Tuz değil. Un değil.
Tuz değil.
Un değil.
Soda değil.
Seker değil.
Yemek değil.
Gluten değil.
Bunu biliyor muydunuz?
Öfke karaciğerinizi zayıflatır
Ağrı, üzüntü ciğerlerinizi zayıflatır
Endişe midenizi zayıflatır
Korku böbreklerinizi zayıflatır
Stres kalbi ve beyni zayıflatır
Bunlar senin DUYGULARIN.
Bunlar senin KARARLARIN.
PEKİ VÜCUDUN NEDEN ACIYOR?
Hala sevmeyi öğrenemediğin için acıtır, çünkü eski nefret ve öfkeyi biriktirir.
Acıtır ..!çünkü bedensel canlılığını ve elastikiyetini geliştirmeyi reddediyorsun, çünkü onu bağımlılıklar ve duygusal olgunlaşmamışlıkla cezalandırıyorsun.
Vücudun acıyor çünkü bugünü reddediyorsun ve anıların seni tanımlamasına izin veriyorsun.
Sahneleri kapatıp yarattığın dramın kurbanını oynadığın için acıtıyor.
Acıtır..! Çünkü iyileşmek istemediğin yarayı seversin.
Vücudun acıyor…! Çünkü ilgisizliğe yenik düştün ve kazanmamana izin verdin.
Acıtıyor…! Çünkü travmadan ve uçacak kanatsız bir hayatı hak ettiğinden şüphe ediyorsun.
Acıttı ..! Çünkü sesini aile klanına verdin onları suçladın .
Huzur içinde yaşayamadığın için bedenin sızlıyor.
Vücudun acıyor çünkü kendine daha fazla değer veremiyorsun.
Acıtıyor…! Çünkü bağırman gerekirken çeneni kapatıyorsun.
Niye saplantın için aşkı suçluyorsun?
Çünkü saygı istiyorsun, cesaret edemiyorsun. Vücudunuz ağrıyor çünkü bir ilişkiyi yüzükle karıştırdınız.
Acı veriyor çünkü içindeki yaratıcılığınla bağ kuramıyorsun. Çünkü özgürlükten korkuyorsun.
Büyümek için doğduğunu hatırlamaya ve zaten bulunduğun aşktan üstün olduğunu hatırlamaya izin vermediğin için bedenin ağrıyor.
Sessizliğe yatırım yapmadığın için bedenin sızlıyor ve yalnızlığınla karanlığında gölge yanınla barışmıyorsun.
Sen her daim genişleyen bir aşkın varlığısın.
Uydurmayı bırak, kilitlen ve uyanışa geç.
BÜYÜNÜ VE GÜCÜNÜ UYANDIR.
Profesör Hew Len'e (haleakala) göre, "şeyler" sadece yargıladığımız için bizi incitir. HER ŞEYİ sevseydik her şey bizi severdi…!
“ Zaten olduğun aşkı sev. "
Sevgi ve Minnetlerimle
Selam ve sevgilerimle,
Sizi seviyorum…
Sizi seviyorum…
Sizi seviyorum…
