Biter mi bu ramazan derken bayram bile geliverdi. Günler kısa olunca hele hele serin olunca oruç da pek kolay tutuluyor.
Yıllardan beri olduğu gibi sağ olana, her zamanki gibi bir bayram gelip duruyor zaten. Allah her zaman ağız tadıyla sağlıkla nice bayramlara kavuşmayı nasip eylesin.
Bayram çocuklara gelir genelde. Nerde o eski bayramlar diye hayıflananlar da hep çocukluklarındaki bayramları ararlar. Aslında onlar çocuk duygularıyla yaşadıkları aynı bayramlardır. Her yaşın bayramı kendi içinde bir güzelliği olsa da yine de eskiden bayramların, ramazanın kıymeti çok daha yüksekti. Bunu herkes kabul ediyor zaten.
El işine dayanan eski bayramlar emeğe bağlı olarak çok daha yüksek değerlere sahipti. Adı bayramdı bir kere. Şimdi yanına tatil konuyor bayramın.
Ramazan boyunca yemek için yapılan yufkalardan saraylı yapılırdı misafirlere ikram etmek için. Şimdi güllaç diyorlar hazırına. Baklavalar yapılırdı günler öncesinden. Susam ezilirdi, ceviz kırılırdı baklava bezelerinin içine koymak için. En güzel yemekler, yaprak sarmalar yapılırdı. Hepsi el emeği, göz nuru. En zorlarına girişilirdi ki ikramın kıymeti, ikram edilende kıymeti hissettirsin diye. Bayram günü gelenlere yedirilirdi.
Bayramda hiçbir ikram geri çevrilmezdi. Tabakta ne varsa yenirdi. Şekerim var yoktu o zamanlar. Perhizdeyim hiç yoktu. Baklavanın bir dilimi dönmezdi, şekerler, erik kuruları çevrilmezdi, kolonya sağolla (istemem) karşılaşmazdı. Üstüne üstlük şimdi geri çevirmeler kibarlıkla, kabuller ise bayağılıkla, göreneksizlikle nitelendiriliyor. İnsanımızla birlikte bayramlar da değişiyor belli ki.
Ne zahmetlere girerlermiş eskiden. Şimdi Güllüoğlu, Hacı Tayyip Usta, Bolulu Hasan Usta’dan baklava, kadayıf, tulumba alıveririz, Ülker, Eti, Şenay şekerlemeleri alıveririz, bir de limon çiçeği kolonya. Bak artık büyük marketlerde hazır bayramlık paketler bile var. Bizim için düşünmüşler. Heyecan yapmaya, ne yapsam diye düşünmeye gerek kalmıyor.
Son zamanlarda genellikle mail listemizde ve cep telefonumuzda bulunan arkadaşların, aynı mesajla, ismine bile hitap etmeden bayramlarını tebrik etme nezaketinde bulunuyoruz. Elle yazılırdı herkes için ayrı ayrı seçilen kartların arkaları. Sonra yazılmışlarından kendimize göre ifadeleri güzel olanları seçmeye başladık. Fakat imzalaması zor gelmeye başladı. Matbaalara hazır imzalı bastırmaya başladık. Bu defa zarfların üzerini yazmak zor geldi. Şirket sahibi gibi, binlerce bayram tebriki gönderiyor gibi etiket programı edindik. O bile zor gelmeye başladı. Hazır kartları üstü yazılmış zarflara koymak, en zoru da postaneye gitmek. Dostlar için ne çok zahmetlermiş bunlar.
Bu kadar kısa sürede uzak dostlarımızın bayramlarını kutlamada o kadar büyük değişimler geçirmişiz ki, yakın gelecekte düşünme zahmetinde bile bulunmayacağız gibi, birileri bizim yerimize en güzel nağmelerle kutlayacak ve dostlarımız da, biz de sevineceğiz bak ne güzel etti diye. Ama yine de hiç hatırlamamaktan iyidir pozitifliğiyle elektronik ileti ve cep telefonlarıyla kısa mesaj göndermekte yarar var.
Şimdiden Bayramımız Mübarek olsun.