Arı kayıpları hemen bütün dünyada her geçen yıl artıyor. Arı kayıplarında varroa, kanatsız arı virüsü, yavru çürüklüğü, nosema gibi etmenlerin yanında beslenme yetersizliği de önemli rol oynamaktadır.
Küresel ısınma ve kuraklık, mevsim düzensizlikleri arı yönetimini de güçleştirmektedir.
Bal arılarında yetersiz beslenme, koloni kayıplarında çok fark edilmeyen bir faktördür. Beslenme yetersizliği parazitlerin, patojenlerin ve pestisitlerin zararlarını da arttırmaktadır. Habitat kaybı, çiçekli bitki çeşitliliğindeki azalmalar ve monokültir tarımın artması arıları beslenme yetersizliğiyle karşı karşıya bırakmaktadır. Polen ve polen çeşitliliğinin azalması dengeli beslenmeyi ortadan kaldırmaktadır.
Yapılan bir araştırmada spiriluna olarak bilinen mikroalg türünden elde edilen proteinin arıların beslenmesinde önemli olduğunu ortaya koymuştur. Alg proteininin arıların beslenmesinde polene benzer bir beslenme profiline sahip olduğunu göstermiştir.
Spirulina, tek tek, zincirler veya gruplar halinde bulunan tek hücreli organizmalar olan mavi-yeşil alg ailesinin bir parçasıdır. Araştırmada spirilunanın arıların ihtiyaç duyduğu esansiyel amino asitler ve yağlar bakımından zengin olduğunu ve test edilen polen örneklerinde bulunanlarla eşleştiği tespit edilmiştir.
Bal arılarında protein sentezi, bağışıklık fonksiyonu ve koloni büyümesi için gerekli olan esansiyel amino asitler açısından zengin olmasının yanı sıra, spirulina sağlıklı bağırsak bakterilerinin büyümesini destekleyen prebiyotikleri de içermektedir.
Ticari arıcılık yapanlar, polen kıtlığı dönemlerinde kolonileri beslemek ve aynı zamanda bal hasadına giderken koloni nüfusunu arttırmak için yapay polen ikame diyetlerine gitmektedir. Koloni nüfusunu arttırmak için proteinli kek, şurup ve benzeri ürünler de kullanmaktadırlar. Arıların çoğalması ve çiçeğin az olduğu dönemlerde beslenmesi için ticari olarak pazarlanan kek ve benzeri ürünlerde soya, maya, buğday, mercimek ve süt proteinleri gibi çeşitli bileşenler kullanılmaktadır. Bu yapay besleme ürünleri bazen temel makrobesinler (proteinler, yağlar, prebiyotik lifler), mikrobesinler (vitaminler, mineraller) veya antioksidanlar yönünden doğal polenlere göre farklı olabilmektedir. Bazen arılar verilen kek ve benzeri ürünleri tüketmekte zorlanmaktadır. Hatta dokunmadan bırakabilmektedir.
Mikro algler, minimum miktarda su ve az sayıda kimyasal girdi ile büyük ölçekte sürdürülebilir şekilde yetiştirilmektedir. Ticari üretimini yapanlar bulunmaktadır. İnsan gıdası olarak da son zamanlarda kullanılmaktadır.
Araştırmayı gerçekleştiren uzmanlar, spiriluna dışında diğer alg türlerini de kullanmayı hedefliyorlar.
Sığ sularda yaygın olarak yetişen alg türleri, enerji üretimi için de yapay havuzlarda üretilmeye çalışılmaktadır. Yüksek yağ içerikleriyle motorin üretiminde kullanılma potansiyelleri bulunmaktadır.
Arıcılar, ilkbaharda arı nüfusunu arttırmak için hemen her yolu denemektedirler. Hemen her yerde yetişebilen spiriluna, hasat edildikten sonra, kek yapımında kullanılmaktadır. Polene eşdeğer içeriğiyle arı için tam besin olarak nitelendirilmektedir. Polen kaynaklarının azaldığı dönemlerde, kışa girmeden önce arı nüfusunu arttırmak için ideal besleme ürünlerinden bir olarak kabul edilmektedir.