Türkiye’nin seçimi yaklaşıyor. Milletin elindeki gücü gösterme zamanı geliyor artık. Çünkü milletten alınan yetkilerin ne kadar yanlış kullanıldığı ayan beyan ortada.
İktidar sahipleri ustalık dönemi dedikleri dönemde gemiyi tam anlamıyla batırdılar. Millet iliklerine kadar hissediyor artık. Devletin kanalları, yandaş kanallar, on binlerce trol ordusu artık gelişmeleri örtbas edemiyorlar. Ekonominin nasıl battığını, paranın nasıl pul olduğunu vatandaş market raflarında görüyor artık.
Hala yalandan temel atmalar, yapacağız edeceğiz gibi temeli olmayan süslü cümlelere vatandaş inanmıyor. İnanmamakta da haklı.
Devlet yönetimi kabile yönetiminden çok farklıdır. Ciddiyet ister, liyakat ister. Kamu ve milletin öncelikleri esastır. Devletin kimlerin elinde olduğu, problem çözmek yerine problemleri çoğaltan idarecilerle, çoklu maaş alanlarla yönetildiği açıkça görülüyor.
Eğitim sistemini yap boz tahtasına çeviren idareciler okuduğunu anlamayan bir nesil ortaya çıkardı. Sanki başka sistemde yetişmişler gibi, memleketi idare edenler tarafından da eleştiri yağmuruna tutuluyorlar. İktidar partisi kendi döneminde yetişen gençlerden oy alamıyor. Oy kullandırmamak için de üniversiteleri yarı açık tutmaya çalışıyor. Alınan kararlar beceriksizliğin dik alası. Deprem felaketinden sonra ilk tedbirlerden biri olarak üniversiteleri kapatan zihniyet, şimdi isteyen yüz yüze eğitime geçebilir diyor.
Enflasyonla mücadele maskesi altında yerli üretimi bitirme noktasına getiren iktidar sahipleri, TMO ve ESK gibi kurumlarla Türk çiftçisini de ürettiğine pişman ediyorlar.
Kendini ekonomi uzmanı göstermeye çalışanlar, uyguladıkları faiz politikaları ile kendilerine güldürüyorlar. Maliye Bakanının konuşmaları alay konusu oluyor.
Eleştirileri kabul etmeyen, eleştirenleri vatan haini ilan eden iktidar sahipleri, yargı organlarını kullanarak muhalefet üzerinde baskı oluşturmayı da ihmal etmiyor. Ancak yolun sonu görünüyor artık. Tehditler de işe yaramayacak. Yaramamalı da zaten. Türkiye, tarihinde hiç bu kadar ayrışmamıştır. Milletin kaynaştığı, insan hak ve hukukunun korunduğu, adaletin güçlü olduğu bir ülkeyi herkes istiyor.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adayların ne kadar oy alacağı elbette önemli. Memleketin geleceği için milletin sağduyusu galip gelecektir mutlaka. Tuzu kuru, kaygısız davranmaya hiç kimsenin hakkı yok. Cumhuriyet ve cumhuriyeti kuranlara karşı düşmanlığın son bulması gerekiyor artık. Üretenin, alın terinin kazanması gerekiyor artık. Yolu yargıya düşenin yargıya güvenmesi gerekiyor artık. Memlekette aklı selimin galip gelmesi gerekiyor artık. Kamu kaynaklarından sağlanan orantısız gücün kaybetmesi gerekiyor artık. Gençlerin geleceklerini bu ülkede görmeleri için bu iktidarın tasfiye edilmesi gerekiyor artık. Dürüstlerin, ülkesini düşünenlerin memleket idaresini alması gerekiyor artık. Kendilerinden olmayanı hain sayanların devlet yönetiminden uzaklaşması gerekiyor artık.