Meydanlara bakıyorum da yine “Eski tas Eski hamam.”
Memleket ekonomi bataklığına saplanmış, doları, faizi boş meydanda cirit atıyor,
İşsizler sokaklara sığmıyor,
Üretim yok,
Kuyruklar diz boyu,
İhracat, ithalatın altında,
Bizim iktidar tüm bunlara kulak kapamış ve her zaman olduğu gibi sürekli olarak “Beka sorunundan” bahsediyor.
.
“Ekonominin berbat gidişini örtmek için” gözleri bu tarafa yönlendirip “Cambaza bak!” diyor.
.
“CHP Dem parti ile iş birliği yapmıştır.”
“Teröristlerle kol koladır.”
“PKK içimizdedir.”
.
20 senedir iktidarda olan bu siyasetçilerin söyledikleri ile ilgili hiç mi suçları yok?
Terör neden durmadı?
Bölücü partiler varsa neden var?
PKK neden içimizden atılamadı?
.
Genel seçimlerde olduğu gibi tüm sorunlar yastık altında ama “Milliyetçilik” ön planda.
.
AKP’nin tek söylemi bu.
.
Birileri de çıkıp “Aga madem bu partiler bölücü, madem bozguncu, madem terörist neden kapatmıyorsunuz? Neden bir işlem yapmıyorsunuz?” diye hesap sorup, “Demokles’in kılıcı gibi bu milletin üzerinde sallayıp duruyorsunuz” demiyor.
.
Ülkenin kaynaklarını olur olmaz pazarlarsan,
Kuruluş ilkelerinden ayrılırsan,
Cumhuriyet kazanımları fabrikaları satarsan,
Göçmen adı altında milyonlarca kişiyi vatan topraklarına katarsan,
İşsizliği ayyuka çıkarırsan,
Mazotu, benzini bir yılda iki katına çıkarırsan,
Bir türlü bulamadığımız doğal gazı fahiş fiyatlarla pazarlarsan,
Doları, euroyu durduramazsan,
Liyakati sağlayamazsan,
Emekli, dul ve yetimi sürünüdürürsen,
Din adı altında faaliyet gösteren bir takım “Dincilere”, kurumları teslim edersen,
Daha hangi açılışı yaptığını bilmeyene, yumuşak “G” yi yazamayanlara bu ülkeyi teslim edersen,
Olacağı bu.
.
Seçim vakti gelince sığınacak dal olarak mecburen “Milliyetçilik” tahtına binip, diyar diyar gezersiniz.
.
Baktınız olmuyor, artık tarih olmuş bir söylemi toprak altından çıkarıp tekrar gündeme getirerek tehditlere başlıyorsunuz;
“Biz yoksak hizmet te yok!”
.
Oldu canım.
Harcayacağınız para sanki babanızındı.
Bu milletin parasını kimden esirgeyeceksiniz?
Bu mu “Muhafazakârlık?”
Bu mu “Milliyetçilik?”
Bu mu “Dindarlık?”
.
Nihayetinde, “Son seçimim” diyerek oy isteniyor.
Vay vay vay!
Duygusallık da devreye girdi desenize?
“Hayırlısı” diyelim artık.
.
“Bize oy vermezseniz teröristler gelir”,
“Bize oy vermezseniz şeriat gelir”, söylemlerinden de bıktık.
Politikacıların bu sözlerin arkasına saklanıp yıllarca bizden oy almalarından hala sıkılmadınız mı?
.
“Artık yeter!” demenin zamanı gelmedi mi?
Halk olarak kimi istiyorsanız, kime gönlünüz değiyorsa gidip ona oy verin.
Etrafın lafına bakmayın,
Politikacılara inanmayın…
Aklınız yok mu?
Kimin sizi daha iyi idare edeceğine inanıyorsanız ona gidip oy verin.
.
Önünüze çıkan adaylara bakın.
“Değişim talebinde bulunanlara bakın!”
Hep eski politikacılar, eski milletvekilleri.
Hani değişim?
.
Bu sözlerimi sadece tek bir parti için söylemiyorum.
Hepsi için geçerli.
.
Gidin sandığa istediğinize oy verin.
“O gelecekmiş, bu gelecekmiş” diye oy atmayın.
Gönlünüzden kim geçiyorsa ona oy verin.
Bence artık “Yeter!” demenin zamanı geldi de geçiyor bile…
MEHTER TAKIMI
“Milliyetçilik” denilince akla Mehter Takımı geliyor.
Müziklerini duyduğumda bende bir kenarda duran tüm miskin duygularımı ayağa kaldırıyor ve elime kılıç alıp bağırasım geliyor.
İnsanın tüm milli duygularını dışarı çıkartıyor.
.
Osmanlı İmparatorluğu’nun savaş meydanlarında gösterdiği muazzam güç ve disiplini simgeleyen unsurlardan biri hiç şüphesiz Mehter Takımı’ydı.
Asırlar boyunca savaşlarda ve zaferlerde önemli bir rol oynamış olan Mehter Takımı, “Osmanlı’nın askeri müzik geleneğinin temel taşı” olmuş.
.
Mehter takımının kökeni, Orta Asya’da Türk kavimlerinin savaşlarda moral ve motivasyon sağlamak amacıyla kullandıkları askeri müzik enstrümanlarına kadar dayanır.
Ancak, mehter geleneğinin bugünkü şeklini alması ve Osmanlı İmparatorluğu’nun sembolü haline gelmesi, Türklerin Anadolu’ya gelmesiyle olmuş.
.
Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluş dönemlerinde Mehter Takımı, savaşlarda ordunun ön saflarında yer alarak “Düşman üzerinde psikolojik bir etki yaratmış.”
Ayrıca, zafer kazanıldığında da törenlerde ve kutlamalarda Mehter Takımı büyük bir önem arz etmiş.
.
Mehter Takımı, genellikle davul, zurna, boru gibi enstrümanlardan oluşmuştu.
Ancak, zamanla farklı enstrümanlar da eklenmiş ve Mehter Takımı’nın repertuarı genişlemiş.
Mehter marşları, genellikle askeri zaferleri ve kahramanlıkları anlatan marşlardan oluşmuş ve ritmik yapılarıyla dikkat çekmiş.
.
Mehter Takımı, Osmanlı İmparatorluğu’nun sadece askeri alanda değil, aynı zamanda kültürel ve sosyal hayatında da önemli bir rol oynamış.
Bu marşlar, halk arasında büyük bir sevgi ve saygı görmüş, güçlü bir milli kimlik oluşturmuştu.
Bu ritmik ve coşkulu müzik, sadece savaş alanlarında değil, aynı zamanda düğünlerde, kutlamalarda ve diğer özel etkinliklerde de kullanılmıştı.
.
Mehter Takımı, Osmanlı İmparatorluğu’nun gücünü, disiplinini ve büyüklüğünü simgeleyen önemli bir unsurdu.
.
Tarihi boyunca savaşlarda, zaferlerde ve törenlerde önemli bir rol oynamış, Osmanlı’nın kültürel mirasının temel taşlarından biri olmuştu.
.
Ancak 1826 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nda Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasıyla birlikte Mehter Takımı da resmi olarak sona erdirilmişti.
.
Yeniçeri Ocağı’nın lağvedilmesiyle beraber “Mehterhane ve Mehter Takımı”nın da faaliyetlerine son verilmişti.
.
Sonrasında modern bir ordu yapısı kurulması gereği doğmuş ve bu kapsamda “Batılı tarzda” askeri müzik birimleri olan “Bando takımları” kurulmuştu.
.
Bando takımları, Osmanlı İmparatorluğu'nun modernleşme sürecindeki değişim ve dönüşümlerin bir yansıması olarak ortaya çıkmıştı.
Ancak, Mehter Takımı’nın kaldırılmasıyla birlikte onun tarihi ve kültürel önemi hala hatırlanmakta ve devlet eliyle devam ettirilen gelenek bazı belediyeler ve dernekler tarafından özel etkinliklerde canlandırılmakta.
UÇAN OTOMOBİL
Sonunda olan oldu ve uçan araba yapıldı.
Alef isimli bir girişim, uçan otomobil konseptiyle “Barselona’daki Mobil Dünya Kongresi’ne” damgasını vurdu.
.
“Alef” olarak adlandırılan iki koltuklu elektrikli araç, yollarda normal bir otomobil gibi rahatlıkla gidebiliyor ve 320 km sürat yapabiliyor.
.
Bunun yanında dikey olarak iniş ve kalkış yaparak havada 180 km menzile kadar uçabiliyor.
.
Yolda giderken yol kapanmış kimin umurunda.
Yukarıya havalan, diğer tarafta tekrar yola in olsun, bitsin.
.
Boğazı geçmek için köprüye de ihtiyaç yok artık.
Havalan, in.
.
Alef olarak adlandırılan iki koltuklu elektrikli aracın şu andaki maliyeti 300 bin dolar.
.
Yapım şirketi ilk aşamada iki kişilik otomobiller geliştirerek, birçok şehirde yaşanan trafik sorunlarının hafifletilmesine yardımcı olacaklarını açıkladı.
.
Bu otomobili sürmek için sadece ehliyet yetmeyecek sanırım, eğer uçacaksak pilot eğitiminin de zorunlu olacağı kesin...