İnsanoğlu yaratılışı gereği çok meraklıdır. Daha çocuk gülücük vermeye başladığından itibaren etrafındakileri merak etmeye başlar.
İnsanoğlu yaratılışı gereği çok meraklıdır. Daha çocuk gülücük vermeye başladığından itibaren etrafındakileri merak etmeye başlar. Hemen her şeye dokunmak, tadına bakmak ister. Hatta çoğu zaman cist yapıp merak ettiği nesnelerden uzaklaştırmaya çalışırız. Bir yerde korumak ve biraz da merakını köreltmek isteriz. Oysa tanımak, bilmek içgüdüsüdür onu nesneye yönelten. Büyürken de çok fazla değişmez. Öğrenmek ve bilmek içgüdüsü sürekli yeni bir şeylere yöneltir.
Yaşadığı ortamlarda da insanlar hemen her şeyi merak eder. Sorgular durur. Hatta bu sorgulamalar çoğu zaman insanlarda bıkkınlık usandırır ama ilgi zayıflığı nedeniyle aman sendecilik artmaya başlar ve sorular, sorgular insanı sıkmaya başlar.
İnsanların özeline dokunan bütün sorgulamalar aslında insanı usandırır. Hele hele konuşmak istemediği konuların merak edilmesi, sorgulanması bıkkınlık verir.
Üniversiteyi bitirmiş bir gence, hangi fakülteyi bitirdin, hangi üniversite, iş buldun mu, ne yapmayı düşünüyorsun soruları canını sıkar. Çünkü merak eden bir kişi değildir. Bu sorular yüzlerce kez sorulmuştur. Ama çevresindeki insanlar sanki ilgileniyormuş havasıyla sormazlar mı. Elinden bir şey gelecekmiş gibi bir duygu yaratır gençlerde. Zaten iş için elinden geleni yapan gençler, çalmadık kapı bırakmayan gençler, çok sayıda kapıdan dönen gençler iş sorgulamalarını bir zaman gelir ki duymamaya başlarlar.
Sınavlar hele en çok merak edilen konulardır. Hayatı sınav olan gençlerin sınav sorgularından bıktığını nerdeyse kimse hesap etmez. Sınavdan sınava koşan, sınav sonuçlarıyla girmediği kapı kalmayan gençlerin çevresindekilerin sınavın nasıl geçti merakı sıkıntı oluşturur ister istemez. İdare eder cevabı klasikleşir haliyle. Bu cevabı alanlar da terslendiğini hisseder neticede.
Askerlik çağına gelmiş gençlerin de en çok sıkıldığı sorular askere ne zaman gideceksin sorusudur. Hazır askerlikle ilgili yeni gelişmeler varken çok daha gündemde olan bir sorgudur. Askere ne zaman gideceksin sorgusuyla kalmayan insanımız, ne zaman evleneceksin sorusuyla devam edince sorgulamalarla gençlere artık gına getirmeye başlar. Daha iş bulacak veya iş kuracak olan gençlerin zaten sürekli beyninde olan konuların gündeme getirilmesi ister istemez canlarını sıkmaktadır.
Ev aldın mı araba aldın mı şeklindeki meraklar da rahatsız edici seviyelere gelmektedir. Almadım dese neden sorusunu duyan insanlar, haliyle bakıyoruz cevabı verir. Elbette bakıyoruz kessen bu konuyu anlamı taşımaktadır ama nasıl bir şey bakıyorsunuz merakı da can sıkmaya devam eder. Dünyasal donanımlarının çok sorgulanması insanlarımızı rahatsız eden meraklardandır.
Nereye gidiyorsun, hele telefonlarda nerdesin şeklindeki alonun yerine geçen meraklar, insanın farkına varmadan dostlarının canını sıkmaktadır. Elbette hiç kimse sana ne diye cevap vermeyecektir. Bazı sorulara memnuniyetle cevap verecektir. Ama yine de bilinmesini istemediği veya sorulmasından bıktığı konularda cevapsız kalmayı isteyecektir.
Belki zaman ayırmaktır. Merak güzeldir. İnsanın düşünenlerinin olması insanı mutlu eder her zaman. Ama gerçek ilgiler ve meraklar güzeldir. Bunu insan kendi içinde çözmeli, merak konusunu önce tartmalıdır değil mi?