İnternet aslında insanın işlerini kolaylaştırıyor. Ancak işlerin kolaylaştırılması, bilgiye erişim yönünden ziyade sosyal medya araçlarıyla bağımlılık yaratıyor. Birçok ülke internet erişimine yaş sınırı getirirken, bazı ülkelerde sosyal medya hesaplarına yaş sınırı getiriliyor.
Nomofobi hastalığı sürekli artıyor. Bazı ülkelerde psikolojik tedavi merkezleri hızla artıyor.
Yakın çevremizde insanlarda isimleri hatırlayamama gibi sorunlar da dillendiriliyor. Kimi korona aşılarına bağlarken, kimileri de internet bağımlılığı yüzünden unutkanlığın arttığını dile getiriyor.
İnternet bağımlılığı, kişinin interneti kullanma dürtüsüne karşı koyamaması olarak tanımlanmakta, bu durum kişinin psikolojik sağlığının yanı sıra sosyal, akademik ve mesleki yaşamlarını da olumsuz yönde etkilemektedir.
Bir araştırmada, internet bağımlılığı olan kişilerin hem dinlenirken hem de bir görevi tamamlarken fonksiyonel bağlantısını (beynin bölgelerinin birbiriyle nasıl etkileşime girdiğini) incelemek için fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme kullanmışlar ve işlevsel bağlantılarda genel bir azalma gözlemişler.
Bu değişikliklerin ergenlerde bağımlılık yapıcı davranış ve eğilimlerin yanı sıra entelektüel yetenek, fiziksel koordinasyon, zihinsel sağlık ve gelişimle ilişkili davranış değişikliklerine yol açtığı belirtiliyor.
Ergenlik, insanların biyolojilerinde, bilişlerinde ve kişiliklerinde önemli değişiklikler yaşadığı çok önemli bir gelişim aşaması olarak biliniyor. Bu dönemde yoğun internet kullanımı, insanları fare veya klavye kullanımına yönelik istek ve medyada gezinme gibi internet bağımlılığıyla ilgili dürtülere karşı savunmasız bırakıyor. Adeta istem dışı eylemmiş gibi davranış bozuklukları da yaratıyor.
Araştırma sonuçları, internet bağımlılığının ergenlerin yaşamlarını etkileyebilecek potansiyel olarak olumsuz davranışsal ve gelişimsel değişikliklere yol açabileceğini gösteriyor. Örneğin, ilişkileri ve sosyal aktiviteleri sürdürmekte zorluk yaşayabiliyorlar, çevrimiçi etkinlikler hakkında yalan söyleyebiliyorlar ve düzensiz yemek yiyip uykularını bölebiliyorlar.
Akıllı telefonların ve dizüstü bilgisayarların giderek daha erişilebilir hale gelmesiyle internet bağımlılığı dünya çapında büyüyen bir sorundur. Değişik ülkelerde daha önce yapılan çalışmalar da internet ortamlarında geçirilen sürenin sürekli arttığına dikkat çekiliyor. Sosyal hayatta bir çok işte geç kalınması, işlerin zamanında tamamlanamaması gibi sorunlar her geçen gün artıyor.
İnternetin avantajlarını saymakla bitirmek mümkün değildir. Ancak sosyal medya araçlarında geçirilen süreler, günlük yaşamlar faaliyetler üzerinde yarattığı baskılar ciddi bir sorun olarak ortaya çıkıyor.
Ailelerin gençlere günlük internet kullanımları için makul zaman sınırlamaları getirmelerini ve internette çok fazla zaman geçirmelerini önlemeleri tavsiye ediliyor.
Her ne kadar araştırmada beynin bazı bölgelerinin internet bağımlılığına dayalı olarak işgale uğramış olduğu tespit edilmiş olsa da, tedavisinin psikolojik ve sosyolojik desteklerle mümkün olabileceği belirtiliyor.
