Bugün 23 Nisan, Neşe doluyor insan,
Kamutay bugün doğdu,
Saltanatı boğdu.
.
Çocukluk yıllarımızın 23 Nisan şarkısıydı.
Bayramın gelmesini heyecanla bekler, büyük bir coşkuyla kutlardık.
Şimdi gençlik ne hissediyor nasıl acaba?
.
Elimde, Şerif Hocamızın (Öztürk) araştırmacı kişiliği ile içine saf ve temiz duygularını eklediği “Didar” adlı kitabı var.
.
Hocam Şerife Hanım,
“Sami Bey; Çanakkale güzelliğinde renkli kişiliğiniz bu ülkeye en güzel armağandır. Saygılarımla” şeklindeki gönül satırlarına duygularını da akıtarak, göndermiş bu değerli kitabını.
.
Sağolsun, var olsun.
.
Bu sabah (dün) çok erken kalktım. (18.45 filan.)
Amacım Hocamın gönderdiği kitabı okumaktı.
Geçen akşam kendisinin ve değerli eşi (rahmetli) Sacit hocamızın beraber hazırladıkları sunumdaydık.
O eşsiz anlatımıyla, “Cumhuriyet’in Getirdikleri” ni hayranlıkla izledik.
Hala etkisinden çıkmadık.
.
Böylesine değerli bir tarih hocasının bize aktardıkları, Cumhuriyet Tarihimizin en önemli parçalarından bir kesitti...
.
Elime aldığım “Didar” adlı kitabı bir çırpıda soluksuz okurken de, aynı duygular içindeydim.
.
1915 öncesinde başlayan bir öykünün, günümüze kadar gelen hüzünlü hali, ışık hızıyla geçti gözümün önünden.
.
Şimdiki neslin belki de pek umursamadığı bu hayatların Cumhuriyetimize olan katkılarını, bir çırpıda okuyup bitirdiğim kitapta içselleştirerek buldum doğrusu.
.
Ancak böylesine güzel, sade, duygulu, naif bir anlatım içimdeki coşkuyu, hüznü ve direnci ortaya çıkarabilirdi...
.
Sabah sabah kitabı okurken gözlerimden süzülen birkaç damla yaşın sellere dönüşmemesi için kendimi zorladığım anlar oldu.
.
Empati yaparak yaşananların o denli ciddiyeti karşısında bizim yaşamlarımızın ne kadar kolay olduğunu elimde kitap, Sarıçay ve deniz manzarasına karşı bacaklarımı uzatmış pencereden bakarken düşündüm durdum.
.
Bizim için canlarını, kanlarını ve hayatlarını veren insanlara olan borcumuzu ödemek için çok bir şey beklediklerini sanmıyorum.
Sadece onların hatıralarına sahip çıkmamız ve sonsuza kadar yaşatmamız gerektiğini hatırlatan bu kitabı, her vatansever okumalı ve okutmalıdır.
.
Sabahın ilk ışıkları okuduğum bu kitabın sayfalarına yansıdığında, satırlarında ne tesadüftür ki “Cumhuriyetin kuruluşu” anlatılıyordu.
.
Bugün 23 Nisan.
Kolay kazanılmayan haklarımızı elimizden almaya kalkanların, karanlık çağı başlatmaya çalışan karanlık emellerinin kırıldığı gündür.
.
Bugün 23 Nisan.
Bir milletin makûs talihinin yıkıldığı gündür.
.
Bugün 23 Nisan.
Atalarımızın bizlere bıraktığı mirastır.
.
Bugün 23 Nisan.
Kamutayın bugün doğduğu ve içimizin neşe dolduğu gündür.
ATATÜRK VE 23 NİSAN
23 Nisan 1920’de Meclis’in açıldığı gün, Şeyhülislam Dürrizade, Mustafa Kemal ve arkadaşlarının “Halifeye karşı geldikleri için katledilmeleri gerektiğine” ilişkin fetvası yayınlandı.
.
Atatürk o günleri anlatıyor;
“Her taraftan, asiler üzerine kuvvet gönderdik. Bu arada, Geyve’de bulunan 24. Tümen de Komutanı Yarbay Mahmut Bey başta olarak Düzce’ye hareket etti. Mahmut Bey, Meclis’in açıldığı gün, yani 23 Nisan 1920’de Hendek’ten Düzce’ye geçerken, Hendek’te de isyan başladı.
Adapazarı da asiler tarafından elde edildi.
Mahmut Bey, 25 Nisan 1920’de Hendek- Düzce yolu üzerinde asiler tarafından aldatılarak pusuya düşürülmüş ve ilk ateşte şehit edilmiştir. Kurmay Başkanı Sami Bey, yaveri ve daha birkaç subay da aynı zamanda şehit düştüler. Bunun üzerine, 24. Tümen çarpışamadan tamamen asiler tarafından esir edildi.
Bütün tüfekleri, topları alındı.
Ağırlıkları yağma edildi. Bu sırada İstanbul’dan İzmit Mutasarrıfı Çerkez İbrahim Adapazarı’na geldi. Halka Padişah’ın selamını iletti ve yüz elli lira maaşla gönüllü kaydına başladı.
Toplanan asi kuvvetler, bütün o çevreye egemen olduktan sonra Geyve Boğazı’ndaki kuvvetlerimize saldırmaya başladılar.”
.
“Efendiler, bu tür olaylara bundan sonra büyük ölçüde rastlayacağız. Büyük Millet Meclisi’nin toplanmasını ve açılmasını sağlamak için çalıştığımız günlerde bizi en çok uğraştıran, Düzce, Hendek, Gerede gibi Bolu bölgesindeki yerlerden başlayıp, Nallıhan, Beypazarı üzerlerinden Ankara’ya yaklaşma eğilimini gösteren irtica ve isyan dalgaları olmuştur. Ben, bir taraftan bu dalgaların durdurulmasına çalışırken, bir taraftan da Ankara’da toplanmakta olan ve genel durumu henüz gereği gibi bilmeyen milletvekillerini dehşete düşürecek görüntüler karşısında bırakmamanın ve buna benzer durumların ortaya çıkmasıyla Meclis’in toplantısının engellenmesi gibi uğursuz olasılıklara meydan vermemenin çarelerini düşünüyordum. Bunun için, Meclis’in açılmasında çok acele ediyordum.”
.
“Sonunda gelebilmiş milletvekilleriyle yetinerek Meclis’in, Nisan’ın 23. Cuma günü açılmasına karar verdik. Bu karar üzerine 21 Nisan 1920 tarihinde yayınladığım genelgenin içeriğini, o günün duygu ve anlayışlarına ne derece uymak zorunda kalındığını gösterir bir belge olması dolayısıyla, aynen bilginize sunmayı uygun görüyorum.”
.
“Tel: Gayet aceledir.
Ankara,
21.4.1920 Ankara’ya acele yazı. Kolordulara (14. Kolordu Vekâleti’ne), 61.Tümen Komutanlığına, Refet Beyefendi’ye Bütün İllere, Bağımsız Sancaklara, Müdafaa-i Hukuk Merkez Heyetlerine, Belediye Başkanlıklarına
1- Nisan’ın 23. Cuma günü, cuma namazından sonra, Allah’ın yardımıyla, Ankara’da Büyük Millet Meclisi açılacaktır.
2- Vatanın bağımsızlığı, yüce hilafet ve saltanat makamının kurtarılması gibi en önemli ve hayati görevleri yapacak olan bu Büyük Millet Meclisi’nin açılış gününü cumaya rastlatmakla, anılan günün kutsallığından yararlanılacak ve açılıştan önce bütün değerli milletvekilleriyle beraber Hacıbayramı Veli Camii Şerifi’nde cuma namazı kılınarak Kur’an’ın ve namazın ışıklarından da yararlanılacaktır. Namazdan sonra Hz. Peygamber’in sakalı ve kutsal sancak taşınarak Meclis Binası’na gidilecektir. Meclis Binası’na girmeden önce bir dua okunarak kurbanlar kesilecektir. Bu merasimde camii şeriften başlayarak Meclis Binası’na kadar Kolordu Komutanlığı’nca askeri birlikler ile özel merasim ve güvenlik önlemleri alınacaktır.
3- Anılan günün kutsallığının halka aktarılması için bugünden itibaren il merkezinde Vali Beyefendi Hazretleri’nin düzenlediği hatim indirilmeye ve Buharii Şerif okunmaya başlanacak ve hatim indirmenin son kısımları uğurlu sayılarak Cuma günü namazdan sonra Meclis Binası önünde tamamlanacaktır.
4- Kutsal ve yaralı vatanımızın her köşesinde aynı biçimde, bugünden başlayarak Buhari okunmasına ve hatim indirilmesine başlanacak. Cuma günü ezandan evvel minarelerde sala verilecek ve hutbe esnasında Halifemiz Padişahımız Efendimiz Hazretleri’nin adları söylenirken Padişah Hazretlerinin bütün vatanla birlikte bir an evvel kurtuluş ve saadete kavuşması duası ek olarak okunacak. Cuma namazının kılınmasından sonra da hatim indirilmesi tamamlanarak yüce hilafet ve saltanat makamının ve vatanın her yerinin kurtuluşu amacıyla yapılan milli çalışmanın önem ve kutsallığı ve milletin her bireyinin kendi vekillerinden meydana gelen bu Büyük Millet Meclisi’nin vereceği vatani görevleri yapmak zorunda olduğu hakkında vaazlar verilecektir. Ondan sonra Halife ve Padişahımızın, din ve devletimizin, vatan ve milletimizin kurtuluşu, huzuru ve bağımsızlığı için dua edilecektir. Bu dini ve vatani merasimin yapılmasından ve camilerden çıktıktan sonra Osmanlı topraklarının her tarafında, hükümet makamına gelinerek Meclis’in açılmasından dolayı resmi kutlamalar yapılacaktır. Her tarafta cuma namazından evvel uygun bir biçimde mevlit okunacaktır.
5- Bu bildirinin hemen yayımlanması ve yayılması için her yola başvurulacak ve en uzak köylere, en küçük askeri birliklere, ülkenin bütün örgüt ve kurumlarına ulaştırılması sağlanacaktır. Ayrıca, büyük levhalar halinde her tarafa asılacak ve olanaklı olan yerlerde basılacak, çoğaltılacak ve parasız olarak dağıtılacaktır.
6- Yüce Allah’tan tam bir başarı dilenir.
Temsil Heyeti adına Mustafa Kemal”
.
“22 Nisan 1920 tarihinde de şu küçük bildiriyi yayınladım:
Telgraf 22.4.1920
Dakika geciktirilmeyecektir.
Bütün İllerle Bağımsız Sancaklara Kolordulara, Nazilli’de Albay Refet Beyefendi’ye, Bursa’da 20. Kolordu Komutanı Ali Fuat Paşa Hazretleri’ne, Bursa’da 56. Tümen Komutanı Albay Bekir Sami Beyefendi’ye, Balıkesir’de 61. Tümen Komutanı Albay Kâzım Beyefendi’ye, Nisan’ın 23. Cuma günü Büyük Millet Meclisi Allah’ın yardımıyla açılarak göreve başlayacağından, anılan günden başlayarak bütün sivil ve askeri makamların ve bütün milletin yönetim ve başvuru yerinin belirtilen Meclis olacağı bilgilerinize sunulur.
Temsil Heyeti adına Mustafa Kemal.”
.
Yaşasın 23 Nisan
Neşe doluyor insan…