Ve nihayet olimpiyatlar bitti. Ne umutlarla gitmiştik, La Seine (Sen) Nehri üzerinde coşkuyla başlamıştık.
Sonuç mu?
Hüsran…
.
206 ülke katıldı.
Bunun yanı sıra tarafsızlar ve mülteci takımları da katıldı.
Toplam 10 bin 714 sporcu yarıştı.
32 branş ve 48 disiplinde sporcular ter döktü.
Ortada 1043 madalya vardı ve 91 farklı ülke veya sporcuya gitti.
.
Biz?
Ancak 64. olabildik.
.
Türkiye olarak Paris 2024 Olimpiyatları'nda toplam 8 madalya kazanabildik.
.
Bu madalyaların;
3’ü Gümüş,
5’i ise Bronz madalyaydı.
.
Ülkemiz 1984 Los Angeles Olimpiyatlarından sonra ilk kez bir yaz olimpiyatlarını altın madalya almadan tamamladı.
Yani tam 40 yıl sonra.
O tarihlerde “Siz bizi kırk yıl sonra görün” denmişti”
Gördük…
Elde var sıfır…
.
Gümüş madalya kazanan sporcularımız şunlardı.
Atıcılıkta;
Şevval İlayda Tarhan
Yusuf Dikeç,
Boksta;
Buse Naz Çakıroğlu
Hatice Akbaş
.
Bronz madalya kazanan sporcularımız.
Okçulukta;
Mete Gazoz,
Ulaş Berkim Tümer
Abdullah Yıldırmış
Güreşte:
Buse Tosun Çavuşoğlu
Taha Akgül
Boksta Esra Yıldız Kahraman
Taekwondo:
Nafia Kuş Aydın
.
Bu sonuçlara göre:
?İran (3A, 6G, 3B);
Azerbaycan (2A, 2G, 3B);
Cezayir (2A, 1B);
İsrail (1A, 5G, 1B);
Yunanistan (1A, 1G, 6B);
Bahreyn (1A, 1G, 1B);
Mısır (1A, 1G, 1B);
Tunus (1A, 1G, 1B);
Botswana (1A, 1G);
Saint Lucia (1A, 1G);
Guatemala (1A, 1B) ve
Pakistan (1A) alarak,
Türkiye’yi geride bıraktı.
.
Bu sonuçların ardından açıklama yapan Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak;
“İmkânları doğru ve verimli kullanamayan federasyonlardan hesabının sorulacak” dedi.
.
Testi kırılmış, sular dökülmüş.
İş bitmiş.
Bizim bakan “Hesap soracağız” diyor.
Bence kendisi önce hemen istifa etmelidir.
Gerisi de sırayla gelir.
.
Kısaca özet bu.
Bakan AKP yönetiminin yıllarca uyguladığı politikaya sığınıp “Suçu başkasına atma” derdinde.
İyi ki “Dış mihraklar” demedi.
Paris Olimpiyatları bize;
“Bu iktidarın bu konuda bile beceriksiz olduğunu gösterip, değişmesi gerektiğini hatırlattı.”
.
Şu örnekle yabancıların profesyonellik anlayışını aktarmak istedim;
.
Beşiktaş geçen sezon ligi, Felaket denilebilecek bir sonuçla bitirdi.
Yönetim harekete geçerek teknik direktör olarak, “Giovanni Van Bronckhorst” ile anlaştı.
.
Transfer döneminde Beşiktaş, Karagümrük’ten Can Keleş’i aldı.
Van Bronckhorst, oynanan Süper Kupa maçında bu oyuncuyu kadroya almadı.
Herkes “Acaba sakat mı?” şeklinde yorumlar yaptı.
.
Öyle ya, eksik yere alınmış bir oyuncunun kadroya alınmaması ilginçti.
.
Sebebi sonra anlaşıldı.
Bu oyuncu Süper Kupa maçı öncesi “4 kilo fazlası olduğu için” Van Bronckhorst tarafından kadroya alınmamış meğer.
.
Samsunspor maçı kadrosunda da olmamasının sebebi ise “1 kilo fazlasının” olmasıymış.
.
Teknik direktör Giovanni Van Bronckhorst, “Kilo fazlasına tahammülü olmadığını ve aynı uygulamayı her futbolcu için yapacağını” bildirmiş.
.
Bizde olsa “Ne olacak ya… 1 kiloyla bir şey olmaz, çık oyna koçum” denirdi…
İşte aramızdaki fark bu…
MEZAR TAŞI?
Adam sormuş;
“Dedemizin mezar taşını okuyamıyoruz!
Kim değiştirdi atalarımızın bu Orhun Alfabesini?” diye.
.
Adamın ağzı torba değil ki büzesin.
Demiş işte:
“Ağaç kovuğundan çıkmadık,
Gökten zembille inmedik.
Tesadüfen olmadık,
Toplamayla oluşmadık.
Tarihte Türk’tük, halen de Türk’üz, İstikbal’de de Türk olacağız.”
DIŞ GÜÇLER
Haberlere bakıyor vatandaş;
“Elektriğe %38 Zam geldi” haberini okuyor.
.
Sonra çeviriyor sayfayı, “Doğalgaza %38 zam geldi” haberini de okuyor.
.
Diğer sayfada ise “Kiralara %65 zam gelecek” haberini okuyor.
.
Düşünüyor,
Düşünüyor.
“Yahu” diyor içinden, “Biz ne ara bu hale geldik?”
“Hani her şey iyiydi, her yer güllük gülistanlıktı? 100. Yüzyıl filan vardı. Dünyaya liderlik edecektik? Bizi kıskanıyorlardı?”
.
Vatandaş akıllı.
“Bir faiz uğruna bu hallere geldik, geri dönemiyoruz” diyor.
.
Ama umudunu kaybetmemiş.
Diyor ki;
“Bu iktidar ne yapar, ne eder bizi bu zamlara ezdirmez. Çünkü bunların sebebi ‘Dış Güçlerdir’”
.
Gazetenin sayfasını çeviriyor beklediği haber karşısındadır.
Birden umudu kırılıyor.
Haber şöyledir;
“Emekliye %25 zam…”
.
Olduğu yere çöker.
İçinden fırtınalar kopmaktadır.
Verdiği oylara mı yansın?
Bu iktidara güvenip harcadığı paralara mı?
.
Karşısında koskocaman harflerle yazılmış manşet duruyordu zira;
“Emekliye %25 zam verilecek…”
KEDİ
Sosyal medyadan…
.
Apartmana giren kedilerden rahatsız olan apartman yöneticisi binanın ilan panosuna astığı kâğıda aynen şöyle yazar;
“KAPININ KAPATILMASINA VE KEDİLERİN İÇERİ GİRMEMESİNE DİKKAT EDİLMESİ RİCA OLUNUR“
.
Yöneticinin hesap etmediği bir şey vardır; aynı apartmanda bir veterinerlik öğrencisinin oturuyor olması!
.
Bina girişindeki “UYARI” notunu gören öğrenci hemen altına, hem ahlaki hem de bilimsel bir manifesto niteliğinde aşağıdaki notu iliştirir;
“Köpek türü günümüzden 15 bin yıl önce, kedi türü ise 5 bin yıl önce insan tarafından kendi çıkarları için evcilleştirilmiştir.
Köpeği avda kendisine yardım etsin, evi ve sürüyü korusun diye; kediyi iyi bir haşere ve fare avcısı olduğu için evcilleştirmişlerdir.
Bu nedenler bu iki hayvan türünün kendi yemeğini bulması ve zor hava şartlarına dayanması çok düşük bir ihtimaldir.
Bu artık insanlığın görevidir.
Bu nedenle hayvanları korumalı ve beslemeliyiz.
Bir kedinin veya köpeğin tekrar ormana dönüp eski vahşi yaşamındaki gibi avlanmasını bekleyemeyiz.
Zaten insanoğlu ne bir orman ne de avlanacak hayvan bırakmıştır.
Bir kedinin günlük mama ihtiyacı 75 gramdır ve hava soğudukça daha da artmaktadır.
Çünkü kediler vücutlarını ısıtabilmek için çok fazla kalori harcarlar.
Eğer yeterli besin alamazlarsa kendi vücutlarını ısıtamaz ve donarak ölürler. Bu nedenle üşüyen bir hayvanın apartmana girmesi ve çıkmak istememesi çok normaldir.
Aynı şekilde kediler araba motorlarına da ısınmak için girerler.
Lütfen motoru çalıştırmadan önce bunu kontrol edin.
Ancak bu durumları hayvana yeterli besin vererek ve kötü havalarda içinde saklanabileceği kutular yaparak çözebiliriz.
Sitemizin bahçesinde çok fazla kedi bulunmaktadır.
İnsanoğlunun sebep olduklarını düzeltmek her insanın borcudur.
Lütfen bu konularda hassas davranalım.
Lütfen bu konuda yardımcı olmasanız bile hayvan yardımına koşanlara engel olmayınız.
Dünya sadece insan için yaratılmamıştır, unutmayınız. Veteriner hekim öğrencisi.
Daire 3.”
.
Sizce apartman yöneticisi gerekli dersi almış mıdır?
Bana sorarsanız;
“Sanmam!”