Bitkisel ve hayvansal üretimde ürün sağlığı verim ve kalitede son derece etkilidir. Eğer ürünü sağlıklı tutamazsanız emeklerin çoğu heba olur gider.
Benzetmek gibi olmasın ama toplum sağlığı da buna benzerlik gösteriyor. İnsanların elbette sağlıklı olması, sağlıklı düşünmesi önem arz eder. Ancak toplumun sağlığını tesis etmede hukuku iyi çalıştırmak gerekiyor. Yoksa olay mahallinde yakalanan suçluların hepsi on beş yirmi suçtan sabıkalı çıkıyor. Bu meyanda Usta Gazeteci Yeliz Koray, geçenlerde sosyal medya hesaplarından “Toplum Zararlısı” kavramını paylaştı. Gerçekten hukukta böyle bir kavramın olması gerekiyor. Aksi takdirde sokaklar her geçen gün yaşanmaz hale geliyor. Evlerin çelik korkuluklarla sarmalanması gerekiyor. Yeliz Hanım aynen şöyle diyor paylaşımında;
Hukukta 'toplum zararlısı' diye bir suç olsa keşke.
Mesela 15 yıl önce eşini çocuklarının gözü önünde öldüren cani, 7 sene yatıp çıkmasaydı bugün Karabük'te yeni eşini ve onun annesini öldürüp intihar etmezdi.
Mesela bugün Müge Anlı'ya bi tip çıktı.
Adam yaralamak, gasp, taciz, istismar, küçük yaşta çocukla cinsel ilişki, özel hayatın gizliliği, kadın dövme, hırsızlık ne ararsan var ama bu adam her seferinde 3-5 ay yatıp aramızda dolaşıyor.
TV'ye çıkma nedeni de daha önce öldüresiye dövdüğü sevgilisinin birdenbire ortadan kaybolması ki büyük ihtimalle son suçu cinayet olacak.
Şimdi bu adamın aramızda ne işi var mesela?
Potansiyel bir tecavüzcü, potansiyel hırsız, potansiyel katil.
Arsızca suç işleyip asla ıslah olmayacak bu tipleri ömür boyu kapatacaksın adına 'toplum zararlısı deyip'
Tabi öyle bedava yemek içmek yok.
En zor işlerde karın tokluğuna çalıştıracaksın.
Hani filmlerde olur ya; yol kazma, maden çıkartma vs..
Olmaz ama hayal işte..
Çok önemli bir konu gerçekten. Sabıka sayısı çoğaldıkça sokakta işlenen suçlar da çoğalıyor. Yasalardan mı yoksa yargıçlarımızın takdirinden mi bilinmez, üçüncü sayfa haberlerinde izlediğimiz hemen bütün vakalarda failler ne yazık ki hep sabıkalı çıkıyor. Hemen her gün akşam haberlerinde izlediğimiz sabıkalıları kanıksar hale geliyoruz. Dört beş sene önce, hamile bir bayanın iş dönüşü boynundaki altın kolyeyi çalan ve kadının düşük yapmasına neden olan hırsızın otuz tane sabıkası çıkmıştı. İster istemez insan şaşırıyor. Bu kadar çok sabıkası olan adam nasıl sokakta dolaşabiliyor, hangi yasa maddelerinden yararlanarak elini kolunu sallaya sallaya gezebiliyor. Değişik tarihlerde gazetelerde okuduğumuz haberlerde de hep aynısını görüyoruz. Bu vakaların günlük ortalaması ondan on beşten aşağıya düşmüyor. Zaten her gün üç tane kadınımız cinayete kurban gidiyor.
Evet toplum zararlısı kavramının geliştirilmesi ve sokakların temizlenmesi gerekiyor. İki suçtan fazlası, suçlunun potansiyel zararlı olduğunu zaten ispat ediyor. Hırsızlık, dolandırıcılık gibi adi suçlar dahil, suçluların hemen hepsinin toplumda potansiyel zararlı sınıfına alınması ve sokağa salınmaması toplumun sağlığını korumada büyük önem taşıyor.