'Evet, doktoruna göğüs ağrısı olduğunu söyle, ama acının üzüntü acısı olduğunu da söyle.
Doktorunuza asitli olduğunuzu söyleyin, ama neden içinizdeki dehanızın midenizdeki asit üretimini arttırdığını öğrenin.
Şeker hastası olduğunuzu bildirin, ancak hayatınızda hiç tatlılık bulamadığınızı ve kırgınlıklarınızın ağırlığını taşımanın çok zor olduğunu da unutmayın ..!
Migrenden muzdarip olduğunuzu belirtin, yine de mükemmeliyetçiliğinizden muzdarip olduğunuzu, başkalarının eleştirilerine çok hassas ve çok tedirgin olduğunuzu da özeleştiri ile itiraf edin.
Çoğu iyileşmek ister, ancak çok azı kendi içindeki iftiranın asidini, kıskançlığın zehrini, karamsarlığın bakterisini ve bencilliğin kanserini etkisiz hale getirmek ister.
Hayatlar değişmek istemiyorlar. İstiyorum demeleri çoğunlukla dillerinde.
Kansere çare ararlar, ama dertleri bırakmayı reddederler.
Koroner arterleri engellemek niyetindeler, ancak kırgınlık ve saldırganlıkla göğüs kapalı devam etmek istiyorlar.
Göz derdine derman ararlar yine de eleştiriler ve negatif konuşmalara devam ederler.
Depresyona çözüm ararlar, âmâ kayıplarla ilgili yaralı gururu ve güçlü hayal kırıklığı duygusundan vazgeçmezler.
Tiroit sorunları için yalvarırlar ama kırgınlıklarını umursamazlar, en doğal ihtiyaçlarını dile getirmek için bile seslerini çıkarmazlar.
Göğüs meme ucunun iyileşmesi için yalvarırlar, yine de hassasiyeti ve sevgiyi kilitli tutmak için ısrar ederler.
İlahi müdahaleye, insanlara yardım için bağırırlar çağırırlar, âmâ kendilerine çok yakın insanların yardım çığlığına sağır kalırlar.
Hastalıklar bizimle konuşur ve asıl mesaj hayatımızda daha fazla sevgi ve uyumun eksik olmasıdır.
Sizin de yaşadığınız vücudunuzda hastalık var mı?
Kendinize ve çevrenize aşk ve sevgi ile bakın.
Selam ve sevgilerimle,
SİZİ SEVİYORUM…
SİZİ SEVİYORUM…
SİZİ SEVİYORUM…