Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna karşı olanlar, kuranlara karşı olanlar, hatta kuranlara küfredenler ne hikmetse iktidar partisi içinde merdivenleri atlayarak tırmanıyor.
Devlet de ellerinde olduğundan, kamu görevlileri de görevde yükselmek için cumhuriyet ve değerlerine üfürmekten çekinmiyor.
Gücün kabulü ve adaletten yana olmaktansa güçten yana olmak daha iyidir politikası ne yazık ki memleketin en kadim partisinde dahi artık geçerli hale geldi. Cumhuriyetin değerleriyle oynayan iktidar sahiplerine beka uydurmacasıyla destek veriyor. Devletin bekasıyla oynayanları görmezden gelebiliyor. Beka meselesini başka yerlerde arattırıyor. Oysa iktidar sahiplerinin zihniyetleri net bir şekilde ortada. Eskiden takiye falan yapıyorlardı ama artık yargı organları da ellerinde oyuncak olunca eteklerde taş maş kalmıyor. Aşağıdaki etkinlikler ve sözler açık ve net bir şekilde iktidar sahiplerinin zihniyetlerini ortaya koyuyor.
İki sene önceki vaka: 4 Şubat 1926 yılında idam edilen İskilipli Atıf, önceki gün Çorum’un İskilip ilçesindeki mezarı başında Atıf Derneği’nce organize edilen programla anıldı. Anmaya Çorum Valisi Mustafa Çiftçi, AKP Çorum Milletvekili Erol Kavuncu, Çorum Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın, Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk, İskilip Kaymakamı Muharrem Eligül, Atıf Derneği Başkanı Mustafa Lek, Atıf’ın aile yakınları katıldı. Burada konuşan AKP Çorum Milletvekili Erol Kavuncu, “İskilipli Atıf Hoca, talimatla kurulan, idam mangaları, sabıkalı İstiklal Mahkemeleri’nin verdiği karar neticesinde haksız ve hukuksuz bir şekilde idam ediliyor. Vatanı, milleti, inancı uğruna canını feda eden Atıf Hoca’yı zulmen idam eden zihniyetin bir özür borcu vardır dedi. Tarihi nereden okudukları belli. Teali İslam Cemiyetinin Başkanı iken Kuvayı Milliye aleyhinde Yunan uçakları tarafından Anadolu’ya atılan bildiriyi okusalar yeter.
İki sene önce verilen demeçti. Grup Başkanvekilliğinden istifa etti ama partinin yine sözü dinlenenlerinden kendisi. Çünkü aynı zihniyette. AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal “Cumhuriyet bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi, hasılı bütün düşünmemizi yok etmiştir." ifadelerini kullandı. Aynı konuşmada hem Cumhuriyet'e hem Türk diline düşmanlık yaparak Türk düşmanlığında oldukça ileri giden Ünal, "Tarihteki en sert kültürel devrim Türkiye’de yaşanmıştır. Mesela Fransız Devrimi her şeyi yıkmıştır ama lügate yani dile dokunmamıştır. Yine en sert devrimlerden bir tanesi MAO’nun Çin’de yaptığı kültürel devrimdir ve o da dile dokunmamıştır. Ama maalesef bir kültür devrimi olarak cumhuriyet bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi, hasılı bütün düşünmemizi yok etmiştir." ifadelerini kullandı.
Geçen gün aynı zihniyetin önemli temsilcilerinden biri ödül aldı. Törendeki konuşması: Bir söz vardır. Dünyada Yahudilerin kurduğu üç devlet vardır. Biri İsrail, biri ABD, birisi ise Türkiye’dir. O kadar aldatılmışız ki köle olduğumuzu görememişiz. Burada da hakkımızı yemişler. Köleler her yerde özel kıyafetler giyerler. Öyle köleler olmuşuz ki kendi kıyafetlerimizi bile giymemişiz. Köleliğimizi fark ettik ve uyandık. Rabbim kölelikten uyanışımızı daha da hızlandırsın. Şenlikoğlu’nun konuşması bitince Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın sahneye davet edildi. AKP’li Büyükakın, Yazar/Şair Emine Şenlikoğlu’na plaket takdim etti. Belediye Başkanı, Türkiye’yi Yahudiler kurdu sözlerinden hiç rahatsız olmamış.