Seçim yaklaşırken siyasette seviye düşmeye devam ediyor. Seviye düşüşünün altında kişisel hırsların rolü önde görünüyor. Mantık yoksunu açıklamalar birbirini izliyor.
Üç beş sene öncesini hatırlatınca o zaman başkaydı demek çok da tatminkâr bir cevap olmuyor. Buna karşın birbirine küfür eden siyasetçiler kol kola gezebiliyor.
Özünde insanın istikrarı izan sahibi olmasına bağlı görünüyor. Son zamanlarda izan sahibi olmaya ne çok ihtiyaç duyuyoruz. İnsanın en önemli özelliği olmasına rağmen izan sahibi olmak zordur. Hele bu devirde çok daha zordur. Gelecek yıllarda daha da zorlaşacaktır. İnsan bilgiye görgüye emek harcadıkça izanı güçlenir. Oysa günümüzde emeğe nerdeyse gerek kalmıyor artık.
Türkçe öğretmeni kompozisyon ödevi verdiği zaman, hem konunun anlam ve önemini bulmak hem de bu konuda ahkâm kesmek son derece zordu. Fikri gelişim işte burada başlardı. Ne olabilir acaba diye insan tüm bildiklerini gözden geçirir ona göre fikrini zorlayarak konu hakkında kompozisyon yazardı. Teknik resim öğretmeni bir tasarım ödevi verdiğinde, adım adım çizilir ve tasarım tamamlanırdı. Çizimin her noktasında hem el hem de düşün emeği yatardı. Çizerken akla gelenler tasarıma eklenir veya çıkarılırdı. İnsanın izanı bir şekilde toplum içinde de davranış muhakemeleri içinde gelişirdi.
Bir olayı, olguyu, uygulamayı anlamak, anlamaya çalışmak, olumlu ve olumsuz yönlerini görebilmek, takıntılardan uzak evrensel etkenler içerisinde değerlendirebilmek elbette kültür seviyesiyle, okumakla yakından ilgili. İnsanın sadece kendine gereken bilgilere kendini şartlandırması, çevresinde gelişen olayları anlamasında en büyük engeldir. Hangi alanda faaliyet gösteriyorsa göstersin insan, eğer kendini iyi geliştirmiş ise, konu uzmanı kadar olmasa da herhangi bir olay hakkında fikir yürütebilir veya uygulamayı algılayabilir.
İnsan herhangi bir konuda fikir geliştirirken kendi iç birikimlerine dayanmaktadır. Eğer yeterli birikimi yok ise, toplumun birikimlerini gözden geçirmektedir. Konu çiftçi için tarlanın işlenmesi olabileceği gibi, mühendis için yol veya bina inşaatı olabilir. Bilgi ve deneyimlerin biriktiği yerde yapılan uygulama doğru ve uygulamayı gerçekleştiren izan sahibidir. Eğer birikimlere değer verilmemişse, günü kurtarıyor ise o işte veya uygulamada izan yoktur. Nitekim günümüzde bilgisayar ve otomasyon sistemleri pek çok konuyu çözmekte veya birçok projeyi birkaç rakamla hazır hale getirebilmektedir.
İnsanın anlayışı, anlama yeteneği biriktirdiği bilgi kadardır. Eğer kendi özelinde çevresindeki gelişmelere değer veremiyorsa, yine çevresinde olup bitenler hakkında fikir geliştirmesi son derece zordur. Türkiye’nin en önemli sorunu da burada yatmaktadır. Yolda, sokakta, işte, kırda veya herhangi bir yerde insan davranışları izanlı olmanın neresinde olduğumuz hakkında bilgi vermektedir.
Türk insanının anlayış gelişimi takım tutmaktan daha öte olmalıdır. Parti veya takım tutar gibi takıntılı gelişim, toplumsal uyumu ve eşgüdümü de olumsuz etkilemektedir. İnsanların birbirini anlaması veya en azından anlamaya çalışması önemli bir meziyettir.