Hani “Biz şöyle köprü yaptık, böyle köprü yaptık” diye övünüyorlar ya.

Hani geçiş garantili olan köprüden.

Hani 15 Euro+ Kdv olarak ödeyeceğimiz köprü.

Hani günde 40 bin araç geçiş garantisi verilen köprü.

.

Peki şimdi şu habere bakın ne diyor;

“Çanakkale'de feribot yoğunluğu oluştu

Tatilden dönüşe geçen vatandaşlar 1915 Çanakkale Köprüsü'nü kullanmak yerine feribot ile Avrupa yakasına geçmek isteyince bugün Feribot İskelesi'nde aralıklar ile yoğunluk oluştu.”

.

Aaa!

Ayol orada koskocaman köprü var.

Neden oradan geçmiyorsunuz?

420 lira olan köprü fiyatına bir de otoyol eklenince adamın feleği şaşıyor demek ki.

.

Ancak köprüyü kullanmayanlara da şu iki lafı etmeden geçemeyeceğim, çünkü içim rahat etmez:

Yahu birader altında son model araba var.

Değeri en az bir buçuk, iki milyon lira.

Tatile gitmişsin oralarda en az 50-100 bin harcamışsın.

Köprüye verecek 500 liran yok ha?

Ayıp yahu, ayıp.

Benim elimde imkân olsa bunların altından o arabayı alırım, “Hak etmiyorsun” diye.

.

İskeleye gidin bakın, o sıcakta son model arabalar, kuyrukta karşıya geçmek için bekliyor.

Bakıyorum, bakıyorum…

Aklımdan neler geçiyor neler?

“Sanki” diyorum içimden ve teşhisi koyuyorum oracıkta:

“Türk insanının lüksü kullanma becerisi yok!”

.

Köprüye gelirsek, “Geçilmeyen köprü” olarak tarihte yerini almıştır sanırım.

Bu kadar yüksek fiyat sayesinde GESTAŞ gelir rekorları kırıyor.

Biz millet olarak cebimizden o kadar para harcayalım, o kadar mali yükün altına girelim ve dünyanın en uzun köprüsünü yapalım, ama gel gör ki geçemeyelim.

İşin bir de bu tarafı var ve oldukça komik bir durum…

Hani meşhur, “Köprüler yaptırdım gelip geçmeye…” diye başlayan segâh makamında bir “Karam” türküsü var.

Sözleri şöyle;

Köprüler yaptırdım,

Gelip geçmeye,

Çeşmeler yaptırdım,

Suyun içmeye karam.

.

Kavli karar ettim,

Alıp kaçmaya,

Boşa kostaklanma,

Kostak değilsin karam,

Değilsin karam aman aman,

Değilsin vay vay!

.

Bizim türkü şöyle olacak ne yazık ki:

“Köprüler yaptırdım,

Gelip geçmemek için…”

 

FADİME’NİN DÜĞÜNÜ

Güzelim memleket ne hale geldi?

Her gün zam haberi ile uyanır olduk.

Ama ekonomiste sorarsanız “Üüüü”

Memleket güllük gülistanlık.

Zaten bunların müsebbibi de biz değiliz ki?

Hep dış güçler yüzünden.

.

Zamanında Demirel’e İLKSAN’a verdiği para sorulmuştu, o da “Verdimse ben verdim, ne olmuş?” diye cevaplamıştı bu soruyu.

Ortalık ayağa kalkmıştı.

.

Şimdi mi?

Vermediğimiz yer kalmadı.

Yine bir şarkı ile cevaplayayım;

“Vere vere kalmadı kalmadı…”

.

O kadar verdik ki, “Para toplasın, bize para bulsun” diye ithal bakan bile getirdik.

Adam gece-gündüz para bulmaya uğraşıyor.

Ancak şu soruyu sorduğundan kesin eminim;

“Bu kadar parayı siz nasıl dağıttınız?”

.

Çünkü bir zamanlar “İMF’ye borç vermekle” övünüyorduk, şimdilerde “Dünya Bankası’ndan para bulmakla” seviniyoruz.

Düşünün nereden nereyeee!

.

Tüm bunların ışığında rayından çıkan ekonomi boş durmuyor tabi.

Altın ve döviz almış başını gidince ortalık “Zam” kaynar oldu.

Gün geçmiyor ki “Elektriğe, doğalgaza, suya, sabuna, pazara, mezara ve kiraya, benzine, mazota hatta sigaraya” zam gelmesin.

.

Bizim maaşlara “Tırnak ucu kadar” zam yapılınca bu fiyatlara yetişemez olduk tabi.

.

Ama iktidar ne yapıyor?

Bunları hiç üzerine almıyor ve hala o koltukta oturmayı düşünüyor?

“Erken seçim” yaparak ülkeye bir nefes aldırmayı düşünmüyor…

.

Haydi bakalım.

Artık parlamenter sistemi ve erken bir seçimi konuşma zamanı geldi de geçiyor.

Hiç kimse itiraz etmesin, bu sistemle bu kadar oluyor işte, ısrarın anlamı yok…

Akıl var, mantık var.

Aklın yolu da bir zaten.

Hemen kolları sıvayıp, cumhuriyetimizin kuruluş ayarlarına dönüşe başlayalım…

.

Bu konuda bir türkü daha geldi aklıma:

Ne ümitle geldik koca şehire,

Allah sonumuzu hayır getire,

Alacaklı haciz koymuş Bekir’e,

Hadi gel köyümüze geri dönelim

Fadime’nin düğününde halay çekelim

.

Buralarda ağaçları kesmişler,

Yerlerine taş duvarlar dikmişler,

Sevdiğimi başkasına vermişler,

Hadi gel köyümüze geri dönelim

Fadime’nin düğününde halay çekelim

.

Bir başkadır Torosların yağmuru

Anam evde hazırlamış hamuru,

Çok özledim havasını, suyunu,

Hadi gel köyümüze geri dönelim

Fadime’nin düğününde halay çekelim

.

Haydi gelin biz de dönelim Parlamenter sisteme, olsun bitsin…

 

YERSEN!

Ben mi yanlış hatırlıyorum, yoksa hafızam mı beni yanıltıyor?

Önce haberlere bakalım;

17 Eylül 2012’de Hürriyet Gazetesi.

“Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Karadeniz Bölgesi’nde Istıranca’da, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO)’nın yaptığı çalışmada doğalgaza rastladığı bildirdi.”

.

Sözcü Gazetesi.

15 Kasım 2018

“Karadeniz’de Barbaros sismik araştırma gemisinin yaptığı çalışmalarda Batı Karadeniz’de doğalgaz yatakları tespit edildi.”

.

10 Eylül 2011 tarihli Hürriyet Gazetesi.

“Karadeniz’de çok değerli petrol bulundu. TPAO’nun Genel Müdürü Mehmet Uysal’ın yaptığı açıklamaya göre, Karadeniz’de Sürmene-1 kuyusundan alınan numunelerin içerisinde kaliteli petrol emareleri bulundu, petrolün kalitesinin güzel olduğunu vurgulandı…”

.

Yeni Şafak Gazetesi

14 Kasım 2018.

“Karadeniz’de, Hazar’daki kadar enerji rezervi bulundu…”

.

İletişim Başkanlığı sayfası;

“Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin tarihinin en büyük doğalgaz keşfini Karadeniz’de gerçekleştirdiğini belirterek, ‘Fatih sondaj gemimiz, 20 Temmuz 2020 tarihinde başladığı Tuna-1 kuyusundaki sondajında 320 milyar metreküp doğalgaz rezervi keşfetmiş durumda’ dedi…”

.

Bu kadar rezerve sahip bir ülke olarak, daha geçenlerde doğalgaza yüzde 38 zam yaptık.

“Neden?”

.

DP Milletvekili Cemal Enginyurt diyor ki: “’Açın pencereleri 2020 yılında doğalgaz bedava’ diyordunuz, ne oldu?”

.

Hakikaten sormak lazım:

“Ne oldu?”

.

Rahmetli Demirel’e sormuşlardı o da “CHP tanklar dolusu motorin ve fuel-oil devretti de biz bunları içtik mi?” demişti.

Şimdi bunlara sorsak;

“Doğalgaz vardı da bir mi harcadık?” derler mi?

.

Diyelim CHP iktidara geldi.

Biz gazeteci olarak “Milyar metreküp rezervli Doğalgazımız vardı ne oldu?” desek, CHP Lideri bize “AKP milyar rezervli doğalgaz devretti de biz mi kokladık?” dese, diyecek bir şey yok.

.

Rezervler doğru olabilir belki ama ortada kimse yok.

Sonuç?

Yüzde 38 zam.

.

Madem bugün hep türkülerden, şarkılardan gittik, rahmetli Oğuz Yılmaz’ın bir şarkısı var.

Sözlerini yazayım.

.

Millet bana aç demiş,

İnandın mı kız deli…

Mal varlığım gizlidir,

Söyleyim de yaz deli…

.

Çok zenginim bak,

Bunu aklına bir yaz önce.

Benden dünya bankası,

Borç istedi az önce.

.

2 fabrikam,

16 villam,

25 arabam var ne istersen,

Yersen!

Gemilerim var,

Yersen!

Şirketlerim var,

Yersen!

.

Var, var, var,

Gani gani gani gani

Para dersen!

Trilyonum var,

Yersen!

Dolarlarım var,

Yersen!

Eurolarım var,

Yersen!

Gani gani gani gani

Tabi ki “Yersen”

Yazdın mı?

.

Bu kısım benden:

Doğalgazım var,

Petrolüm var,

Altınım var,

Dövizim var,

İhraçta rekor,

Turistte rekor,

Gelirde rekor,

Yersen!