Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası bazı gazeteler seçim sonucunu Pirus Zaferine benzettiler. Bu savaşta kazanan taraf çok zayiat verdiği için kazandığına sevinememiştir.

Pirus zaferi, kazanan üzerinde o kadar yıkıcı bir etki yaratan bir zaferdir ki, bu durum neredeyse bir yenilgiyle eşdeğerdir. Böyle bir zafer, gerçek anlamda bir başarı duygusunu yok eder veya uzun vadeli ilerlemeye zarar verir.
Bu deyim, Makedonyalı Pyrrhus’un sözüne dayanır. Pyrrhus, Milattan Önce 279 yılında Asculum Muharebesi'nde Romalılara karşı zafer kazanmasına rağmen, ordusunun büyük bir kısmı tahrip olmuştur ve adeta ordunun sonu olmuştur.
Pirus zaferi, ismini Makedonyalı kral Pyrrhus’tan alıyor. Pyrrhus'un ordusu, Pirus Savaşı sırasında Milattan Önce 280'de Heraclea Muharebesi'nde ve Milattan Önce 279'da Asculum Muharebesi'nde Romalıları yendiği halde, telafisi çok zor olan kayıplar vermiştir.
Pirus, zaferinden dolayı kendisini kutlayanlardan birine, böyle bir zafer olamaz. Kendini yok eden bir zafere nasıl zafer denir ki der. Çünkü yanında getirdiği kuvvetlerin büyük bir kısmını ve neredeyse tüm özel dostlarını ve başkomutanlarını kaybetmiştir. Yeni asker kaynakları olmadığı gibi, İtalya'daki müttefikleri de isteksizdir. Diğer yandan, Romalılar hızla güçlenmiştir. Daha da bilenmişlerdir.
Tarihte Pirus zaferine benzer çok sayıda örnek bulunmaktadır.
1566 yılında gerçekleştirilen Zigetvar Kuşatması bunlardan biridir. Kuşatma Osmanlı İmparatorluğu tarafından kazanılmış olmasına rağmen, ağır Osmanlı kayıpları, Kanun, Sultan Süleyman’ın ölümü, Avrupa’da ilerlemeyi durdurmuştur. Burada Osmanlı İmparatorluğunun zaferi Pirus Zaferi gibi görülmüştür.
Pirus Zaferi deyim olarak da kullanılmaktadır. İş dünyasında, siyasette ve spor alanında da sıklıkla dillendirilmektedir. Maçı kazanan takımın oyuncalarından bazılarının sakatlanması ve kart görerek sonraki maça çıkamayacak olmaları Pirus Zaferi ile açıklanmaktadır.
Son yapılan seçimlerde Cumhurbaşkanının tekrar kazanması da bir yerde Pirus Zaferiyle benzerlik göstermektedir. Partisi kan kaybetmeye devam ediyor. Kurdukları ittifak yamalı bohçaya benziyor.
Kamuya atanan bürokratlar pek iş bilmiyor. Ekonomi sürekli kötüye gidiyor. Milyonlarca kaçak memleketin içinde cirit atıyor. Sınırlar kevgire dönmüş. Potansiyel suçlu sayısı neredeyse bilinmiyor. Yakalanan her sanığın dosyasında on beş yirmi tane sabıka kaydı bulunuyor.
Ekonomi freni patlamış kamyon gibi gidiyor bir yerlere. Türk parası erimeye devam ediyor. Daha düşeceği yer yok diyen bakanlar vardı ama oradan da aşağıya indi. Netice itibariyle milleti son kez kandırdılar. Muhalefeti kirli sözlerle itibarsızlaştırarak kazanmayı bildiler. Ancak ekonomik sıkıntılar daha da büyüyecek. Yarısı okuma yazma bilmeyen kaçaklar daha çok problem çıkaracak. Milletin önemli bir kısmı kandırıldığını anlayacak.