İnternet bağımlılığı küçük yaşlara hızla iniyor. Ancak çocuklar internet bağımlısı olduklarını bilmiyor.
Anne ve babalar internetten çizgi film ve değişik animasyonlarla çocuklarını avutmaya çalışıyor. Bağımlılıkla ilgili uzmanlar daha çok yetişkinler üzerinde çalışıyorlar. Yapılan bir araştırmada internet kullanıcıları farklı sınıflara ayrılıyor.
Surrey Üniversitesi'nin araştırmasına göre 24 yaş ve altı gençler öncelikle akıllı telefonlarını kullanarak günde ortalama altı saatini internette geçiriyor. Daha yaşlı insanlar ise internette yaklaşık dört buçuk saat geçiriyor.
Surrey Üniversitesinin çalışmasında internet kullanıcıları beş gruba ayrılıyor.
Sıradan Kullanıcılar toplam kullanıcıların %14,86’ını oluşturuyor. Bu grup çoğunlukla belirli görevler için çevrimiçi oluyor ve oyalanmadan oturumu kapatıyor. Hiçbir bağımlılık belirtisi göstermiyorlar ve genellikle daha yaşlılar bu guruba giriyor. Yeni uygulamalara da çok fazla ilgi göstermiyorlar.
İlk Kullanıcılar %22,86’lık dilimi oluşturuyor. Bu kişiler genellikle kendilerini başlangıçta planladıklarından daha uzun süre çevrimiçi buluyorlar ve ev işlerini bir miktar ihmal ediyorlar. Ancak kendilerini bağımlı olarak görmüyorlar. Yeni uygulamalara orta derecede ilgi duyuyorlar ve bu gurubun yaş ortalaması 26,1.
Deneyciler internet kullanıcılarının %21,98’ini oluşturuyor. Bu grup internete bağlanmadığında kendini huzursuz veya endişeli hissediyor. Çevrimiçi olduklarında kendilerini daha iyi hissediyorlar. Deneyciler gurubu yeni uygulamaları ve teknolojileri denemeye daha istekli görünüyorlar. Bu gurubun yaş ortalaması 22,8-24,3 arasında bulunuyor.
İnkâr Edici Bağımlılar toplam kullanıcıların %17,96’sını oluşturuyor. Bu kullanıcılar çevrimiçi olarak yeni ilişkiler kurmak ve çevrimiçi olmak için gerçek dünyadaki sorumlulukları ihmal etmek gibi bağımlılık yaratan davranışlar sergiliyorlar. Ancak bağlantıda olmadıklarında kendilerini huzursuz hissettiklerini kabul etmiyorlar. Mobil teknolojiyi kullanma konusunda da oldukça emin görünüyorlar.
Bağımlılar %22,36’lık dilimi oluşturuyor. Bu grup internet bağımlılığını açıkça kabul ediyor ve bunun yaşamları üzerindeki olumsuz etkilerini de kabul ediyor. Yeni uygulamaları ve teknolojiyi kullanma konusunda kendilerine en çok güvenenler bu gurubun içinde yer alıyor. Çevrimiçi olarak geçirdikleri süre sıradan kullanıcılarınkine göre çok yüksek düzeylerde bulunuyor. Adeta internette yaşıyorlar.
Uzmanlar gençlerde yaş azaldıkça internet bağımlısı olma ihtimalinin arttığına dikkat çekiyorlar. Buna karşın yaş ilerledikçe bağımlı olma eğilimi azalıyor.
İnternet bağımlılığı yönünden cinsiyet farkı ortaya çıkmıyor. Sanal alem bir yerde cinsiyet ayrımı yapmıyor. Diğer yandan internet kullanıcıları, sanal ortamda bulunan oyunlarla ilgili olarak gerçek bilgi vermiyorlar. Kullanıcıların oyun oynamada geçirdikleri süre hakkında net bilgi edinmek zor görünüyor.
Sanal gerçeklikle ilgili yasa ve yönetmelikler değişik ülkelerde hayata geçiriliyor. İnsanlar dünyanın öbür ucundaki arkadaşlarla daha fazla zaman geçirebiliyorlar.
Yaşamın önemli bir kısmı internet ortamına taşınıyor. Haliyle gerçek hayatta olduğu gibi oyun, kumar ve benzeri zararlı ortamlar da insanları kendine çekmeye çalışıyor. Bu konuda bazı ülkeler tedavi merkezleri oluşturmaya bile başladı.