Farkına varılmayan bir konu ama dereler çöp deposu olmaya başladı.
Türkiye’de pek araştırma yok ama bazı ülkelerde yapılan çalışmalarda, akarsularda çok ciddi bir ilaç etken maddesi birikimi olduğu ortaya çıkıyor.
Bazı Avrupa ülkelerinde yapılan çalışmalarda akarsuların zirai mücadele ilaçları ve hayvancılıkta kullanılan antibiyotikler yönünden aşırı kirlendiği ve bu durumun akarsularda canlı sistemleri değiştirmeye başladığı ortaya çıktı. Doğal yaşam alanlarında bulunan canlı türlerinin de hızla değiştiği tespit edildi.
10 Avrupa ülkesinde analiz edilen 29 akarsuda 100'den fazla zirai ilaç etken maddesi ve 21 adet antibiyotik etken maddesi ortaya çıktı. Bulunan etken maddelerin dörtte biri yasak olan, yarısı ise böcek ilaçlarına ait.
Akarsularda bulunan zirai mücadele ilaçlarının önemli bir kısmı kuşlar için öldürücü etkilere sahip görünüyor. Akarsu havzalarında kuş sayısının hızla azalması, derelerde biriken ilaç etken maddelerine bağlanıyor.
Exeter Üniversitesinden bir ekibin yaptığı çalışmalarda elde edilen sonuçların endişe verici olduğu ortaya çıkıyor. Ekibin hedefi, çalışmayı daha geniş alanlarda tekrarlamak ve akarsularda kirlenmenin önüne geçmek için çalışmalara hız vermek.
Akarsularda ilaç etken maddelerinin hızla birikmesi, akarsu havzalarında oluşan ekosistemlerde de değişime neden oluyor. Antimikrobiyal direncin gelişimi de çok daha ciddi bir konu olarak görünüyor.
Dünyanın en büyük pestisit üreticilerinden biri olan Syngenta, toplumun kaygılarını üstlenmek ve çevredeki kalıntıları azaltmak için Pazartesi günü “küresel stratejide büyük bir değişim” açıkladı.
Dünyanın önde gelen zirai ilaç üreticileri Bayer ve Syngenta, gelinen noktada, daha çevreci uygulamalara yöneleceklerini, biyolojik çeşitliliği destekleyecek tedbirleri artıracaklarını, daha şeffaf olacaklarını belirtiyorlar.
Akarsularda araştırma yapan ekibin, yasaklı ilaç etken maddelerine rastlanmasını, yasadışı kullanımdan ileri gelmediğini gözlemeleri olayın ciddiyetini daha da artırıyor. Uzun süre bozulmayan bu ilaç etken maddeleri, biriktikçe yüksek dozlarda daha tehlikeli olabiliyor.
İsviçre'de yapılan bir başka çalışmada, organik çiftliklerde dahi toprakların çoğunda daha eskiden kullanılmış ilaç etken maddelerine rastlanmasının, çevre ekosistemler için de tehlike yarattığını ortaya koymaktadır.
Hollanda’da yapılan bir araştırma, tarım alanlarında kullanılan böcek ilaçlarının su havzalarında tayyare böceklerini, salyangozları ve yaşamı suya bağlı olan çok sayıda canlı türünü yok ettiğini göstermiştir. Bu çalışmayı yapan araştırıcılar, hendeklerde biriken suyun böcek ilacı olarak kullanılabileceğini ifade etmişlerdir.
Akarsularda yapılan bütün çalışmalarda, akarsuların zirai mücadele ve veteriner ilaçlarıyla kirlendiği ortaya çıkıyor. Sudur akar gider. Akıp giderken de temizler gider diye düşünmek son derece yanlış görünüyor.
İlaç kullanımını azaltmaktan başka çare görünmüyor. Akarsular başta olmak üzere, hemen bütün alanlarda ilaç etken maddesi birikimini azaltmanın bir tek yolu var. Hemen bütün çiftliklerde ilaç ve antibiyotik kullanımını azaltacak yeni yönetim planlarının geliştirilmesi gerekiyor. Hendekteki su, balığı, böceği öldürüyorsa, biraz daha birikirse insanı da öldürebilir.