Bitkilerin çiçeklenme döneminde kullanılan, arılarda ve böceklerde sinir sistemini bozan nikotinoidlerin bazıları yasaklanmaya başlanmıştı.
Bitkilerin çiçeklenme döneminde kullanılan, arılarda ve böceklerde sinir sistemini bozan nikotinoidlerin bazıları yasaklanmaya başlanmıştı. Bu atom bombası benzeri ilaçların zararları hakkında her geçen gün yeni araştırma sonuçları ortaya çıkıyor. Her ne kadar kimya sektörü itiraz etse de, bu böcek öldürücüler, tarım alanlarında kalmıyor, doğal ekosistemleri de adeta katlediyor.
Londra’da bulunan Imperial Kolejinden bir araştırma ekibi, neonikotinoidlerin arılarda uçuş mesafesini üçte bire indirdiğini tespit etti.
Uçuş yeteneğindeki azalma, arıların polen ve nektar toplamasını da önemli ölçüde azaltıyor. Tozlaşma ve meyve tutumu da bundan olumsuz etkileniyor.
Neonikotonoitlerin arılar üzerindeki etkisine dair önceki araştırmalar, azalan polen ve nektar toplama ile yönlerini kaybetme yeteneklerini bozduğuna dairdi. Aynı zamanda az çalışma vardı.
Bombus arılarıyla yapılan araştırmada, arılar farklı dozlarda ilaca maruz bırakılmış ve uçuş mesafeleri test edilmiştir. Araştırmacılar küçük metal diskleri arıların sırtlarına bağlayarak uçuş bandına almışlar ve arıların, normal olanlara göre daha kısa mesafelerde ve daha kısa sürede uçtuğunu gözlemlemişlerdir.
Neonikotinoid pestisitlere maruz kalan arılar, diğerlerine göre % 80 daha düşük miktarda polen toplayabilmişlerdir. İlaçlı alanlarda ilaçlanmış çiçeklerden polen ve nektar alan arılar, kendi beslenmelerini de kovana dönecek kadar uçamamaktadır.
İlginç bir şekilde, denemede, ilaca maruz kalan arıların, bir kilometrelik uçuşun ilk dörtte üçünde önemli ölçüde daha yüksek bir hızda uçtukları, ancak çok daha çabuk yoruldukları da tespit edilmiştir. Daha hızlı uçmaları, stresin arttığını, sinir sistemlerinin olumsuz etkilendiğini de göstermektedir. Nitekim ilaçlı bölgelerde arıların daha hırçın ve saldırgan olduğuna bütün arıcılar şahit olmuştur.
Neonikotinoidler, nikotine benzer bir şekilde hiperaktif bir aktivite patlamasına neden olmaktadır.
Araştırmacılar, en son bulguların, artan tarımsal mücadele ilaçları kullanımı ve arı davranışlarındaki değişiklikleri de anlamakta yeni çalışmalar yapılabileceğini göstermektedir.
Arıların hırçın ve saldırgan yapan aslında yeterli polen ve nektar gelmeyişi de olabilir. Çiçek ne kadar bol olursa olsun, tarlacı arıların ilaca maruz kaldıktan sonra uçuş mesafelerinin üçte bire düşmesi, polen ve nektar gelişinin azalması sonucunu doğurmaktadır. Polen ve nektar gelişi yavaşladıkça açlık tehlikesi arıları hırçınlaştırmaktadır. Çiçeğe giderken daha hızlı uçmaları ve aşırı kanat çırpmaları da bundan kaynaklanmaktadır.
Tarım alanlarında arı ve böcek nüfusu hızla düşmektedir. Artan ilaç kullanımı, arıların yaşam alanlarını alt üst etmektedir.
Bazı çalışmalarda, arı kovanlarının çok çiçek olan bölgelerden ziyade, böcek ve kelebeklerin bol olduğu bölgelere götürülmesi öneriliyor. Boşuna değil bu çalışmalar. İlaç varsa uzak durmaktan başka çare yok. Gittikten sonra ilaçlama yapılırsa, kefir gibi probiyotiklerle besleme yoluna gitmek, arıların ilaca direncini artırmak gerekiyor.