Memlekette ahlak, vicdan, muhakeme tükenmeye devam ediyor.

Partisinin AKP’yle ittifak yapması gerektiğini söyleyen ve yakın zamanda istifa eden eski İYİ Parti Milletvekili Nebi Hatipoğlu, AKP'ye katıldı. Önceki dönemde CHP’den seçilen milletvekillerinden birisi de istifa edip yine AKP’ye katılmıştı. Bu yine bekleniyordu ama diğeri hiç umulmuyordu.

Bakın Eskişehir’de İYİ Partiye oy veren vatandaşlar sayesinde vekil olan, partiden istifa ederken milletvekilliğinden de istifa etmesi gerekirken, yüzü bile kızarmadan ‘Hepinizin bildiği üzere kadere bir beşer olarak müdahale etmenin imkânı yoktur. Gönlüm isterdi ki kısa siyaset yolculuğum burada sizlerle, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın himayesinde başlasaydı keşke’ diye kendine gerekçe uyduruyor.

Meğer işin içinde para varmış. Ortak olduğu şirketi tarafından KAP’a yapılan açıklamada, 24.03.2023 tarihinde Güneş Enerjisi Camları yatırımımızla ilgili olarak 1.035.000.000 tutarlı Bölgesel teşvik belgesinin alınmasından sonra yüzde 25 oranında daha fazla teşvik içeren Stratejik Teşvik Belgesi başvurusunda bulunulmuştu. 25.10.2023 tarihi itibarıyla yatırımımızın Stratejik Yatırım kapsamında değerlendirilip uygun görüldüğü tarafımıza bildirilmiştir. Yatırımcılarımıza saygıyla duyurulur ifadeleri kullanıldı. Devleti idare edenlerden rüşvet gibi teşvik almış.

Nebi Hatipoğlu, seçim öncesi Eskişehir’in yerel kanallarından ES TV’de katıldığı programda AKP’e geçip geçmeyeceği ile ilgili bir soruya, hayır tabii ki geçmem AKP’ye, ne işim var? Türkiye’de iki tip siyasetçi var. Bir siyaseti iş olarak yapanlar bir de hizmet olarak yapanlar. Biz hizmet olarak yapacağız. Memleketime hizmet etmek için siyasete giriyorum. Ben İYİ Parti’deyim İYİ Parti olarak devam edeceğiz. Ben şahıs olarak bindiğim araçtan inmem” demişti.

Şimdi bu sözleri söyledikten sonra hangi sınıfa girdiğini kestirmek son derece zor. İki sınıfa da girmiyor. İş olarak yapsa, menfaati olan partiye, iktidar partisinde siyaset yapar. En azından bertaraf olmaz. Çok fazla da teşvik almamış aslında çok ucuza gitmiş.

Siyaset daha nelerini gördü. Hesap sormazsam namerdim diyenler nasıl yağ yakacağının hesabını yapıyor artık. Hatta hesap soracakları insanlara toz kondurmuyorlar.

Hırsızlıkla suçladıkları insanları savunurken ağzından köpük saçan siyasileri gördü bu memleket. Hatta Bitcoin dolandırıcılarıyla, kara para aklayanlarla fotoğrafları çıktığında bile yüzü kızarmayan yüzsüzleri gördü memleket.

İktidar sahiplerinin firavunlaştıklarını iddia edenler senelerdir aynı saflarda başkalarına üfürüyorlar. Meramları memleketten ziyade koltukları olmalı ki, koltuğun içinde farklı duygu ve düşüncelere sahip oluveriyorlar. Karakter zayıf olunca para, mevki, makam gibi dünyalıklar insanı kendinden alıveriyor. Ne yapsın garipler.

Bütün mesele milletin muhakemesinde. Bu döneklerin aslında sokakta bile yürümemesi lazım. Oy veren kendine temsil etme yetkisi verenlerin yüzlerine tükürmesi lazım. İşte o zaman bu memleket çağdaş uygarlık seviyesine ulaşır. Yolsa daha çok debelenir.