.

 
Harun BAYTEKİN
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleriyle ilgili kıyamet kopuyor. Bir yanda adalet çökerken, diğer yanda akla gelmedik geyikler de yapılıyor. Çocuk üçüz ama baba biri benden değil diyor.
Süreci hemen herkes yakından takip etti. Geçersiz sayılan oyların hepsi sayıldı. Yeniden sayıldı. Bakıldı ki olmuyor. Seçimlerin yeniden yapılmasına karar verildi. YSK, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin iptaline ve yenilenmesine karar verdi. Seçimler sadece Büyükşehir için tekrarlanacak. YSK'nın kararını, sandık kurulu başkan ve üyelerinin kanunun açık hükmüne rağmen kamu görevlisi olmaması nedeniyle aldı.
Yeni seçimde sadece oy verme işlemleri tekrarlanacak. 31 Mart seçime katılan siyasi partiler bu seçime de katılabilecek. Siyasi partiler yeniden aday tespiti yapamayacak. Ancak ölüm, istifa gibi nedenlerle meydana gelecek boşalmalar belirlenecek tarihe kadar doldurulabilecek. Seçmen pusulalarının basımında 31 Mart 2019'da yapılan seçim için uygulanan esaslar aynen uygulanacak. 31 Mart 2019'da yapılan seçimler için güncelleştirilmiş ve kesinleşmiş sandık seçmen listeleri yeni bir güncelleştirme yapılmaksızın bu seçimlerde de kullanılacak.
Yüksek Seçim Kurulu, bilindiği gibi, yargı organlarının en üst kurumu olan Yargıtay ve Danıştay’ın kendi içlerinden çıkardıkları üyelerden oluşmaktadır. Bir yerde bağımsız yargı organları tarafından oluşturulmakta, seçimlerin genel yönetim ve denetimi yürütülmektedir.
YSK yedi asıl ve dört yedek üyeden oluşur. Üyelerin altı tanesi Yargıtay, geri kalanı Danıştay tarafından seçilir. Bu üyeler salt çoğunluk ve gizli oyla aralarından bir başkan ve bir başkan vekili seçerler.
İstanbul seçimlerinin iptaliyle ilgili kararda 7 üye tekrarlanması, başkan dahil 4 üye tekrarlanmaması yönünde oy kullanmıştır. Bir yerde iktidarın baskı ve tehditlerine boyun eğmişlerdir. Her ne kadar cumhurbaşkanı, sesimi çıkarmadım şeklinde beyanat verdiyse de, seçimlerden hemen sonra baskı oluşturan demeçlerine başlamış, karar öncesi de alınması gereken kararı dillendirmiştir. Adil olması gereken, en üst yargı organlarının oluşturduğu YSK da, ifadeleri emir telakki etmiş olmalı ki, alabileceği en adaletsiz kararı aldı.
Sandık sonucu doğru ama görevlisi yanlış. Bu kararın emsali bir daha denk gelmez.
Aynı zarftan çıkan, muhtarlık seçimi kabul, ilçe belediye başkanı seçimi kabul, il genel meclisi ve belediye meclisi üyelerinin seçimi kabul, büyükşehir belediye başkanı seçimi kabul değil. Adaletin, halkın iradesinin içine edilebilecek benzer bir kararı, kırk yıl uğraşsalar alamazlar. Bu karar hemen bütün hukuk ve siyasal bilgiler fakültelerinde, ders müfredatlarına sokulmalı, adaletin nasıl içine edilebileceği, halkın kararının nasıl yok sayılacağı gösterilmelidir.
İnsanın aklına gelmiyor değil. Trafolara kedi girmesi bu iktidarın oyunu muydu? Ayan beyan artık sırıtıyor. Daha önceki seçimlerde de hile yapmış olabilirler miydi? Fetö terör örgütüyle beraber ıslanırken yollarda, yargı teslim edilmişken de seçim hileleri yapmışlar mıydı acaba?
Artık yapılacak olan şudur: tatil matil iptallerinden ziyade yenilenecek seçimde, tüm sandık sonuç tutanakları eksiksiz alınacak ve muhafaza edilecek. Eğer bu yapılmamış olsaydı, zaten sonucu değiştirmişlerdi değil mi?