Bazen arıcılar iç yemlik içerisinde şurubun içerisinde ölen arıları görür ve hayret ederler. Elbette arının şurubu alması ve petek gözlerine taşıması gerekir.
Yüzemeyen arının kraliçesinde problem vardır oysa.
Arıların suda yüzdüğüne hemen herkes şahit olmuştur. Ancak bu yüzüşün bir tekniği olduğuna dair bilim adamları ilginç araştırmalar yapıyorlar.
Bilim adamları, suya düşmüş bal arılarının, güvenli tarafa doğru sörf yaptığına dair kanaatleri yaptıkları araştırmalarla artmış görünüyor.
Yaz aylarında özellikle sıcak havalarda arıların su taşıma işleri yoğunlaşıyor. Özellikle çeşme, dere veya benzer su kaynaklarından yoğun bir şekilde su çekiyorlar. Bu esnada bazıları suyu içine düşebiliyor.
Arılar suya düştüğünde, su kanatlarına yapışır ve kanatları ağırlaşır. Dolayısıyla uçma yetenekleri zayıflar. Bu nedenle hızlı bir şekilde uçamazlar. Arıların bu gibi durumlardan nasıl kurtulabildiğini test etmek için araştırmacılar, bazı testlere baş vurmuşlar.
Yaptıkları testlerde leğen içinde yüzdürdükleri arıların nasıl davrandığına dair ilginç gözlemler kaydetmişler.
Newsweek dergisinde yer alan habere göre çalışmayı yapan ekip, önce suya düşen arıların kendilerini öne doğru iten dalgalar oluşturduklarını tespit etmişler. Arılar kendilerini öne iten dalgalar oluştururken kanatlarını kullanıyor.
Arıların uçma yeteneklerini kaybetmemeleri için kanatlarının üzerinin ıslanmaması gerekiyor. Bu nedenle, balığın yüzgeçleri gibi kanatlarını kullanırken, yarım çırpma yaparak, sadece dalga yaratıyorlar ve hafif bir şekilde kendilerini öne doğru itiyorlar. Zaten oluşan dalga ritmik olarak kendilerini öne doğru itiyor.
Kanat hareketiyle oluşan dalgalar arının arkasında üç güzergâhta ritim oluştururken, arkasında toplanan dalgalar arıyı öne itiyor.
Arılar, kanatlarını yukarı eğmeden önce kanatlarını aşağı doğru kıvırarak ve suyu aşağı itiyorlar. Kanatların alt yarısı, arıyı öne doğru ittiği için, kanatların tepeleri kuru kalıyor. Suya düşen arılar, suyun kenarına ulaşana yüzüyorlar ve kısa bir kurulanmadan sonra uçup kovanlarına dönüyorlar. Bu işlem yorucu ve arılar yazara göre 10 dakika kadar tutabiliyorlar.
Arıların bu yüzme becerileri aslında kanatlarının yüzmeye uygun olduğunu gösteriyor. Suyun yoğunluğunun havadan çok daha yüksek olduğu hesap edilirse arılar için önemli bir yetenek olduğu söylenebilir.
Arılar yaz boyunca kovanları serinletmek için su çekiyorlar. Bu mecburiyet, arıların yüzme konusunda yetenekli olmalarını gerektiriyor. Aksi halde yazın kovan serinletme işini başaramazlarsa çok ciddi zayiat verebilirler.
Arıların su içinde yüzmeleri esnasında yarattıkları dalgalar fizikçilerinde dikkatini çekiyor. Özellikle yüzme esnasında arının arkasında oluşan dalga ritimleri estetik bir şekil de oluşturuyor. Arının arkasında toplanan dalgalar bir nevi pozitif anafor oluşturarak arıyı öne itiyor.
Diğer arı türlerinin de yüzme yeteneklerini sorgulayan araştırıcılar, bal arılarının su taşıma mecburiyetleri nedeniyle daha yetenekli olduğunu ifade ediyorlar.