Daha önce ICQ, Hotmail Messenger, Pal Talk gibi sosyal iletişim ağlarında çok değişik kimliklerle insanlar garip davranışlar sergiliyorlardı. Yalanın, sahte kimliklerin bini bir paraydı.

Facebook, TigTog, Instagram ve benzeri görselliğe de yer veren sosyal yaşam alanlarının gelişmesine bağlı olarak, sanal dünya daha da gelişmeye başladı.

Bu gelişmeler sosyal medyayı cep telefonlarına taşıdı. İnsanlar artık dünyalarını cebinde taşımaya başladı. Ardından nomofobi hastalığı başladı. İnternet ve sosyal medya bağımlılığı, insanlarda yeni hastalıklar ortaya çıkardı. Telefonun şarjının bitmesi veya telefonu bir yerde unutma gibi korkular yeni teknolojileri de beraberinde getirdi. Telefonlar şarj cihazlarıyla birlikte veya power banklarla, yedek pilleriyle birlikte taşınmaya başladı.

Neticede insanlar sanal bir dünya yarattı. Günümüzde sanal dünya gerçek dünyadan sanki daha da öne çıkmaya başladı. Sanal gerçeklik bazı ülkelerde yasal çerçeveleye oturtulmaya çalışılıyor.

İnsanlar gerçek hayatın özelliklerinden uzaklaşmaya başlarken, sanal dünya daha da gelişti. Sanal dünya gelişirken, insanlar çevrelerine bir şeyler gösterebilmenin telaşı içine giriverdiler. Fotoğraf paylaşımlarını video paylaşımları izlerken, sanal dünya araçlarına yeni yaşam ortamları da eklendi.

Uykusuzluk, dikkat dağınıklığı ve elindeki telefonla sürekli internette bir şeylere bakma eylemleri gençlerin artık normal hali oldu. Özellikle sosyal paylaşım sitelerine girmek ve arkadaşlarını takip etmek en önemli davranışları arasında yer alıyor. Aslında gençlerin sanal dünyada zamanını boşa harcaması ise, tedavilik bir durum haline geldi. Bu meyanda psikolojik danışmanlık ve terapi merkezleri dolup taşacak gibi görünüyor. 

Geçenlerde gazete ve televizyonlarda paylaşılan bir haber sanal alemde sosyal medya kavramının nerelere geldiğini gösterdi. Çocuklar ve gençler, sanal dünyada kendilerini ispatlayabilmenin ve gösterebilmenin yollarını deniyorlar. İlgi toplamak ve dikkat çekmek için akıl almaz yollara başvuruyorlar.

İsfluencer olarak tanımlanan bu sosyal medya fenomenleri, çok iyi para kazanıyorlar. Milyon dolarlık arabasını yakanlar, araba üzerinde gezenler, şeytanın aklına gelmeyecek şaklabanlıklar yapanlar hızla çoğalıyor.

Gençlerin ve çocukların sosyal medya bağımlılığı, sanal ortamlarda geçirdikleri süreler çağın en önemli bir problemi artık.

Sosyal medya bağımlılığını uzmanlar hastalık olarak değerlendiriyorlar. Sürekli zihnin takılı kalması, dikkat eksikliği veya dağınıklığı gibi sorunları da beraberinde getiriyor.

Birçok ülkede bağımlılığın azaltılması veya ortadan kaldırılmasına yönelik tedavi merkezleri kurulmuş durumda.

Aslında sosyal medyanın farklı bir boyutu da hızla büyümeye başladı. Niş pazarı olarak adlandırılan sosyal medya ortamlarında alışveriş, ürün ve hizmet satışı çok güçlendi. Birçok büyük firmalar da aynı alanlarda yoğun reklam vermeye başladı.

Haber kanallarının çoğunluğu izleyicisiyle sosyal medya araçlarıyla iletişim kuruyor. Gereksiz bir korkaklıktan ötürü instagramın kapatılması adeta infiale neden oldu. Milyonlarca paylaşım bir anda durdu. Alışverişler kesildi. Alıcı ve satıcılar ciddi zarara uğradı. İşler aksadı.

Eskiden, gerçek dünyada ortaya çıkan sorunları çözmek daha önemliydi. Artık sanal alemle ilgili sorunlar da hızla büyüyecek gibi görünüyor.