Sosyal medya her geçen gün güçleniyor. İnsanları daha fazla esir ediyor. Bir çok iş yönetimi sosyal medya guruplarında yürüyor. İnsanlar sosyal medya aracılığıyla görüşüyor. İşin özeti insanlar hayatlarının çoğunu sosyal medyada geçiriyorlar. İnsanlar hastalık derecesinde sosyal medyaya bağımlı hale gelmeye başladı. Böyle giderse insanlar sosyal medya olmadan tabiri caizse nefes alamayacaklar.

Daha önce ICQ, Messanger, Pal Talk gibi sosyal iletişim ağlarında çok değişik kimliklerle insanlar garip davranışlar sergiliyorlardı. Yalanın, sahte kimliklerin bini bir paraydı.

Facebook ve benzeri görselliğe de yer veren sosyal yaşam alanlarının gelişmesine bağlı olarak, sanal dünya daha da gelişmeye başladı.

Bu gelişmeler sosyal medyayı cep telefonlarına taşıdı. İnsanlar artık dünyalarını cebinde taşımaya başladı veya eli cebinde yaşamaya döndü. Ardından nomofobi hastalığı başladı. İnternet ve sosyal medya bağımlılığı, insanlarda yeni hastalıklar ortaya çıkardı. Telefonun şarjının bitmesi veya telefonu bir yerde unutma gibi korkular yeni teknolojileri de beraberinde getirdi. Telefonlar şarj cihazlarıyla birlikte veya yedek pilleriyle birlikte taşınmaya başladı.

Neticede insanlar sanal bir dünya yarattı. Sanal dünya gerçek dünyadan çok daha fazla yaşanır hale geldi.

İnsanlar gerçek hayatın özelliklerinden uzaklaşmaya başlarken, sanal dünya daha da gelişti. Sanal dünya gelişirken, insanlar çevrelerine bir şeyler gösterebilmenin telaşı içine giriverdiler. Fotoğraf paylaşımlarını video paylaşımları izlerken, sanal dünya araçlarına yeni yaşam ortamları da eklendi.

Uykusuzluk, dikkat dağınıklığı ve elindeki telefonla sürekli internette bir şeylere bakma eylemleri gençlerin artık normal hali oldu. Özellikle sosyal paylaşım sitelerine girmek ve arkadaşlarını takip etmek en önemli davranışları arasında yer alıyor. Aslında gençlerin sanal dünyada zamanını boşa harcaması ise, tedavilik bir durum haline geldi. Bu meyanda psikolojik danışmanlık ve terapi merkezleri dolup taşacak gibi görünüyor.

Çocuklar ve gençler, sanal dünyada kendilerini ispatlayabilmenin ve gösterebilmenin yollarını denemeye başladılar. Fenomen olabilmek için, ilgi toplamak ve dikkat çekmek için akıl almaz yolları denemeye başladılar. Eğlenirken para kazanmayı da gördüler.

Gençlerin ve çocukların sosyal medya bağımlılığı, sanal ortamlarda geçirdikleri süreler çağın en önemli bir problemi artık.

Sosyal medya bağımlılığını uzmanlar hastalık olarak değerlendiriyorlar. Sürekli zihnin takılı kalması, dikkat eksikliği veya dağınıklığı gibi sorunları da beraberinde getiriyor.

Birçok ülkede bağımlılığın azaltılması veya ortadan kaldırılmasına yönelik tedavi merkezleri kurulmuş durumda.

Psikologlar eskiden, gerçek dünyada ortaya çıkan sorunları çözmek için çalışırlardı. Artık sanal alemle ilgili sorunları çözecekler.

Sosyal medyanın aslında insanlığa en büyük zararı işleri aksatması. Hastaneler başta olmak üzere, eğitim kurumlarında, hizmet kurumlarında, hatta bankalarda dahi personel sosyal medya takip edeceğim diye işlerinden uzaklaşıyor.