Son yıllarda makro besin elementleri azot, fosfor ve potasyumdan başka elementlerin de bitki besleme ve gübrelemede önemi anlaşılmaya başladı. Tahıl üretimi yapılan alanlarda çinko, zeytin yetiştiriciliği yapılan alanlarda ise bor uygulamaları her geçen gün daha da önem kazanıyor. Gerçekten zeytin bitkiler alemi içinde boru en fazla tüketen bitkilerden biri olarak biliniyor ve noksanlıkları da kendini hemen gösteriyor.
Türkiye zeytin varlığı yönünden dünyada beşinci sırada yer almasına rağmen, üretimde hala arzu edilen seviyelere ulaşamamıştır. Verimlilik oldukça düşüktür. Bakım uygulamalarının yetersizliği verimi azaltan en önemli faktördür.
Zeytin topraktan en fazla bor kaldıran ürünlerden biridir. Özellikle yaşlı zeytinliklerde bor neredeyse eseri düzeylere inmiştir. Diğer kültür bitkilerine göre hassasiyeti de yüksektir. Hal böyle olunca zeytin alanlarında bor noksanlığı daha sıklıkla ortaya çıkmaktadır.
Bor noksanlığı, zeytin ağaçlarının yaprak, sürgün ve meyvelerinde farklı belirtilerle ortaya çıkar. Yapraklarda, yaprak ucundan yaprak sapına doğru üçte ikilik kısım soluk yeşil renk alır, daha sonra yaprak sararıp dökülür. Büyümenin ana faktörü olan bor elementi, eksikliğinde sürgün uçlarındaki gelişme geriliği şeklinde ortaya çıkar. Yine sürgün uçlarında kurumalar meydana gelir. Haliyle yaprak koltuklarındaki tomurcuklar yeni sürgünler oluşturduğundan çalılaşma meydana gelir. Dallarda ve gövdede don vurgunu gibi çatlakların ortaya çıkışı da bor noksanlığı belirtilerindendir. Zeytinlerde bor noksanlığının en önemli belirtisi, çiçek oluşumunun düzensiz oluşu, meyve tutumunda eksiklikler, meyve dökülmesi ve meyvelerin nohut kadar küçük kalmasıdır. Çekirdek büyüdüğü halde kabuk büyümemektedir. Neden olduğu verim kaybı % 30’u bulabilmektedir. Çiçeklenme öncesi iki defa yapraktan bor uygulaması sorunu çözebilmektedir. Elbette dal, yaprak ve meyvelere bakıp eksikliği tespit etmekle birlikte bor uygulamasının toprak analizlerine göre yapılması daha yararlı olmaktadır.
Bor noksanlığının sıklıkla görüldüğü bitkilerden biri de elmadır. Armut da hassasiyet göstermekte, belirtileri elmaya benzemektedir. Elmadaki bor noksanlığında, çiçekler sanki kırağı vurmuş gibi pörsümekte, ancak dökülmemektedir. Zamanla solan çiçekler siyah renk almaktadır. Meyvelerin küçük kalması ve kısa süre sonra dökülmesi sıklıkla görülen bor noksanlıklarıdır. Çekirdek çevresindeki mantarlaşma da belirgin bor noksanlığıdır.
Yıllık bitkilerde de bor noksanlığı sorunları görünmektedir. Şeker pancarında, ayçiçeğinde, kışlık sebzelerde hastalığa benzer bor eksikliklerine rastlanmaktadır. Bu sorunların çözümünde düşük miktarlarda bor uygulaması yarar sağlamaktadır.
Zeytinde bor noksanlığının giderilmesi için bugünlerde halkalı leke hastalığı ile mücadele ederken boru da eklemekte yarar bulunmaktadır.