İnsan konuşa konuşa anlaşırmış diye bir atasözümüz vardı. Çoğu zaman iki kişinin arası
açıldığında, aralarını bulmak için konuşmaları, anlaşmaları salık verilir. Ancak insanımızı
artık çok az kelimeyle de anlaşabiliyor. İki kelime ve ardından aynen. Atıyorum diye
başlayana da aynen diye onay cümlesi çıkıveriyor dinleyenlerden. Bağdat ağzı diye
nitelendirdiğimiz ve İstanbul gibi kültür kentinin bir caddesinde konuşulan ve sokak ağzı diye
nitelenen oha oldum, şey oldu, saptım gibi anlamsız kelimelerle anlaşabilen gençleri
eleştirirdik ama artık birkaç kelimeyle anlaşabilen, konuşacak, ifade edecek kelime
bulamayan yeni bir nesil gelişiyor evvel Allah.
Kafadan atma, yalan atma gibi yalan beyanlarla ilişkin deyimlerimizin ucundaki atma fiili,
son yıllarda; örneğin, misal, mesala gibi kelimelerin yerine oturdu neredeyse. Oysa aralarında
o kadar büyük fark var ki. Ancak kelime dağarcığı daralan insanımızın örneklemesine uyuyor
belki. Atıyorum diye başlamayanlar, bazen mesela örnek verecek olursak diye başlıyorlar
cümleye.
Konuşurken konunun daha iyi anlaşılabilmesi için insan, zaman zaman yaşanmış olay ve
olgulardan örnek verir. Bunun yanında, olası bazı gelişmeleri senaryolaştırmak için de örnek
olgular geliştirir. Konuşma dilinde ifade ederken de misal olarak, örneğin veya mesela gibi
kelimelerle cümleye başlar. Farz etmek yerine atıyorum şeklinde cümleye başlamanın
yaygınlaşması dil erozyonunun neredeyse son halkası oldu.
Atıyorum diye örnek veren insanların kafadan attığını, sokak jargonuyla ifade edecek olursak,
salladığını düşünmeden edemiyor insan. Kafadan atılan örnekler, aslında dinleyeni itibara
almama gibi bir duygu da oluşturuyor ama dinleyen de aynen diyerek dinlemediğini
gösteriveriyor. Atıyorum ve aynenlerle devam eden konuşmalar kısa sürede unutuluyor
zaten.Bilişim teknolojileri hayatın her alanında olduğu gibi dil üzerinde de ciddi baskılar
yapıyor. Sivi, sidi, format gibi yüzlerce isim veya fiil, günümüz Türkçesinde yoğun bir
şekilde kullanılıyor. Özgeçmiş yerine sivi (CV) kullanılıyor. Sivi, Ce-Ve’nin kısaltılmışı.
Okunuşu da İngilizce olunca olduğu gibi Türkçeleşip gidiyor. Başa çıkamayınca bu umarsız
ve gailesiz terim ve tanımlara alışıp gidiyoruz. Uyarmak yetmiyor. Atıyorum ve aynen
ifadeleri de son zamanlarda günlük konuşmalar içinde yerlerini alıverdiler.
Kafaya format çekerken, bol bol ortaya atılan örnekler, konuşmanın özdeğinden uzak olsa da,
zamanın kıymetini azaltsa da, farkına varılmayan yaşantının içinde anlam kazanıyor olmalı.
Elinde cep telefonuyla sosyal paylaşım sitelerinde gezinen gençler, atıyorum diye başlayan
arkadaşlarının konuşmalarını aynen diyerek onaylarken, doğru mu atıyor, yanlış mı atıyor
acaba diye üzerinde durmuyorlar. Aynen deyip geçiştiriyorlar. Hal böyle olunca ne anlatan
derdini anlatabiliyor, ne de dinleyici olarak orada bulunan dinliyor.
Sohbet edilirken konunun geliştirilmesi gereken yerde örnek verilir değil mi? Örnek verirken
atıyorum diye başlayan cümle, aynen cevabi ifadesiyle bir yere gidebilir mi?
Yorumlar (0)
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde yorum yapanlardan doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu yapan kişilere aittir.