Yangın bu coğrafyanın doğasında var. Zaten doğal bitki örtüleri incelendiğinde, yangına dayanıklı veya yangından sonra tekrar sürgün verebilen türlerin yoğun olduğu dikkati çeker.
Yangın bu coğrafyanın doğasında var. Zaten doğal bitki örtüleri incelendiğinde, yangına dayanıklı veya yangından sonra tekrar sürgün verebilen türlerin yoğun olduğu dikkati çeker. Bu nedenle yangına hassas bitki türleriyle, özellikle çam kullanılarak ağaçlandırmaya son verilmesi gerekmektedir. En sağlıklı olanı kendi doğal bitki örtüsünü korumaktır.
Yurdun dört bir tarafı adeta cehennem döndü yanıyor. Mayıs sonuna kadar yağmur yağdı ama son günlerde meydana gelen yüksek sıcaklıklar orman alanlarını kav gibi kuruttu. Kav gibi oldu ortalık. Kıvılcımla ateş alıyor.
Sistemin değiştirildiği bölgelerde orman yangınları ne yazık ki, önemli kayıplara da neden oluyor. Bir dekarlık alanda yüzlerce bitki türü ve bir o kadar böcek türünün yaşam bulduğu maki bitki örtüsü kaldırılıp, yerine tek bir çam dikiliyor. Hatanın büyüğü burada yatıyor.
Bir zamanlar kültür ormanı oluşturmak, orman alanlarını endüstriyel amaçlarla kullanmak en önemli hedeflerdendi. Özellikle Akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü alanlarda çalılıklar sökülerek çam dikildi. Bir yandan yeni ormanlar oluşturulurken, bir yandan da ormanın baş zararlısı olarak gösterilen keçi varlığı da ortadan kaldırılmaya çalışıldı. Keçi sahiplerinin birçoğu çobanlığı bırakarak büyükşehirlerin varoşlarına eklendi.
Geçmişten günümüze orman yangınları incelendiğinde, keçi sayısındaki azalış ve dikim yoğunluğu arasında önemli bir ilişki göze çarpmaktadır. Çam dikiminin yoğun olduğu alanlarda keçi sayısında ciddi azalışlar görülmektedir.
Akdeniz iklim tipinin hüküm sürdüğü ülkemizde doğal bitki örtüsünün önemli bir kısmı kısa boylu çalılardan oluşmaktadır. Daha üst bitki örtülerinin oluşumuna iklim koşulları izin vermemektedir. Daha varsıl iklim ve toprak isteği olan bitki türlerinin bu kuşakta hakim duruma geçmesi bilimsel olarak imkansızdır. Dolayısıyla maki bitki örtüsü, bozuk orman değildir.
Ağaçlandırma çalışmalarında, yüzlerce türden oluşan maki bitki örtüsü sökülerek yerine tek bir türden oluşan çam dikilmektedir. Birkaç metre boylanabilen çalılara ancak yeten toprak ve özellikle yağış miktarı çama yetmemektedir. Üstelik uzun kurak bir yaz sezonuna sahip bu coğrafyada çamın dökülen yaprakları, çürümemekte ve hızla yığılıp yangına hassas bir zemin oluşturmaktadır. Otsu türler de buna eklenince yangın için bir kıvılcım yeterli olmaktadır.
Orman yangınlarını önlemek için yapılan etkinlikler, uyarılar ve caydırıcı uygulamalar ne yazık ki orman yangınlarını azaltmamaktadır. Yanan alanlarda ise doğal bitki örtüsünün varlığını sürdürdüğü dikkati çekmektedir.
Keçi hiçbir zaman maki bitki örtüsünü yok etmemiştir. Binlerce yıldır birlikte değer üreten bu ikilinin ayrılması ne yazık ki yangınları ortaya çıkarmıştır. Kısa boylu çalılardan oluşan maki bitki örtüsünün keçiyle ürettiği değer, yangın riski bir yana, kültür ormanından çok daha yüksektir. Bu alanları daha verimli kullanmanın başka türlü imkânı yoktur.
Maki bitki örtüsünü oluşturan türlerin tamamı yangına dayanıklıdır. Dayanıklı olduğu için bu coğrafyada varlığını sürdürmektedir. Yüzlerce bitki türüyle binlerce canlıya yaşam alanı olan bu zenginliği olduğu gibi kullanmak çevre sağlığı açısından büyük önem taşımaktadır.
Yanan alanları kendi haline bırakıp doğal bitki örtüsünün oluşmasına izin vermek daha verimli bir uygulamadır.