Hafta sonu seçim var ve Türkiye 5 sene daha kendisini yönetecek iktidarı seçecek.
Bunu yaparken seçmen neye bakacak?
“Yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatıdır” diyenlere bakacak.
.
20 senedir bizi yöneten Cumhur İttifakı’nın adayına mı?
Yoksa,
50 senedir muhalefette kalmış CHP’nin liderliğinde kurulmuş Milet İttifakı adayına mı?
.
Kime nasıl oy vereceğine nasıl karar verecek.
.
Muhalefetin icraatını yapacağı iktidar şansı olmadığından mecburen iktidara bakacağız.
.
Zaten, “Hiçbir şey olmasa bile muhakkak bir şey olmuştur” diyerek karneyi kurcalıyoruz…
Bu sebeple yoldan geçenbir vatandaşa fikirlerini soralım dedik.
Bakalım neler demiş?
.
-“Efendim iyi günler…”
-“İyi günler.”
-“Bu hafta sonu seçim var. Size bir-iki soru sorabilir miyim?”
-“Elbette sor sor ki bilgin olsun.”
-“!”
.
-“Efendim iktidar bize zamanında: ‘2023 yılında kişi başına düşen geliri 25 bin dolar yapacağız’ diyerek oy istemiş ve seçmen de oyunu vermişti. Peki sonra ne oldu? Kişi başına düşen milli gelir 2023 yılında 8.735 dolar oldu. Neden böyle oldu sizce?”
Cevap gecikmeden geliyor:
-“Bunu bilemeyecek ne var? Dış güçler elbette. Bizi çekemiyorlar da ondan…”
.
“Anladım” diyerek soru sormaya devam ediyoruz:
-“Türkiye 2002’de dünyada Milli Gelir sıralamasında 66. iken, şu anda 81. sıraya düşmüş ne diyorsunuz?”
-“Ama bu muhalefet PKK ile iş birliği yaptı da ondan…”
-“Yapmasa olmaz mıydı yani?”
-“Kesinlikle!”
.
-“Efendim Dış borcumuz 2002 yılında 129,6 milyar dolarken, 2022 yılında 459 Milyar dolara çıkmış?”
-“Dış güçlerin oyunu… Amarika’nın oyunu bunlar. Yanına da İngiltere’yi de aldı. Hoopp… İş bitti…”
.
-“Peki, İç borcumuz 2002 yılında 155 Milyar lirayken 2022 yılında 2 trilyon 277 milyar lira olmuş, buna ne diyeceksiniz?”
-“Bizi kıskanıyorlar… Çünkü bu parayla köprü, otoyol, tünel yaptılar. Yatırım da mı yapmasınlar yani?”
.
-“Ama bu Yap İşlet Devret Projeleri ile yaptıkları köprü, otoyol, tünel inşaatlarına ‘Döviz Gelir Garantisi’ verdi. Böylece yıllarca ödenmesi gereken milyarlarca dolar ödeme yükü oluşturuldu. Ne olacak halimiz?”
-“Ödenir ya… Ne var ki? Biz ki yedi düveli yenmişiz, bunu mu yenemeyeceğiz?”
.
-“Efendim her şey ortada. Bakın mesela Merkez Bankası’nın “Yedek Akçe” uygulamasında, bankada sabit tutulan kar oranı yüzde 20’den yüzde 6’ya indirildi. Bu şekilde Merkez Bankası yedek akçesi hazineye aktarılmış oldu. Bu düzenleme ile 40 Milyar TL (eski rakamla 40 katrilyon TL) bütçeye aktarıldı ve kayboldu. Sizce ülkenin geleceği ipotek altına alınmış olmuyor mu?”
-“Olmuyor. Siz hiç korkmayın çünkü nasılsa Reis halleder…”
.
-“Peki bakalım buna ne diyeceksiniz? AKP iktidarında 2002’den günümüze kadar toplam 63 milyar dolarlık özelleştirme adı altında devlet kamu malları, fabrikaları, bankaları satıldı. Ama para ortada yok!”
-“Onlar olmasa da olur, şimdi İHA’larımız, SİHA’larımız var. Yakında da Ay’a gideceğiz zaten. Ne yapacağız malı, mülkü…”
.
-“12 Mayıs 2023 tarihi itibari ile net döviz rezervlerimiz tarihi seviyelere indi. TCMB net rezervleri 6,8 milyar dolardan 2,3 milyar dolara geriledi. Böylelikle net döviz rezervleri Şubat 2002’den bu yana en düşük seviyeye indi.”
-“İndikleri gibi çıkarlar. Merak buyurmayın.”
.
-“Lütfen iyi dinleyin. 2018 yılında vatandaşlık kanununda değişiklik yapıldı ve 1 milyon dolar tutarında taşınmaz satın alan yabancılara Türk vatandaşlığı veriliyordu. Bu rakam daha sonra 250 bin dolara indirildi. Bu şekilde gayrimenkul satışından elde edilen gelirler de harcandı. 250 Bin dolar arttırılarak 400 bin dolar oldu. Buna bari bir şey deyin…”
-“Diyemem çünkü A Haber’de böyle bir şeyden bahsetmedi…”
.
-“İyi dinleyin lütfen. Bugüne kadar 147 milyar lira deprem vergisinin toplandı. Kamu hastaneleri, okullar, valilik ve kaymakamlık binaları, sosyal konut ve kentsel dönüşüm için 1,2 katrilyon lira harcandı. Ne diyorsunuz?”
-“TOGG’u yaptılar ya, daha ne olsun?”
.
-“1923-2004 yabancılara verilen maden ruhsat sayısı 1500’dü. 2004-2008 yıllarında yabancılara verilen ruhsat sayısı 45.300 oldu.”
-“Sen saf mısın? Neden anlamıyorsun? Bor madenlerimiz var bizim. Lozan’da gizli maddelerle izin vermediler, şimdi onları çıkaracağız…”
.
-“Gelirlerimize bakalım mesela: Asgari Ücret 2022 yılında ilk altı ayda 222.000.750 lira, ikinci altı ayda 250.875.000 liraydı. 2022 yılında aylık net 4.250 TL oldu. 2023 yılında ise 10.008.000 lira oldu neden?”
-“Artmış ya işte daha ne? Siz de sırf muhalefetsiniz vallahi. Ayıp yahu…”
.
-“Peki dövize ne demeli? Bakın mesela 2002 yılında Dolar 1,5 lira iken 2023 yılında Dolar 20 lira olmuş. Bu da mı gol değil?”
-“Bu sene Galatasaray şampiyon olur…”
.
-“Ya altın? Çeyrek altın 2002 yılında 4.472.468 lirayken, 2023 yılında 2.297 lira olmuş?”
-“Düğünlere gitmeyiveririz olur, biter…”
.
-“Sizce ekonomik kriz var mı?
-“Var.”
-“Etkileniyor musunuz?
-“Evet.”
-“Peki, bunun sorumlusu kim?
-“Kılıçdaroğlu.”
-“Neden?”
-“Çünkü yeterince muhalefet yapamadı.”
-“Anladım. Siz oyunuzu kime vereceksiniz?”
-“Her zamanki gibi Erdoğan’a.”
-“Hangi şartlarda oyunuzu Erdoğan’a vermezsiniz?”
-“Erdoğan siyaseti bırakınca…”
-“Son bir sorum daha olacak. Geçtiğimiz yıllarda bir manken şöyle demişti: ‘Benim oyum ile çobanın oyu bir mi?’ Ne diyorsunuz?”
-“Manken yerden göğe kadar haklıymış. Bir çobanın oyu ile onun oyu bir olur mu? Çoban koyun otlatır. Koyunlara bakar, Onları sağar. İşi bitince gidip Celebe satar. Satmazsa da derisinden, sütünden, etinden, sakatatlarından ve hatta boynuzlarından bile faydalanır. Hatta onu dini inançlarına aracılık ederek kurban bile eder. Kurban etinin çoğunu kendi alırken, birazını da etrafa dağıtır ve sevap kazanır. Çoban akıllıdır, kurnazdır, uyanıktır, Cin gibidir... Yaptıklarından etrafındaki koyunların haberi olmaz. Koyunlar sadece çobanın kendilerine verdiği yemlere bakar ve ona şükreder. Onun bir dediğini iki etmezler, o nereye götürürse oraya giderler, sorgusuz sualsiz ona itaat ederler. Çoban koruma olarak yanına her şart ve şekilde kendisine biat edecek bir çoban köpeği alır ve o da kurtlara, ayılara karşı sürekli havlar. Köpek bunları sadece ve sadece önüne konulacak tek bir kemik için yapar…
Diyeceğim odur ki:
Çobanın oyu hiçbir zaman bir mankenin oyu ile bir olamaz. Mankenin oyu 1 ise, Çobanın oyu 5’tir…”
-“Bu değerli bilgileriniz için teşekkür ederim. Sağolun, bir yaşıma daha girdim.”
-“Aaa. Bugün doğum günümüz mü? İyi yaşlarınız olsun… Bilgiler için teşekküre değmez canım, ne zaman isterseniz buradayım… Patates soğan, yaşasın Sinan Oğan…”
.
Seçmen olarak siz de bu yazdıklarımı okuyarak, “Kime oy vereceğinize” karar verebilirsiniz.
EBE, BEBE MESELESİ
Herkes televizyonlara kilitlendi.
Merakla bekler oldu.
Ve o an geldi:
“Cumhur İttifakı’nı destekliyorum…”
.
Ortalık buz kesti.
.
Muhalefetin son umudu da gitmişti.
.
Bu bir taktik miydi acaba?
.
“Umutları köreltme”, “Olumsuzluk yükleme” partisi miydi?
.
14 Mayıs akşamı oylar sayılıyor.
Yüzde 58’den açıldı.
.
İnsanlar bir gerildi; “Yine mi?” diye.
.
Sandık sonuçları geldikçe, oylar eridikçe bir umut belirdi.
Yüzde ellinin altına inince şöyle bir “Ohhh” çekti muhalefet.
.
Ucu ucuna 2. Tura kalmış bir seçime razı oldular.
“Buna da şükür” diyerek.
.
Seçimin çok rahat alınabileceğine inanan ve inandıran muhalefet, geriye düşünce dumura uğramıştı.
.
Neyse ki önlerinde bir seçim daha vardı.
.
%5 alan diğer aday da 2. Tura katılmayacak ve ondan gelecek bir miktar oy daha olacaktı.
.
Ama evdeki hesap çarşıya uymadı…
.
Süleyman Soylu,
Numan Kurtulmuş,
Devlet Bahçeli,
Turhan Feyzioğlu,
Hulki Cevizoğlu,
Fatih Erbakan,
Önder Aksakal
Ne yaptıysa,
Sinan Oğan da kendisine göre doğrusunu yaptı.
Problem yok.
.
Bu ülkede demokrasi var,
Herkes istediği kişi ile ittifak kurar,
İstediği kişiyi destekler,
İstediğini de yapar.
.
Mesele,
Yapılanların seçmende karşılık bulmasıdır.
Buluyorsa “Bebeni”,
Bulmuyorsa “Ebeni” görüyorsun…
(Bkz. Tarih sayfaları)