Çok hızlı unutsak da bazı önemli iklim olaylarını unutmak mümkün değil. İki sene önce çok ciddi kuraklık yaşayan bölgemiz, neredeyse kışı görmeden geçirdi. Küresel ısınmanın bütün belirtilerini görüyoruz artık. Olağan gelişmeler olmamakla birlikte, insanoğlunun doğaya yaptığı müdahalelerin bir sonucu olarak küresel ısınma kavramı kendini hissettiriyor bir şekilde. Mevsim düzensizliği denip geçiliyor ama sürekli tekrarlayan düzensizlikler bitkisel ve hayvansal üretimi sürekli topallatıyor.

Bir yıl önce kuraklık yaşayan memleket bu sene iyi yağmur aldı ama ilkbahar da işe yarayacak bir yağış görülmedi. Ancak bazı yerleri sel bastı.

Meteoroloji uzmanlarının tahminlerine göre, bu yaz sıcaklıklar mevsim normallerinin birkaç derece üzerinde seyredecek. Zaten Şubat, Mart ve Nisan aylarında sıcaklık rekorları kırılmıştı. Domates ve biber dikimleri da çok geç kaldı bu sene. Hatta fideler uzun süre evlerde bekletildi. Dikilenler de toprak soğuk olduğu için yavaş gelişti. Ardından sıcaklar adeta çöktü. Ovalarda nefes alınmıyor.

Sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi, yazlık ürünler için kritik devrelerde bazı ek önlemlere ihtiyaç gösteriyor. Özellikle sulamalarda daha dikkatli olmak gerekiyor. Zaman zaman artan rüzgâr hızı da dikkate alınacak olursa gerek bitkinin, gerekse toprağın su kaybı normalin oldukça üzerine çıkıyor. Bu nedenle sulama aralıklarını daha da yaklaştırmak, bitkileri su stresine sokmamak gerekiyor. Tohumluk mısır ekili alanlarda püskül çıkarma öncesi sulamanın yapılması, bitkinin su stresine sokulmaması verim için adeta anahtar rolü taşıyor. Çiçeklenme döneminde strese giren mısır tohum tutumunda %50’lere varan kayba uğrayabiliyor. Domates, biber ve fasulyede sıcaklıkların 35 derecenin üzerine çıkması tohum ve meyve tutumunu azaltabiliyor. Nitekim geçen yıl ağustos başına kadar hüküm süren sıcak dönem çiçek dökmelere neden olmuştu.

Bitkilerin su düzeninin sağlanmasında potasyum önemli bir elementtir. Her ne kadar topraklarımızda yeteri kadar olduğu söyleniyorsa da, alınabilir potasyumun miktarı önemlidir. Bu anlamda bitkilerin su bilançosunu olumlu düzeylerde tutmak için özellikle damlama sulamalarda bir miktar potasyum ilavesi yapmak yararlı olabilmektedir.

Sıcaklıkla birlikte kuraklığın etkileri daha şiddetli olarak ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla sulama imkânı olan alanlarda sıcaklığın olumsuz etkilerini azaltmanın en iyi yolu ek sulamalardır. Bununla birlikte salma ve yağmurlama sulamalarda dikkatli olmak, mümkünse sulamayı gece yapmak gerekmektedir.

Ahırlarda da artık artan sıcaklığa karşı önlem almakta yarar vardır. Sıcaklığın 25 derecenin üzerine çıkması durumunda süt veriminde azalmanın başlayacağını hesap ederek ahır ve ağıllarda havalandırma sistemlerini geliştirmek gerekmektedir.

Sıcaklar bazı ülkelerde can kayıplarına neden oluyor. Memlekette doktorlar yaşlı ve nefes darlığı olanların dışarı çıkmamasını öneriyor. Bir şekilde önlem almak gerekiyor.