Devlet Bahçeli’ye millet alıştı artık. Bir dediği bir dediğini tutmuyor. Rahmetli Türkeş’i haklı çıkarmaya devam ediyor.

Mensubu olduğu camiaya zarar vermek için elinden geleni yapıyor. Türk Milliyetçiliğini ayaklar altına alanlara destek verebilmek için gece gündüz çalışıyor. Hesap soracağı kimselere yandaşlıkta sınır tanımıyor.
Geçenlerde eski içişleri bakanına düzdüğü nağmeler, kendi misyonunu dahi rahatsız etti. Elbette kendi menfaat penceresinden olaylara bakanlar hariç. Onlardan bu millete ve memlekete hayır gelmez zaten. İşlerinin memuru olmuşlar.
Eski içişleri bakanı damada rağmen uzun süre bakanlık yaptı. Demokrat Parti genel başkanı iken iktidar yetkililerini hırsızlıkla suçlamıştı ama onlara sığınmak zorunda kaldı. Aynı kendini yere göğe sığdıramayan Türkiye’nin en kadim partisinin lideri gibi.
Sayın Soylu bakanlığı döneminde salahiyeti bulunan kadroların hiçbirine Ülkücü kökenli birini atamamıştır. Daha çok tarikatçılarla çalışmayı tercih etmiştir. Bu nedenle sayın Bahçeli’nin övgülerine mazhar olmuştur.
Sayın Soylu’nun bakanlığı döneminde memleketin sınırları yolgeçen hanına dönmüştür. Güney illerimizin bazı ilçe ve beldelerinde Suriye’den kaçan Araplar nüfusun çoğunluğunu ele geçirmiştir. Belediye başkanı çıkaracak çoğunluğa ulaşmışlardır. Büyük şehirlerin bazı semtlerinde ne idüğü belirsiz kaçaklar mafyalaşmış ve Türk nüfusu göçe zorlamaya başlamıştır. Bütün bu gelişmeler Soylu’nun görevli olduğu dönemde ve bilgisi dahilinde gerçekleşmiştir. Bu nedenle sayın Bahçeli sayın Soylu’yu övmekte çok haklıdır.
Sayın Soylu’nun iç işleri bakanlığı yaptığı dönemde uyuşturucu baronları memleketi mesken tutmuştu. Altın ticaretinin hakı hesabı yoktu. Havaalanlarında bavul teslim ringlerinde siyah çöp poşetlerinde yüzlerce kilogram altın unutuluyordu. Kontrolsüzlük diz boyu idi. Elbette en büyük mafya liderinin de salıverildiğini unutmamak gerekiyor. Sayın Bahçeli’nin özel isteminin yerine getirilmiş olması da övgüye mazhar olmaktan ötedir.
Önceki dönem Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı yapan Doç.Dr. Sinan ATEŞ’in kalleşçe öldürüldüğünde içleri bakanı olan sayın Soylu’nun, katilleri ve katillerin uzandığı odakları ortaya çıkaramaması sayın Bahçeli için önemli bir başarıdır ve övgüye layık bir durumdur. Ne denir ki!
Sayın Soylu’nun memleketi kaçak cennetine çeviren bakanlığı dönemi beka sorununu gündeme getirmiştir. Sayın Bahçeli’nin beka kavramıyla iktidara, memlekete beka sorunu yaşatan iktidara destek vermesine vesile olmuştur. Bu nedenle sayın Bahçeli eski içişleri bakanına destek vermekte yerden göğe kadar haklıdır.
Evet netice itibariyle çok detaylı açıklamalarla sayın Soylu’ya verilen desteklerden şikâyet etmenin gereği yoktur. Aynı çizgide olduğunu beyan etmek istemiş olamaz mı?