Geçen ay bir arıcılık dergisinde yer alan yazıda Kübalı arıcı Rogelio Fundora’nın deneyimleri oldukça ilginç görünüyor.
Fundora öğretmen kardeşiyle birlikte Küba’nın başkenti Havana yakınlarında arıcılık yapıyor. Temel fikirlerinden biri aranın yaratışı hakkında. Arının dağlara daha uygun bir yaratılış özelliğine, bilimsel olarak genetik yapıya sahip olduğunu, kentsel ve tarımsal alanlara göre olmadığını söylüyor.
51 yaşındaki Fundora, aslında serbest ticaretle uğraşan bir makine mühendisi. Küba’nın en iyi arıcısı olarak gösteriliyor. 600 kovan arısı var. Geçen sene ürettiği bal miktarı 80 ton civarında. Arıları pastoral vadide, başkentten birkaç saat uzaklıkta bulunuyor.
Artık dünyada arıların ne kadar ciddi bir tehlike altında olduğunu hemen herkes kabul ediyor. Yoğun ilaç uygulamaları, arı hastalık ve zararlıları, artık arıların kendi halinde neslini sürdürmelerine izin vermiyor.
Küba, komünist sistem çökmeden önce, Sovyetler Birliği’nden gönderilen binlerce ton ilaç kullanmış ve doğasını katletmişti. 1990’larda ortaya çıkan krizden sonra, sentetik kimyasal kullanımı sıfıra inmiş ve doğa kendini tamir etmiştir.
Küba’da kovan başına ortalama bal verimi 51 kg civarında. Bu rakam Türkiye’nin tam 3 katı. Küba’nın arıcılıkta kralı olarak tanımlanan Fundora kardeşler, kovan başına 160 kg bal alıyorlar ve ülke ortalamasını üçe, Türkiye ortalamasını ona katlıyorlar.
Makine mühendisi olan kardeş Fundora, mucize yok, sadece arıların başında daha fazla uzun zaman geçirmek gerekiyor diyor. Kraliçeyi değiştirmek, iyi kolonileri seçmek, güneş altında saatlerce kalmak gerektiğini söylüyor.
Havana'nın doğusunda, bir köyün yakınlarındaki bir tepenin kenarında ilk defa 21 kovandan organik bal üreten kardeşler, Küba’da önder olurlar ve Küba organik sertifikalı bal üretiminde ön sıralara çıkar. Kübalı organik arıcılar, ürettikleri balın her damlasını, Almanya, Fransa, İspanya, İngiltere ve İsviçre’ye satarlar ve 20 milyon dolara yakın gelir elde ederler. Hedeflerinde Çin ve Arap ülkeleri de vardır.
Küba, arıcıların bu başarısını karşılıksız bırakmaz ve organik arıcılara ton başına bin dolara yakın destek primi ödemeye başlar.
Küba kırsalında, arılar büyük bir doğal risk veya insan tehdidine maruz kalmamaktadır. Dolayısıyla hemen tamamında sentetik kimyasal bulunmayan adada, arıcıların tarımsal uygulamalardan kaynaklanan herhangi bir zarar görme riski bulunmamaktadır.
Arı hastalık ve zararlılarıyla mücadelede de herhangi bir kimyasal kullanılmamaktadır. Varroayla mücadelede, erkek arı gözü olan petekleri kullanan arıcılar, bu mücadele yönteminden memnun kaldıklarını belirtmektedirler.
Hasat mevsiminde eski bir kamyonla arıların yanına kamp kuran Fundora kardeşler, 8 işçi çalıştırmak suretiyle, her yıl 80 ton civarında bal hasat etmektedirler.
Elbette bitki örtüsü ve çiçeklenme seyri önemli. Fakat çok daha önemlisi, arıyı kimyasaldan uzak tutmak. Nasıl olsa çiçeği buluyor arı.