Yazlar da kışlar da eskisi gibi düzenli gitmiyor. Sıcaklıklar eksi de artıda da rekor kırıveriyor. Dolayısıyla kovan içi iklimlendirmede arılar ciddi sıkıntılar çekiyor.
Uzmanlar değişen şartlara göre yeni kovan tasarımının şart olduğunu belirtiyorlar. Hemen bütün dünyada arı kayıpları artıyor. Arı istatistiklerini daha düzenli tutan ABD’de 2010 yılından bu yana her sene kovanların % 40’ı ölüyor. Bu kayıplarda varroanın payı oldukça yüksek görünüyor. Varroa ve varroanın yaydığı virüsler kovanların çökmesine neden oluyor.
Modern kovanlarda ısı kayıpları, arıların doğal yerleştiği yerlere göre çok yüksek görünüyor. Bu nedenle kovanların yeniden tasarlanmasında yarar var.
Ağaç kovuklarının içindeki doğal yuvalar, bal arılarının yaşadığı ve varroanın üremesini önleyen yüksek nem seviyeleri yaratıyor. Bu nedenle, kovanları ağaç kovuklarındaki koşulları yeniden oluşturmak için sil baştan tasarlamakta yarar var. Bu şekilde varroanın azalması ve arıların daha sürdürülebilir şartlara kovuşturulması gerekiyor.
Bal arıları, altında bir girişi olan, içi sıcak havanın daha az kaçma ihtimaline neden olan içi boş bir ağaç seçmektedir. Oğul tuzaklarında da genellikle oğullar eski ve havalanması düşük kovanları seçmektedirler.
Ağaç kovuğuna giren yeni oğullar, küçük çatlak ve delikleri antibakteriyel madde propolisle doldurmaktadırlar. Propolisin sızdırmazlık etkisi de vardır.
Ağaç kovuklarındaki yuvaların bal arıları için önemine rağmen, modern kovanlar, iklimlendirme yönünden doğal yuvalardan çok farklıdır.
Avrupa’da doğal ağaç kovukları hep uzmanların merakı olmuştur. El yapımı kütükler de sıklıkla kovan olarak kullanılmaktadır. 21. yüzyılda, hala 1930'larda ve 1940'larda tasarlanan kovanları, 1850'lerden gelen fikirlere dayanarak kullanan arıcılar oldukça fazladır.
Eski kovanlar hep araştırılmakla birlikte 2012 yılından sonra koloni kayıpları çok fazla olunca yoğunlaşmıştır.
Modern kovanlar, 27 mm kalınlığında tahtadan yapılmakta ve alt kısmına sineklik çakılmakta veya polen tuzaklı taban giydirilmektedir. Uçuş delikleri oldukça geniş tutulmaktadır. Ucuz olmaları ve arıcıların arılara kolayca erişmeleri ve balları çıkarmaları için tasarlanan bu kovanlar, aslında arılar için uygun iklimlendirme şartlarına sahip değildir.
Kovanların yapımında doğal yuvaların şartlarını oluşturacak şekilde tasarlamak veya doğal yuvaların şartlarına yaklaştırmak gerekiyor. Buhar, ısı ve hava akışını sağlıklı bir şekilde düzenleyecek ölçülere uygun hale getirmek için yeni kovan tasarımına ihtiyaç duyuluyor.
Modern kovanların çoğu ağaç kovuklarına göre yedi kat daha fazla ısı kaybına ve sekiz kat daha büyük giriş boyutuna sahiptir. Bu durum varroa için ideal ortam yaratmaktadır.
Kovan tasarımındaki basit değişiklikler, örneğin daha küçük girişler ve daha kalın tahtalar kullanarak ısı kaybını azaltmak ve nemi artırmak için, varroanın neden olduğu bal arısı kolonilerindeki stresi azaltabilir. Ağaç yerine yalnızca polistiren kovanlar yapmanın arıların hayatta kalma oranını ve bal verimini önemli ölçüde artırdığı araştırmalarla ispatlanmıştır. Kovan içinde sıcaklık dolaşımı üzerine yapılacak çalışmalarla arılar için daha güvenli ve verimli kovanlar imal etmek gerekiyor.