Malum araba sayısı artıyor. Bayan sürücüler artık yollarda daha yoğun görünüyor.
Haliyle araç yoğunluğu artıyor. İhlaller saymakla bitmez ama sürekli hatırda tutmak gerekiyor. Yurdum insanı önce gideceğim diye otobanlarda HGS gişesine bile önündeki araçtan önce dalmaya çalışıyor. Haliyle kazalar ve can kayıpları artıyor.
Arabalar hızlandıkça kuralları daha fazla çiğniyor artık insanımız. Elbette sosyal hayatın diğer alanlarında da kuralları takmadığımız oluyor ama en fazla tekrarladığımız ihlaller trafik kuralları gibi görünüyor.
Şehir içinde dahi ışık ihlallerinden başlayan, bir an önce geçmeye çalışma, park yasağını delme, sollama ve benzeri ihlallerin hemen herkes farkına varmaktadır veya kendisi de bizzat bu ihlallerin içinde yer almaktadır. Esas farkına varılmayan veya umursanmayan ihlaller daha önemli trafikte.
Şehirlerarası yollarda en fazla dikkati çeken geceleri sis lambalarını yakan araçlar. Özellikle karşıdan gelen sis lambası yanan araçlar, yolun takibini kısa süre de olsa engellemektedir. Eskiden çoğu araçlarda sis lambası bulunmazdı ve aksesuar olarak ilave ettirilirdi. Şimdi hemen bütün araçlarda var ve uzun farlardan daha güçlü yolu aydınlatıyor. Normal olarak sis lambalarıyla yolda seyretmek trafik kurallarına aykırı. Sadece yoğun sisli havalarda bu lambaların yakılmasında herhangi bir sakınca yok. Ancak hızlı giden araçların yolu daha iyi görme düşüncesi içinde bu lambaları birçok sürücü kullanıyor. Karşı şeritten gelenlere gözlerini yormak suretiyle haksızlık yaptığı gibi, onları tehlikeye de düşürebiliyor.
Uzun farlar genellikle karşıdan araç gelmiyorsa kullanılıyor. Belki dalgınlık, belki de karşıdan gelen aracın uyarmasıyla kısa farlara dönülüyor. Oysa önde araç varsa da kısa huzmeli farlar kullanılmalıdır. Aynalar ne kadar maharetli olursa olsun, arkadan gelen aracın farları uzun huzmeli ise sürücüyü rahatsız ettiği gibi, önünü görme yeteneğini düşürüyor. Sürücülerin birçoğu bunun farkına varmıyor ne yazık ki. Bu konularda otobüs ve kamyon sürücüleri gerçekten çok dikkatliler. Sis farlarını sürekli kullananlar seyir halindeyken önde giden araç sürücüsünü uzun huzmeli farlar kadar rahatsız edebiliyor.
Önce ben gitmeliyim duygusu birçoğumuzda var. Bunu da daha çok araç sollamalarında görüyoruz. Tek şeritli yollarda, karşı gelişlere göre genellikle kamyon arkasında bekleyen araçların sollama önceliği olmasına rağmen arkadan gelen araçlar tüm konvoyu sollamaya kalkıyor. Belki konvoya hızlı gelmiştir, geçme süresi daha kısadır. Ancak karşı şeridin boş olmasıyla birlikte sol şeride geçmeye çalışan araçlar arkadan geleni ölü noktada olduğu için göremiyor. Tehlike geliyorum diyor aslında. Kornalaşmalar ve küfürleşmelerle geçiştiriliyor. Duble yollarda da benzeri sıkıştırmalar sıklıkla yaşanıyor.
Yollardaki reklam ve uyarı yazılarının azaltılması gerekiyor. Araç arkalarına yazı yazılması epey azaldı. Reklam tabelaları da dikkati dağıtıyor. İnsan ister istemez ne yazıyor diye bakıyor. Hele gece ışıklandırmalı olanları daha çok dikkat dağıtıyor. Benzin istasyonlarının ışıkları da aynı şekilde insanı şaşırtabiliyor. Yasak mı? Elbette hayır.