.
Bugün sürekli olarak benim mesaj hatlarım,
Facebook,
Twitter ve
İnstagram
Cuma mesajları ile doluyor.
.
“Hayırlı Cumalar”
“Cuma mübarek olsun…” denilerek…
.
Biz Müslümanların bayramı sayılan gün.
Herkesten Allah razı olsun.
.
Dinimizin güzelliğini anlatacak, hikmetini söyleyecek ve birliği, barışı sağlayacak olan kurumların başında ise diyanet işleri geliyor.
Şehirlerde ise müftülükler.
.
Tayin ile gelen ve dini konularda en tepedeki kişidir Müftü.
.
Yanına girerken bile saygıyla ne yapacağınızı bilemediğiniz kişi;
Zira;
Dini en iyi bilen,
En iyi uygulayan,
En muhterem kişi.
.
Bizim şehrimizde olduğu gibi Alanya’da da bir müftü var.
Dini işleri yürütüyor.
.
“Peki, ne olmuş?” diyenleriniz varsa duymayanlar için işte olay;
.
Geçtiğimiz günlerde Alanyasporlu futbolcuları taşıyan minibüs kaza yaptı ve içinde bulunan futbolculardan Josef Sural vefat etti.
.
Alanya Müftülüğü ise;
“Bir kimse hayattayken iman etmeyip küfür üzere öldükten sonra başkalarının onun için yapacağı dualar geçersiz olur ve ona herhangi bir faydası dokunmaz” şeklinde sosyal medya üzerinden bir paylaşımda bulundu.
.
Tepkilerin ardından müftülük, Sural'ın sevenlerine “Başsağlığı” diledi.
.
Tepkilerin fazlaca olması karşısında müftülük;
“Müftülüğümüzün; Halkımızın sevdiği ve değer verdiği bir kişiyle ilgili olumsuz bir değerlendirmede bulunması asla söz konusu olamaz. Bu elim kazada vefat eden Alanyasporlu futbolcumuzun ailesine, yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı ve sabır diliyoruz” dedi.
.
Öğrendiklerimizin yanından bile geçmeyecek olan bu düşünceyi ilkokuldan beri bilmekteyiz.
Bizim bilmediğimiz başka bir din mi var?
.
Ölmüş bir insanın arkasından yapılan bu açıklamanın izahı olamaz. (ki dinimizde vefat durumunda tüm akan sular durur. Düğüne gidemeyiz ancak, cenazeye ne yapar, ne eder gideriz. Bizler vefat etmiş kişiye hiçbir şeye duymadığımız kadar saygı duyarız.)
***
Cuma dedik ya…
.
Bir olay daha;
Diyarbakır’da geçtiğimiz dönemde mevcut başkan yargı tarafından görevden alındı.
Terör ile bağlantısı tespit edilen başkan, el çektirildi.
.
İtirazımız yok.
.
Yerine mevcut hükümet tarafından 1.11.2016 tarihinde “Kayyum” atandı.
Gayet kanuni ve mantıklı bir durum.
Zira;
Hesaplar kontrol altına alınacak,
Teröristlere gidebilecek olan yardımlar durdurulacak,
Halkın daha çok yardım alması sağlanacaktı.
.
Bu şekilde görev yaklaşık iki sene devam etti.
Ve sonunda yerel seçimler geldi.
.
Mevcut hükümet;
Diyarbakır’da belediye başkan adayı olarak, kayyum olarak atadıkları “Cumali Atilla”yı gösterdi.
.
Olabilir.
Kanuna aykırı bir durum yok.
.
31 Martta yapılan seçim sonrası AK Parti, belediye seçimini kaybetti.
Seçilen başkan ise yanına aldığı kameraman ile belediye başkanlık makamına girdi ve televizyonlarda bu görüntüler yayınlandı.
.
Başkanın ağzından dökülenler şunlardı;
İşte bundan sonrasını haberin aslını kopyalayarak yapıştırıyorum;
“Bakın Bakın! Halkın parası ile kendilerine saraylar yapmışlar... Bütün israf ve şatafatlarını halka tek tek göstereceğiz. Yorum sizin...”
***
Bugün Cuma.
Bizim için hayırlı gün.
Kendisini Müslümanlıkla bağdaştıranların günü.
Kul hakkını savunanların da günü.
.
“Emanete hıyanet etmek, bir peygamberin yapacağı iş değildir. Her kim hıyanet edip de ganimetten veya kamuya ait hâsılattan bir şey aşırır, bunu da gizlerse, kıyamet gününe o vebalini aldığı şeyler, boynuna asılı olarak gelir. Sonra her kişiye kazandığı şeylerin mükâfatı veya cezası eksiksiz verilir. Ve onlar asla haksızlığa uğratılmazlar.”
Âl-i İmran Suresi.
***
SP Lideri Karamollaoğlu dedi ki;
“Çamlıca tepesine 60 bin kişilik cami yaptırdılar. İsraftır bu. O camiyi bir kere doldursunlar, ellerinden öpeceğim…”
.
RTE cevapladı;
“Ben öptürmem, temiz elimi kirletmem…”
.
Bir hadiste deniyor ki;
“Müslüman Müslümanın kardeşidir; ona yalan söylemez, ihanet etmez, kötülük yapmaz, onu aşağılamaz, kötülük edebilecek birinin eline bırakmaz.”
***
Sevgili okurlarım;
Cümlemize hayırlı cumalar…