Yetmişli yıllarda Balıkesir’in İvrindi ilçesine bağlı Gökçeyazı Ortaokulunda sadece dört öğretmenimiz vardı.
Müdürümüz Mehmet Özışıklıoğlu geçen yıl, Fen Bilgisi Öğretmenimiz Ali Demirci altı yıl önce aramızdan ayrıldı. Mekanları Cennet olsun. Nur içinde yatsınlar.
Aynı okulda Erhan Türker Hocamız Türkçe, Sevgili Eşi Sevgi Türker Hocamız Matematik ve bağlı dersleri sürdürürdü. Allah uzun ömürler versin.
Öğretmenlerimiz, günümüzde öğretmenlik mesleğini icra eden öğretmenlerimize en iyi örneklerdir. Özveriyle çalıştılar. Özellikle Ali Hocamız Fen Bilgisi yanında çok sayıda dersimize girerdi. Komşu köylerden, Soğanbükü, Gömeniç, Kiraz, Akçalören, Çamköy, Sarıalan, Dallımandıra, hatta Dübecik köylerinden yüzlerce öğrenci dört öğretmenimizden dersler almışlar ve hayata tutunmuşlardır.
Şimdiki adıyla Gökçeyazı Şehit Rıdvan Çetinkaya Ortaokulu olan okulda dört öğretmendiler. Rıdvan da öğrencileri olmuştu öğretmenlerimizin, bizden bir sınıf geride. Müdürümüz Mehmet Özışıklıoğlu köyde kalırdı. Ali Hocamız ve Sevgili Eşi Pervin Demirci de köyde kalırlardı. Ninemlere yakın bir evde otururlardı. Yetmişli yıllarda köy yerinde kiraya tutulacak ev bulunmaz ama Müdürümüz, Ali Hocamız ve Pervin Hocamız öğrencilerine daha fazla zaman ayırmak için zar zor kiralık ev bulmuşlardı, köyde ikamet ederlerdi. Erhan Türker ve Sevgi Türker öğretmenlerimiz köyde kiralık ev bulamadıkları için Balıkesir’den gelir giderlerdi. Erhan Hocamız Türkçe, Sevgi Hocamız Matematik derslerine girerlerdi. Müdürümüz Tarih ve İngilizce derslerine girer, diğer dersleri Ali Hocamız yürütürdü. Dört öğretmenle eğitim görürken, boş geçen bir dersimiz olmadı. Derse geç kalan öğretmenimiz de olmadı. Pervin Hocamız ilkokulda sınıf öğretmeniydi. Köyümüz yol üzerinde olmasına rağmen çok fazla otobüs ve minibüs çalışmadığı için ulaşım da kolay değildi.
Gökçeyazı Ortaokulu köylünün gayretleriyle, imeceyle inşa edilmişti. 1969 yılında eğitim-öğretime açılmıştı. Bahçesi, çevre düzenlemesi, bütün her şeyi öğretmenlerimizin organizasyonuyla tamamlanmıştı. Şimdi o bina yok. O yıllarda dikilen ağaçlar hepsi duruyor. Çok güzel bir park olmuştu. Eğitim sisteminin değişmesi, lise binasının yapılması, öğrenci sayısının önemli derecede azalması, emekle imar edilen binaya ihtiyaç bırakmadı.
Fen Bilgisi başta olmak üzere Beden Eğitimine kadar çok sayıda dersimize giren Ali Hocamız, öyle özveriliydi ki, yaptığı hizmetleri bu satırlara sığdırmak imkânsızdır. Gençlik ve Spor Bayramlarında bütün köy ve komşu köyler tören ve gösteri alanını doldururdu. Minder ve atlama kasalarının kullanıldığı gösterilerde, izleyenlerin avuçları acırdı alkışlamaktan. Yine gösteri amaçlı da olsa yarışmalar da çok çekişmeli geçerdi. Klasik bayram gösterilerine okulun bütün öğrencileri iştirak ederdi. Bütün sahayı kaplayan öğrenciler son derece disiplinli gösteriler yapardı. Bir ay boyunca tüm okul, derslerden sonra bayram için Ali Hocamızın koordinatörlüğünde hazırlık yapardı. Sevgi Hocamız folklor takımını çalıştırırdı. Türkiye’nin dört bir tarafından oyunlar derlemişti. Bingöl, Silifke yörelerinin oyunları ağırlıklı olmak üzere yöresel oyunlarla folklor takımı bayramlarda bütün köylüyü coştururdu.
Şimdi çocuklara soruyoruz boş dersiniz geçiyor mu diye. Fazladan öğretmen olmasına rağmen boş geçen dersleri oluyormuş ne yazık ki.
Nasıl daha rahat görev yaparım yerine, temel felsefesi, bu öğrencileri nasıl yetiştirebilirim, çevresine, vatanına ve milletine yararlı vatandaşlar haline nasıl getirebilirim olan bir stratejiyle dolu dolu bir eğitim hayatı vardı öğretmenlerimizin. Allah O’nlardan ebediyen razı olsun.