.

Harun BAYTEKİN
Dünyada büyük yaşam kuşakları içinde oluşmuş geçim ve buna bağlı olarak oluşmuş üretim sistemleri bulunmaktadır. Çobanlıktan, sebze yetiştiriciliğine, balıkçılıktan hububat yetiştiriciliğine kadar çok sayıda üretim sistemi bulunmaktadır. Dünya Gıda Tarım Örgütü de bu üretim sistemlerini ana hatlarıyla tanımlamaktadır. Bununla birlikte, birden fazla üretim sistemi içerisinde bulunan tarımsal işletmeler az değildir.
Tarımsal becerilerin geliştirilmesi ve istihdamın arttırılması, kısa adı ‘AgriSkills’ olan proje çerçevesinde Polonya’nın Krakow kentinde yapılan ikinci toplantıda, tarımsal işletmelerin kategorilerinin belirlenmesi durumunda, istihdam konusunda daha fazla mesafe alınabileceği ve çalışmaların buna göre yönlendirilebileceği ortaya çıktı.
Gelişmiş ülkelerde çiftçiler daha fazla ihtisaslaşmış görünüyor. Elma üreticileri, süt sığırcılığı yapan işletmeler, mısır üreticileri, çeltik yetiştiricileri şeklinde, çiftçi kategorileri oluşturmak çok daha kolay görünüyor.
İstihdam yaratan çiftçi kategorileri incelendiğinde, daha çok işleme ve pazarlama ile bilişim sektörleri ortaya çıkıyor.
Mekanizasyonun baskın olduğu üretim sistemlerinde istihdam yaratmak oldukça zor görünüyor.
Tarımsal üretimde tedarikçi pozisyonunda olan işletmelerin neredeyse tamamı üretim sistemleri içinde görünmüyor. Oysa tedarikçi sektörler de tarımsal üretimde önemli role sahipler.
Tedarikçi sektörler gibi, tarımsal ürün işleyen, paketleyen ve pazarlayan sektörler de üretici gurupları içinde yer almıyor.
Türkiye’de tarım nüfusunun yaşlanması ve kırsal kesimde gençlerin yaşam alanlarının daralması, okulların kapatılması, tarımda istihdam yaratılamaması gıda güvenliği açısından ciddi risk oluşturuyor.
Tarım sayımının, ÇKS ve diğer çiftçi kayıtları da dikkate alınarak yeniden yapılması, çiftçiliğin gerçek kategorilerinde faaliyet gösteren hane halkının belirlenmesi, tarımsal üretim ve geleceğine yönelik yapılacak projeksiyonlara yol gösterici olacaktır.
Sulanan alanlar, meyvecilik bölgeleri, hayvancılık yapan işletmeler, hububat tarımının baskın olduğu bölgeler aşağı yukarı bellidir. Üretimde aktif faaliyet gösteren işletmeler ve işledikleri arazi varlığı bellidir. Ancak, tarımın farklı alanlarında faaliyet gösteren işletmeler çoğunluktadır.
Tarımın farklı alanlarında faaliyet gösteren işletmeler, iktisadi olarak yakın oldukları alanlara kayıt edilmektedir. Bir çiftçi, sulama imkânı olan arazilerinde domates biber, çeltik, mısır yetiştirirken, arazisinin bir kısmında meyvecilik yapmakta, evin avlusunda iki de inek beslemektedir.
Polikültür üretim yapısı içerisinde istihdam alanları oluşturmak oldukça zordur. Ancak yenilikçi ve girişimci yaklaşımlarla mevcudun dışında fırsatlar yakalamak, tarımsal üretimin hemen bütün alanlarında hizmet sektörünü geliştirmek mümkündür.
Türkiye’de üretimin geliştirilmesi anlamında, gençlerin becerilerini geliştirmek, ürün çeşitliliğini artırmak, butik olarak işleme ve paketleme sistemlerini desteklemek önemli potansiyel oluşturmaktadır.
Dağınık küçük aile işletmelerinin baskın olduğu tarımsal yapı içerisinde köy bazlı butik ürünler çıkarmak mümkündür.
İlaçlama, gübreleme, sulama alanlarında hizmet sektörünün gelişmesi, yeni istihdam alanı olarak potansiyel veya fırsat olarak görünmektedir.
Üretim için iklim koşullarının son derece uygun olduğu bir ülkede, gıda yetersizliğinin yaşanması, üretim planlaması kadar, üretim organizasyonunda yaşanan eksiklikler de önemli rol oynamaktadır. Toprak var. Su var. Her şey var. Niye elin çiftçisi ekmek yesin ki’