Yerel seçim geçeli epey oldu. İktidar partisi oldukça derin bir darbe yedi milletten.

Ertesi gün Genel Başkan açıklama yaparak;

“Milletin sandıkta verdiği mesajları en isabetli, en objektif şekilde akıl ve vicdan terazimizde tartarak gerekli adımları mutlaka atacağız”

Dedi mi?

Dedi.

.

“14-28 Mayıs seçimlerindeki zaferimizden 9 ay sonra, maalesef, yerel seçim imtihanından istediğimiz, umduğumuz neticeyi alamadık.”

Dedi mi?

Dedi.

.

“Biz de partimizin organlarında 31 Mart seçimlerinin neticelerini açık yüreklilikle değerlendireceğiz, özeleştirimizi cesaretle yapacağız. Henüz kesinleşmemiş olmakla birlikte sandık sonuçları bize ülkemiz genelinde irtifa kaybı yaşadığımızı gösteriyor.”

Dedi mi?

Dedi.

.

“Elbette yerel bazda yaşanan bu gerilemenin sebeplerini masaya yatıracağız. Kaybettiğimiz, geriye düştüğümüz her yerde, sebepleri çok iyi tespit edecek ve gerekli müdahalelerde bulunacağız.”

Dedi mi?

Dedi.

.

Aradan bir yılı aşkın süre geçti ve ne oldu?

Bunun sorumluluğunu kim üstlendi?

Nasıl bir bedel ödedi?

Gerekli müdahaleler neden yapılmadı?

.

Herkes yerinde.

Hiçbir şey olmamış gibi.

.

Her yerel seçimde alınan yüzde 35 oy buharlaşmış ve seçim iki muhalefet partisi arasında geçmiş ve iktidar 3. olmuş,

Eldeki iki vekillikten biri gitmiş,

Partinin ismi, esamesi ortada yok,

Parti içi çekişmeler dillerde dolaşıyor,

Bürokratlar siyaset korkusundan iş yapamaz hale gelmiş.

.

Bekliyoruz müdahaleyi hala.

Kim, nasıl, ne zaman, kiminle, nerede yapacaksa?

 

MAGANDALAR

Bu memleketin magandası bitmedi, bitmeyecek.

Çoğunluk tarafından kabul edilip ortaya konan medeniyet kavramından bir haber insanların, dağ kanunlarını şehirlerde uygulama isteği hiç bitmeyecek.

.

Eskiden münferit olarak ortaya çıkan bu kişiler artık toplu halde icraata başladılar.

İşte asıl sıkıntı burada.

Zira tek, tük yaşananları bizler bu yakışıksız durumu kendi içimizde absorbe etmeye çalışırken, şimdi grup oluşturarak magandalık yapmaları oldukça manidar.

.

Hani maganda öyle her köşe başında rastlanacak bir şey değil.

İki magandanın bile yanyana gelme ihtimali oldukça azken, gruplaşma girişimi gördükçe “Medeniyet” umutlarım iyice kayboluyor

.

Bunlar acaba bir dernek mi kurdular?

Acaba bir örgüt mü bunları finanse ederek yanyana gelmelerini sağlıyor?

Yoksa az olduğunu zannettiğim magandalar gerçekte çok mu?

.

Olay şöyle yaşanınca gruplaştıklarını anladım.

“İstanbul’da bir grup maganda, D-100 karayolunu kapatarak halay çektiler.

Arkalarında biriken yüzlerce araca aldırmadan araçlarını yolun ortasında durduran magandalar, onca itiraza rağmen aldırış etmeyerek asfaltın ortasında halay çektiler.”

.

Ben bir düğün konvoyunda yanımdakilere “Arkadaşlar konvoyla giderken 1915 Çanakkale Boğaz Köprüsünün ortasında duralım ve halay çekelim, nam olur herkes bizi konuşur” desem, yüz kişinin yüzü de “Manyak mısın?” der bana.

.

Bunlarda ise içlerinden biri çıkıp “D-100 karayolunun üzerinde durup halay çekelim” demiş, diğer 10-15 kişi “Olur” demiş ve durup halay çekmişler arkalarında kuyruk olan yüzlerce araca rağmen.

.

Olaya el koyan İçişleri Bakanlığı bu kişilere toplam “70 bin lira” civarında ceza kesmiş.

.

İlk başta “Oh olsun” dediğimiz bu cezaya, şu taraftan bakınca ne diyeceksiniz;

“Ya o trafiği engelleme sırasında arka tarafta ambulans varsa, içindeki hasta hastaneye yetişemediği için vefat ettiyse, bunun cezası ne kadar acaba?”

 

NE TAHİNMİŞ BE!

Tahini bilmeyeniniz yoktur sanırım.

Temelde bir susam ezmesidir.

Dünyada Kuzey Afrika, Yunanistan, İran, Türkiye gibi ülkelerin yanı sıra Orta Doğu kültürlerinde farklı şekillerde tüketilmektedir.

.

Faydalarını okuyunca aynı benim gibi şaşıracaksınız.

.

Türkiye’de pekmeze eklenerek kahvaltılarda kullanılan tahin, Ermenistan bölgesinde lahmacun ile birlikte tüketilirken, İran’da bir tür helva şeklinde tüketilmekte.

Yunanistan’da bal ve Hindistan cevizi ile harmanlanarak kahvaltılarda kullanırken, İsrail’de et ve balık ile birlikte ve dondurma ile kurabiyelerde kullanılmakta.

Genellikle balık yendikten sonra tahin yenilmesi önemli bir gelenek haline gelmiştir.

.

Neden Tahin?

Çünkü çok iyi bir “Bakır, manganez ve amino asit metiyonin” kaynağı.

Ayrıca “Omega 3 ve omega 6 yağ asitleri” bakımından da iyi bir besin kaynağı.

.

İyi bir protein kaynağı olan tahini, vejetaryen olarak beslenen kişiler rahatlıkla tüketebilir.

Üstelik tahinin “Şeker ve doymuş yağ oranı” oldukça düşük.

.

Tüm bunların yanında iyi bir “Kalsiyum” kaynağı olan tahin, “B vitamini” bakımından da iyi bir kaynak.

.

“Cilt sağlığı ve güzelliği için” önemli bir besin kaynağıdır.

.

E vitamini içeriği ile tahin, “Vücut hücrelerinin yenilenmesine” yardımcı olur.

.

“Karaciğeri dezenfekte etmektedir.”

.

“Kalp sağlığını ve bağışıklık sistemini” korumaya yardımcı olur.

.

“Kan damarlarının sağlığını korumaya yardımcı olur, beyin sağlığını destekler, karın ve mide sağlığını destekler, anemi ile mücadele eder ve saç ile cilt sağlığını korur.”

.

Tüm bunların yanı sıra, “Kas sağlığını destekler ve iç organların temizlenmesini” sağlar.

.

“Kolon kanseri riskini azaltır, kemik sağlığını destekler, kolesterolü düzenler, kardiovaskuler sağlığı korur, regl öncesi belirtileri yavaşlatır, romatizmal artrit ve migren ağrılarını dindirmeye yardımcı olur.”

.

Tüm bunları yapan Tahin, bağışıklık sistemini destekleyen 4 ana madde olan, “Çinko, demir, bakır ve selenyum” mineralleri bakımından da zengindir.

Günlük sadece 1 tatlı kaşığı miktarında alınan tahin, “Günlük alınması gereken bakır miktarının %26’sını, günlük alınması gereken çinko miktarının %9’unun, demir ve selenyum miktarının ise % 12’sini sağlamaktadır.”

.

Susam yağından elde edilen tahin kemik sağlığını korumaktadır özellikle kalça ve omurga kemiklerini korumaktadır.

.

Anemisi olan kişiler kanlarındaki demir minerali eksikliğini gidermek için, dışarıdan ekstradan demir almaya özen göstermektedirler.

Bunu zengin bir demir kaynağı olan tahinden de almak mümkündür.

.

Yeterli miktarda alınan fitosterollerin, kandaki kolesterol seviyesini düşürdüğüne inanılmaktadır ve hatta kanser riskini düşürdüğü konusunda fikir ortaklığı bulunmaktadır.

Tahinin yapısında bulunan fitosterol miktarı ise, 100 gram tahin için 400 ile 413 miligramdır.

.

Yapılan birçok çalışma, tahinin yapısında bulunan magnezyumun, solunum yolları hastalıklarını önlediğini desteklemektedir.

.

Felç oluşumu riskini düşüren tahin, trigeminal kan damarı spazmını önlemeye yardımcıdır. Trigeminal kan damarı spazmı ise, migren ataklarını tetikleyen bir etki göstermektedir.

.

Tahin, %20 oranında saf protein içermektedir. Bundan dolayı tahin, kasların güçlü kalmasını sağlamaktadır. Özellikle ağır antrenman ve egzersiz sonrası tüketilen tahin, kasları güçlendirir ve korur.

.

B vitaminin hemen her çeşidini içeren tahin, sinir hücrelerini uyarmaya yardımcı olur ve kırmızı kan hücrelerinin sağlığını büyük oranda korur. Bundan dolayı tahin, saç köklerinin beslenmesini ve saçların daha sağlıklı, parlak olmasını sağlar.

.

Tahinin, anti-iltihap etkileri, astım ve solunum yolları problemlerine karşı koruyucu olması, bağışıklık sistemini koruması gibi birçok etkisi, tahinin antioksidan özelliğinden kaynaklanmaktadır.

.

Küresel olarak dünya üzerindeki bazı ülkelerde yapılan araştırmalar (Kanada, Japonya ve İsrail gibi), tahinin alerjik etki yapabileceğini ortaya koymuş.

.

Çok fazla miktarda tüketilen tahin, istenmeyen kilo yapar ve sağlıksız bir şekilde kilo almanıza sebep olabilir.

.

Gereğinden fazla miktarda tüketilen tahin, kolon kanserine sebep olabilmektedir.

.

Yine fazla miktarlarda tüketilen tahin, hırıltı, hipertansiyon, göğüs sıkışması yaşatabilir.

.

Çok fazla miktarda tahin tüketmek, ishal, kusma, bulantı gibi sağlık problemlerine yol açabilmektedir.

.

Ben mi?

Sabahları kahvaltıda az bir miktar kestane balı ile karıştırıp yiyorum, bakalım ne olacak?