Geçen gün sizlere bahsettiğim çöplerin resmini çekip Belediyenin Whatsapp hattına yollamıştım.
Ertesi günü gelip temizlemişler ve bana “Başvurunuz tamamlanmıştır” diyerek temizlenmiş halini gösteren bir de fotoğraf yollamışlar.
.
Güzel.
.
Şehrin her tarafına dağıtılmış yüzlerce konteynırı günün her saatinde tek tek takip etmek kolay değil.
.
Zira yüce Tanrı’ya bile bazı yarattıkları için zaman zaman sitemler ediliyor:
“Tanrım yaratıyorsun bari takip et!” şeklinde.
.
Şu anda gidip bakamadım konteynır ne durumda.
Belki de yine içine atılmayan çöplerle etrafı dolmuştur.
.
Her zaman dediğim gibi “Amaç; Çöpü dışına değil, konteynırın içine atmak olmalı” diye.
.
Bunu bile becerebildiğimizde çağdaş insan olmayı hak edeceğiz galiba…
MÜDÜRÜM HOŞ GELDİNİZ…
Sarıçay üzerinde sadece yayalara hizmet vermek için kurulmuş olan “23 Nisan Köprüsü” o kadar yazmama rağmen, o kadar itirazlarıma rağmen hala motosikletlere hizmet vermeye devam ediyor.
.
Motosikletlerin geçişine “Yasak!” olmasına rağmen, insanlardan çok motosikletlerin kullandığı bu köprüden geçen kanunsuzları “Yeni gelen Emniyet Müdürümüze” şikâyet ediyorum.
.
Bu satırlardan yeni görevinde başarılar dilerken, benim naçizane bu isteğimi duymasını da iyi niyetimle niyaz ediyorum…
.
Köprü kurulduğundan bu yana görev yapan müdürlerimiz, çözüme odaklı olarak pek bu konuyla ilgilenmedi ve bu trafik magandalarının geçişlerini önleyemedi.
.
O köprüde işi iyice azgınlığa dökmüş gösteri sever motosikletlerin türemesiyle bir gün önü alınamayacak bir kaza yaşanacağı muhakkak.
.
Can bedenden gittikten sonra alınacak tedbirlerin gecikmeden ve şimdiden alınmasını umut ederek yazıyorum bu yazımı.
.
Sadece Cuma günleri kurulan pazarın hatırına “Motosikletlerin” trafik ekipleri tarafından kontrol edildiği köprüyü sair günlerde başıboş bulan sürücüler, patlak egzozlarıyla nazire yapar gibi son sürat geçerek bize hava atıyorlar.
.
Sayın Selim Arıcı Müdürüm,
Şuraya kamera mı koyarsınız, yoksa kapan mı koyarsınız bilemem.
Bu soruna kesin bir çözüm bulacağınız ümidiyle size seslenirken, inancımı hiç kaybetmeyeceğim…
KİM ALIYOR BUNLARI?
Benim yanık olduğum bir başka konu otomobiller.
Bu devirde bir emekli olarak boyuma posuma bakmadan, utanmadan, sıkılmadan ve büyük cesaret gösterisi ile “Kendi arabamı satarak yeni bir araba alayım” dedim, hay demez olaydım.
.
Araba fiyatları öylesine yükselmişi ki, yetişmeyi bırakın, hayalini bile kuramaz oldum.
.
Ama dün okuduğum şu haber beni iyice çileden çıkardı.
.
Manşet şöyleydi:
“Otomotiv satışlarında rekor serisi sürüyor…”
.
Haydaaa!
Ne satışı?
Ne rekoru?
.
Tüm otomobil bayilerini dolaştım doğru dürüst tek bir sıfır araba yokken, kim nereden bulmuş ta almış bunca arabayı?
.
“Bu işte bir iş var” dedim, anlayamadım.
Kafam da basmadı zaten.
.
Haber şöyle devam ediyordu:
“Kur zammı korkusu ve otomobilin yatırım aracına dönüşmesi gibi birçok etken otomobil satışlarında yeni rekorlar getirmeye devam ediyor. ODMD verileri, temmuz ayında da satışlardaki rekor serisinin sürdüğünü ortaya koydu.”
.
Lan!
Yatırımcılar!
Bula bula otomobilleri mi buldunuz?
Gidin altın alın,
Döviz alın,
Arsa alın,
Borsadan hisse alın,
Ev alın…
.
Ne diye otomobil alıyorsunuz?
.
Haydi “Aldınız” diyelim, insan bize de haber verir bari.
“Nereden ve nasıl alıyorsunuz?” bana da söyleyin yahu, ayıp sizin yaptığınız…
.
Habere göre 2023 Temmuz’da otomobil ve hafif ticari araç pazarı 2022 Temmuz’a göre yüzde “115,4 artarak 112 bin 459 adede çıktı.”
.
Yahu hani para yoktu?
Pul yoku?
.
İkiye katlayan satış rakamları karşısında ulaşılmaz rakamlara yükselmiş otomobil fiyatları karşısında biz ne yapacağız?
.
2015-2022 yılları arasındaki ikinci el otomobil fiyatlarında seviye 1 milyonu geçmişti, daha dün baktım.
.
Haberde birçok rakam verilmiş ve şuna dikkat çekilmiş:
“Otomobil pazarı segmentlere göre; pazarın yüzde 89,5’ini vergi oranları düşük olan A, B ve C segmentlerindeki araçlar oluşturdu.
C segmenti otomobiller 281 bin 127 adetle yüzde 54,5 pay, B segmenti otomobiller 176 bin 694 adetle yüzde 34,2 pay aldı.”
.
Benim sıfır otomobil alma hayalim suya düştü.
Şimdi 7500 lira maaşıma göre hesaplarsam;
Otomobil fiyatları artmazsa,
Döviz olduğu yerde sayıklarsa,
Mevcut AKP iktidarı da değişirse,
Faizler yükselirse,
Bankalar ucuz kredi verirse,
İnşallah 2075 yılında bir tane sıfır otomobil alabileceğim.
.
Son satırı yazarken biraz gülümsemişim herhalde.
O sırada ütü yapmakla meşgul olan sevgili eşim bana bakarak;
“Ne o gülüyorsun, hayırdır?” diye sordu.
Ben de kendisine;
“Otomobil alacağız” dedim, sevindi ve “Ne zaman?” diye heyecanla sordu:
“2075” dedim.
Anlamadı tabi ve hemen “O ne, fiyatı mı?” diye sordu hayretle.
“Hayır, yılı” deyince elindeki ütüyü atmamak için zor tuttu kendisini.
.
Aslında ütüyü kafasına yiyecekler belli de, şimdi bu mübarek günde konuşturup hem hapse, hem de günaha sokturmayın beni…
.
Neyse;
Benim “bir türlü ulaşıp alamadığım” ancak milletin “nasılsa ulaşıp alabildiği” en çok satan otomobillerin listesini merak edenleriniz varsa okuyun:
Fiat: 18.478 adet,
Volkswagen: 11.892
Ford: 11.656
Peugeot: 8.148
Renault: 7.520
Opel: 7.328
Dacia: 6.235
Chery: 5.030
Hyundai: 5.010
Citroen: 4.29 adetmiş…
(Bu listeyi tercih edilen otomobil olarak değil, piyasada bulunup alınabilenlerin ve de segment tercihleri olarak okuyun)
.
Allah otomobilleri sahibine bağışlasın, ben mütevazı bir şekilde 2075’i bekleyeceğim…
.
Bu arada temiz 2. Ellere de bakıyorum. İlgilenen varsa bana ulaşsın :)
YOL HİPNOZU
Sosyal medyada Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz diyor ki:
“Yol hipnozu, çoğu sürücünün bilmediği ve farkında olmadığı fiziksel durumdur.”
.
“Yola çıkıldıktan 2.5 saat sonra YOL HİPNOZU başlar.”
.
“Hipnoz olan sürücünün gözleri açıktır... Ancak gözün gördüğünü beyin kaydetmez, analiz etmez.”
.
“Yol kenarında duran araca veya önde giden TIR'a arkadan çarpma kazalarının bir numara sebebi YOL HİPNOZU dur.”
.
“YOL HİPNOZU olan sürücü, çarpma anına kadar son 15 dakika hiçbir şey hatırlamaz. Kaç km hızla gittiğini, önündeki aracın hızını analiz edemez... Genellikle çarpışma 140 km ve üzeridir.”
.
“YOL HİPNOZU’ndan kurtulmak için; 2 veya 2.5 saatte bir 15 ya da 30 dakika durmak, hava almak, yürümek, çay kahve içmek gerekir.”
.
YOL HİPNOZU uzun yolda, 4. saatten itibaren zirve yapar. Film tamamen kopmuş olur.”
.
“Yolda giderken belli yer ve araçları not edip hatırlama yapmak gerekir. Son 15 dakika hiçbir şey hatırlamıyorsan, kendini ve yolcuları ölüme götürüyorsun demektir.”
.
“YOL HİPNOZU gece daha çok olur ve yolcular da uyuyor ise, durum çok vahimdir.
.
“Sürücü her 2.5 saatte durmalı, dinlenmeli... 5-6 dakika yürümeli ve zihni sürekli açık olmalıdır.”
.
“Gözler açık fakat zihin kapalı ise, kaza kaçınılmazdır...”
.
Altımızda “Yularını çektiğimizde bile durmak bilmeyen kısrak gibi” sürekli ileriye atlayan bu son model, teknolojisi yüksek, konforlu canavarlar varken yola çıkanlara bir tavsiye:
“Yol hipnozu vardır, ikazları dikkate alın. Kendinize pek güvenmeyim. Çok dikkat edin!
Hem kendinizi hem de trafikteki bizleri tehlikeye sokmayın…”