Cumhurbaşkanı Erdoğan, emekli maaşlarındaki seyyanen artışların yol açtığı adaletsizliğin farkında olduklarını belirterek, 'Seyyanen artışların emekli maaşları arasında yol açtığı adaletsizliğin farkı
Hedef emeklilerin gazını almaktı. Almıştır belki de. Beş senedir memleketi aha şu aha bu diye oyalarlarken, Türk lirasının değeri beş altı kat birden düştü. Faizdi, dış güçlerdi falan derken ekonomi duvara tosladı.
Aslında iktidar sahiplerinin hiçbir işinde adalet olmadı ki. Hatta adaletsizliğin doruk yaptığı günlerde savcılığa soyunanlar oldu. Adında adalet olan partinin mensupları da işte bu dedirtecek adil bir davranış içinde bulunmadı. En iyileri fetö terör örgütüne yaptığı yardım ve yataklık eylemlerinden ötürü “Allah bizi affetsin” deyip aklandı.
Eğer adalet kamu vicdanını rahatlatmıyorsa, birilerinin istediği gibi hareket ediyorsa, insan hakları bir şekilde gasp ediliyor demektir. Devlet bütün insanına eşit muamele yapmak, adil davranmak zorundadır.
Uzun süredir iktidarın Anayasa Mahkemesi başta olmak üzere, adli kurumların yapısal özelliklerine yaptığı müdahaleler, ne yazık ki sosyal adaleti terazisinden uzaklaştırmaya devam etmektedir. İktidara yaranma yarışına giren bazı yargı mensupları da millete yuh dedirten kararları peşi sıra alıveriyorlar.
Ergenekon ve Balyoz davaları daha dün gibi. Ordu komutanının terör örgütü üyesi olmak suçlamasına kadar uzanan davalar, özel yetkili savcılar, fetö terör örgütü mensubu hakim ve savcıların cirit oynadığı davalar adaleti kökünden sarsmıştı.
Çadır mahkemeleri daha dün gibi hafızalarda. Kamu vicdanını sızlatan, eli kanlı teröristlerin salıverilmesi, hatta ordu mensuplarının sanık, teröristlerin tanık yapıldığı davalar.
Meşhur rahip Brunson, terör örgütleriyle birlik olup memleketi bölmek için çalışırken yakalandı. 35 yıl hapisle yargılanıyordu. Bir şeyler oldu. Ev hapsine alındı. Bu fakir bu görevde olduğu sürece o teröristi alamazsın naraları atıldı. Amerika’ya, Almanya’ya restler çekildi. Meydanlar okundu. Neticede rahip salındı ve gitti.
Bakanlarla fotoğraflar çektiren dolandırıcılar, hırsızlar, hatta caniler ortaya çıktı ama kimsenin kılı kıpırdamadı.
Adalet insanın var olma teminatıdır. Herkese aynı olmalıdır. Sembolü terazidir. Tam aynı hizada olan kefeleri vardır. Hiçbir yere ağdırmaz.
Siyasetin adalet sistemi üzerindeki etkileri adeta bağırıyor.
Adalete siyasi erk müdahale ettikçe, siyasi erke yakın karakterler adli kurumlarda üst mevkilere atandıkça, adaleti mumla arar hale geliyor memleket. Çorlu’daki tren faciasının sorumlusu genel müdür oldu memlekette.
İktidar partisinin bir yetkilisi çok ilginç bir açıklama ve cezayı savunma konuşması yaptı. Yedi yıl önce hırsızlık yapan birini, cezalandırmayacak mıydı adalet, yanına kar mı kalacak deyiverdi. Evet, hırsızlığın zaman aşımı olmaması gerekir. Yedi yıl önce neler vardı cezayı hak eden?
Feto terör örgütüne methiyeler düzenler nerede acaba? Hepsi iktidar partisinin ve hükümetin değişik kademelerinde görevlerine SUÇSUZ bir şekilde devam ediyorlar.
Diyarbakır’da, ben olsam ben de dağa çıkardım diyen bakan ve sanatçılar ne yapıyorlar acaba? Devletin yargı organları bunlar için kılını kıpırdatmış mı?
Evet, adaletin terazisi eğildiği sürece kamu vicdanını rahatlatması imkânsızdır. Güven bir defa zedelen dimi, artık yeniden tesisi yıllar alır. Adaletin olmadığı bir ülkede insanlar devlete olan güvenini yitirir ve ülkeyi terk eder. Gençler neden memleketten kaçmanın hesabını yapıyor. Kamuya memur alımlarında iktidar sahiplerinin adil davrandığı tek bir atama olmadı şimdiye kadar ne yazık ki!