Artık iklimlerin değiştiği adam akıllı hissediliyor. Yaz mevsimi uzuyor. Kışlar genelde ılıman geçiyor.

Bazen şiddetli soğuklar yapabiliyor. Dolayısıyla bitkisel ve hayvansal üretimde aksamalar meydana gelebiliyor. Su kaynaklarında yaşanan sıkıntılar meyve ve sebze yetiştiriciliğinde kısıtlamalara neden olabiliyor.
İklim değişiminden arılar da çok fazla etkileniyor. Kuzey Amerika’da arıcıların önemli bir kısmı arıları kışlatma için soğuk hava depoları kiralamaya veya arıları için soğuk hava deposu inşa etmeye başladılar.
Eskiden sonbaharda arılarını kışlatma için soğan ve patates depolarını kullanan ABD’li arıcılar artık arılıklarının yanına panel sandviçten soğuk hava deposu inşa ediyorlar. Bu arıcılar aralık ayı başında arılarını depoya kaldırıyor ve ocak ayı ortalarında çıkararak Kaliforniya’ya badem tozlaşmasına götürüyorlar. Tozlaşmadan iyi para kazanan arıcılar taahhütlerini yerine getirebilmek ve tozlaşmadan iyi para kazanmak için beslemeyi ve yavruya yatırmayı daha ılıman olan badem bölgelerinde gerçekleştiriyorlar. Soğuk hava depolarında hava filtreleme, havalandırma, ısıtma ve soğutma sistemleri, oksijen ve karbondioksit sensörleri bulunuyor.
Bazı arıcılar 45 gün, bazı arıcılar ise 3 ay gibi uzun süre arılarını soğuk hava deposunda bırakabiliyor. Bu süre zarfından tatil yaptığını, dinlendiğini anlatan arıcılar bile var. Çünkü açık alanda arılar ve arılıklar belli aralıklarla yıl boyu kontrol ve ziyaret edilmesi gerekiyor.
Arıları soğuk hava depolarında kışlatmanın çok sayıda yararı bulunuyor.
Soğuk hava deposunda arılar salkım oluşturuyor ve bal tüketmiyor veya çok az tüketiyor. Besleme gerekmiyor. Mükemmel bir ekonomi sağlıyor. Polen ve nektar için iyi havalarda kovandan çıkan arılara göre nüfusunu daha sağlıklı bir şekilde koruyor. Ilıman kışlarda sürekli kovandan çıkan arılar çok ciddi nüfus kaybediyor ve bahara zayıf çıkıyor.
Soğuk hava depolarında arılar sürekli salkımda olduğu için ana arı yumurta bırakmaz. Karanlık ortamdır aynı zamanda. Bu dönemde yavru, yumurta ve larva olmadığı için varroaya karşı daha verimli mücadele yapılabiliyor. Aynı zamanda soğuk hava deposunda uzun süren larvasız dönem varroayı sayısını önemli derecede azaltıyor.
Koloni iyi bir kış geçirdiğinden ve uykuda olduğundan, kraliçe bir süre yumurtlamaz. Bu nedenle ana arının ömrü uzar. En az bir yıl daha yüksek yumurta performansını korur.
Soğuk hava deposundan ocak sonu, şubat ortalarında çıkarılan kolonilerde ana arı hızla yumurta bırakmaya başlar. Nüfus güçlü olduğu için daha fazla çerçeve alanını kuluçkalığa çevirir ve koloni nüfusu erken ilkbaharda hızla artar. Adeta nüfus patlaması gerçekleşir.
Soğuk hava depolarında dikkat edilmesi gereken en önemli konu havalandırmadır. İçeride karbondioksit birikmesine izin vermemek gerekir. Yoksa arılar karbondioksit zehirlenmesinden ölebilir. Başka hiçbir riski yoktur.
Havalar böyle giderse on kışın sekizi ılıman geçiyor. Haliyle arılar bahara zayıf çıkıyor. Yavaştan soğuk hava depolarında kışlatmaya başlamakta yarar var.