Ahilik haftası kutlanıyor. 18-24 Eylül tarihleri arasında yapılan etkinliklerle Ahilik Kültürü unutulmamak üzere kutlanıyor.
Ahilik 13. Yüzyılda kurulan bir esnaf teşkilatının adı.
“Kardeş, eliaçık” anlamlarına geliyor.
.
Esnafların yaşamına belli kriterler getirerek, toplumun maddi ve manevi ihtiyaçlarını gidermeye ve toplumsal düzeni sağlamayı amaç edinen bir sistem.
.
Bu amacı gerçekleştirmek için ticaret, sanat, yardımlaşma ve dayanışma ön plana çıkarılmış.
.
Günümüzün esnaf odalarına benzer bir işlevi olan Ahilik iyi ahlakın, doğruluğun, kardeşliğin, yardımseverliğin kısacası bütün güzel meziyetlerin birleştiği bir sosyo-ekonomik düzen.
.
Esnaflık yapmak hele ki bu devirde oldukça zor.
İnsanlarla birebir karşılıklı gelerek yapılan sıcak satışlarda “Serinkanlı olmaz, sakin durmak ve sabırlı olmak” gerçekten zor.
.
Pazarda yufka almak için tezgâha yanaşan o tontiş ama aksi ihtiyar teyzeyi görünce anladım esnafın halini.
.
Ahi Evran’ın mezarından kalkıp gelse bir dayanamayacağı bu müşterinin kaprislerine o yufkacının sergilediği yumuşak tavır beni hayran bıraktı doğrusu.
.
Buradan yazayım;
Eğer bir ödül filan verilecekse bu genç esnafa verilsin.
.
Hani filmlerde görürüz, yaşlı ve aksi ihtiyarlar vardır.
Filmin en çekilmez karakteridir.
Etrafına kan kusturur.
.
Aynısına Pazar Pazarı’nda rastladım.
Yufka almak için geldiğimiz tezgâhın başında, yufkacıya eziyet çektiren işkenceci Nazi Subayı kıvamında bir teyze vardı.
.
Her talebini yerine getirmeye çalışan ve güler yüzünü eksik etmeyen, alnından süzülüp gelen boncuk boncuk terlere rağmen o genç esnafın sabrı, tahminim Hz. Eyyüb’te bile yoktu.
.
İçimden, “Ahilik bu olsa gerek” dedim.
.
“Hiçbir şey yapamazsam alır iki kasa domates pazarda satarım” şeklindeki basit düşünceye kimse kapılmasın, esnafın işi çok zor.
Ben o teyzeyi gördükten sonra gözüm korktu.
Allah esnaflarımıza hayırlı müşteriler ve kolaylıklar versin…
ÇALKALANIYOR
Sosyal medya çalkalanıyor.
Eski CHP milletvekili Atilla Kart, gazeteci Nevşin Mengü’nün YouTube kanalında gündem yaratacak açıklamalarda bulundu.
.
Bakın “Mühürsüz oylara yapılacak itiraz için” özetle neler dedi:
“Ben 16 Nisan referandumundan sonra (Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi referandumu) gittim anlattım. ‘Dava açarım, sonuç alırım’ dedim”
.
“Partim adına bana vekâlet verildi dava açmam için…”
.
“Ben Danıştay’dan sonuç almayacağımı biliyorum, bir an evvel AHİM’e götürmek istiyorum…”
.
“Adalet yürüyüşünün 3. Günü, 45 sayfa dava dilekçesini hazırladım, 250 sayfa eklerini hazırladım, Kızılcahamam’da karavanda Sayın Genel Başkana sundum…”
.
“Dosyaları inceledi ve bana ‘Emeğine sağlık kardeşim, yolun açık olsun’ dedi. Uçak biletim alındı…”
.
“Bu görüşmeden bir gün sonra;
Önce Haluk hoca aradı (Koç),
Sonra Tekin Bingöl aradı ve ‘Atilla bey Genel Başkan; ‘Atilla bey kendi adına gitmesin, kendi adına gitsin.’ diyor…”
.
“Bir saat sonra Bülent Tezcan aradı; ‘Atilla Bey nereden çıktı bu?’ dedi.”
.
Sonrası malum:
“Atı alan Üsküdar’ı geçti…”
SIĞINMACI HAKKI
Sığınmacı Hakları Platformu, Suriyeli sığınmacılar için 5 talep sıraladı:
“Göç İdaresi Başkanlığının 28 Temmuz’da yayınladığı ’İstanbul dışındaki bir ilde kayıtlı olmasına rağmen İstanbul'da ikamet eden Suriye uyruklu yabancıların, 24 Eylül 2023 tarihine kadar kayıtlı oldukları illere dönmeleri’ tebliği geri çekilmeli.”
.
“İstanbul’da ikametgâh gösterebilen, çocukları okula kayıtlı olan, bir işyerinde çalışan ve ailesinin geçimini sağlayan kişilere İstanbul ikamet hakkı verilmeli.”
.
“Sığınmacılara yönelik seyahat özgürlüğü sınırlamalarına son verilmeli.”
.
“Objektif bir temeli olmayan ve sıklıkla keyfi biçimde koyulduğu değerlendirilen ‘tahdit kodu’ aracılığıyla bireyleri her an sınır dışı edilebilir duruma getirme uygulamasına, insanları ‘gönüllü’ adı altında geri dönüşe zorlamaya ve bu süreçte yargı kararlarıyla sabitlenen hukuka aykırı diğer tüm muamele ve işlemlere son verilmeli.”
.
“Ayrımcılık yasağı uygulanmalı; ırkçılar ve diğer ihlalciler soruşturulmalı.”
.
Yorum sizlerin…
CORONA GERİ Mİ GELDİ?
Sanatçı Nilüfer bir açıklama yaptı:
“Birkaç gün önce başlayan yüksek ateş ve beraberindeki semptomlarla, maalesef corona virüsüne yakalandığımı öğrendim.”.
.
Bunun üzerine sanatçının vereceği konser iptal edildi.
.
Eee!
Hani corona bitmişti?
Yoktu?
Tükenmişti?
.
Haberlere bakıyorum:
“DSÖ Genel Direktörü Ghebreyesus, kış mevsimi öncesinde Covid-19 vakalarında endişe verici artışın yaşandığını, Orta Doğu ve Asya'nın bazı bölgelerinde ölümlerin, Avrupa'da ise yoğun bakıma yatışların arttığını belirtti…”
.
Neymiş?
Demek ki corona hala varmış…
.
Devam haberlere:
“2023-2024 eğitim öğretim döneminin 4 Eylül itibarıyla başlamasıyla okula gitmeye başlayan öğrencilerin her yıl virüsler nedeniyle yakalandığı süper enfeksiyon, başta aileler olmak üzere hastalığın salgın seviyesine yükselmesiyle tedirginliğe neden oluyor…”
.
Okulların açılmasıyla daha da tehlikeli hale gelebilir.
.
Haberlere devam:
Bakan Fatrettin Koca:
“Eris adlı varyant, halen hayatın normal şekilde sürdüğü ülkelerden sonra, sınırlı sayıda vakada, ülkemizde de görüldü. Bunda endişe edilecek bir şey yok. Bilim insanları üzerinde konuşabilirler ama halkımız için gündem olmaya değer değil.
Yaşlılarımızın, kronik hastalığı olanların her zamanki gibi kendilerine dikkat etmelerini daha önce söylemiştim. İyi akşamlar.”
.
Virüs ama kendisi ama varyantları hala aramızda dolaşıyor ise biz ne yapıyoruz?
.
Neden önlem almıyoruz?
SIFIR KARBON?
Vatan Partisi Genel Başkan Danışmanı Osman Ünsal soruyor:
“Türkiye, 2021’de yaklaşık 14,7 milyon tonluk çöp ithal ederek 2004’teki ithalatını üçe katladı. Böylece Türkiye AB'nin en çok çöplerini yolladığı ülkeler arasında açık ara farkla lider oldu.”
.
“2019-2023 yılları arasında Avrupa Birliği ülkeleri ve İngiltere’den ithal edilen ‘Toplam atık’ miktarı nedir? Bu atıkların ne kadarını ‘Plastik atıklar’ oluşturmaktadır?”
.
“2019 yılından 2023 yılına kadar Avrupa Birliği ülkeleri ve İngiltere’den ithal edilen plastik atıkların geri dönüşüm oranı nedir? Bu geri dönüşümlerden ülkemiz ne kadarlık kazanç elde etmiştir?”
.
“Ülkemiz sınırları içerisinde ve ithal edilen atıklarda ortaya çıkan “Atık” ve “Plastik atıkların” geri dönüştürülme oranı nedir?”
.
“2019-2023 yılları arasında ithal edilen plastik atıkların tehlikeli veya toksik atık olup olmadığına yönelik gümrüklerde herhangi bir kontrol veya denetim mekanizması uygulanmış mıdır? Sahte beyana dayalı atık ithalatıyla mücadele kapsamında çalışmalar yapıyor musunuz? Bu konuda idari yaptırım uygulamalarınız ve suç duyurusu çalışmalarınız olmuş mudur?”
.
“Mersin ilimizde, Avrupa'dan Türkiye'ye ithal edilen plastik atıkların depolandığı ve bertaraf edildiği tesisin yaydığı zararlı kimyasallar nedeniyle çevre ve insan sağlığını tehdit ettiğini, bölge halkında solunum hastalıkları şikâyetinin arttığını biliyor musunuz?”
.
“Avrupa’nın adeta çöplüğü haline geldik. Temiz Çevre ve sıfır atık gibi projelerinizle Türkiye'yi düşünmediğiniz aşikâr. Hangi ülke ya da ülkeleri çöpten arındırmak için ülkemizi çöp toplama merkezi haline getirdiniz?”
.
“Sıfır Karbon” söylemini sürekli dillendiriyorsunuz. 2019-2023 tarihleri arasında, ithal etiğiniz çöplerin dönüştürülmesi sürecinde çevreye verdiğiniz zararın karbon olarak miktarını açıklar mısınız?”
.
Cevabı biz de merak ediyoruz…