.
Hani kapıcılık yapıp, belge almak için “Kapıcılık Sınavına” giren kadına “Tabiat Bilgisi” konularından sormuşlar;
“Beyin ne iş yapar?”
Cevap oradakileri kahkahaya boğmuş;
“O da benim gibi kapıcı…”
.
İnsanın belki de en önemli organı Beyin.
Elbette diğer organlar olmasa bir işe yaramayacak ama onun yeri yine de ayrı.
.
İnsanlar olarak, ortalama 1400 gram olan beyni tam kapasite kullanma konusunda oldukça sıkıntı yaşıyoruz.
.
Yüzde 8-10 arasında kullanıldığı sanılan beynimizin aslında böyle olmadığı, uykuda bile tamamına yakınını kullandığımız varsayımları ortada dolaşıyor.
Hani bir rivayet var;
“Beynini yüzde yüz kullanabilen uçacakmış” diye.
İşte tam o noktada “Rüyasında uçtuğunu söyleyen çok kişi var.”
Demek ki varsayım doğru.
Rüyada yüzde yüz kapasite var galiba.
.
İşin içine girdikçe öğrendiklerimizi beynimiz almıyor.
Yani onu tarif ederken kullandığımız bilgiyi kendi beynimiz hafızaya alamıyor.
Resmen trajik komik bir hadise.
.
Küçücük bir bilgi notu var:
İnsan beynindeki nöron sayısı dünya nüfusunun 15 katıymış. Yani yaklaşık 100 milyar.
.
Peki hafıza kapasitemize bakarsak, 2,5 milyon Gb hafızaya sahipmişiz.
Elimizde kasıla kasıla dolaştırdığımız Flash Bellek diye adlandırılan cihazların 64 Gb olduğunu düşünürsek, gerisini siz düşünün.
.
Madem bu kadar aklımız var (yani hafızamız), neden geçmişi hatırlamakta veya bazı şeyleri ezberlemekte zorlanıyoruz?
.
ABD Hafıza Şampiyonu Nelson Dellis normal hafızalıyken yaptığı çalışmalar neticesinde;
Daha önce 20 dakikada bir deste iskambil kâğıdını ezberlerken, şimdilerde 30 saniyede bu işi yapabiliyormuş.
.
“Nasıl yapabiliyorsun?” şeklindeki soruya “İşin içine görsellik katıyorum” cevabını almışlar.
.
Zaman geliyor bizler de tiyatroda 30 sayfayı ezberleyebiliyoruz.
Ancak tekrar etmediğimiz zaman bu veriler, silinip gidiyor.
.
Nerden girdim bu konuya.
Aslında dipsiz bir kuyu.
Anlat, anlat bitmez.
.
Sosyal medyada bir sanatçımız;
“İstanbul’u İmamoğlu kazanırsa beni kaybeder” diye bir twit atmış.
.
“20 milyonluk İstanbul’un çok ta umurundaydı” demek lazım ama terbiyem müsait değil.
.
Bu sanatçımız geçtiğimiz senelerde kafasına aldığı kurşundan kurtularak hayata dönmüş bir şekilde yaşıyor.
.
“Kafatasından içeri giren kurşun, neden beynine zarar vermeden diğer taraftan çıkıp, gitti?” şeklindeki soruya “Allah’tan” şeklinde cevap verildi ama bir başka sanatçı şöyle dedi;
“Kurşun yarım saat beyin aramış, bulmayınca diğer taraftan kafatasını terk etmiş”
.
İşin şaka tarafı tabi.
Allah herkese acil şifalar versin, kimsenin kimse hakkında kötü düşünmesi mümkün değil tabi.
..
Bir başka beyin çalışması olarak son günlerde duyduğum espriye hala gülüp duruyorum;
Çocuk sosyal medyadan soruyor;
“Babamın rakısından içtim. Eksildiği belli olmasın diye üzerine su koydum fakat şişedeki rakı beyazladı. Ne yapayım?”
Beynini hızlıca çalıştıran bir sosyal medya kullanıcısı cevap vermiş;
“Evlat, geriye kalan rakıyı da iç. Kendinden geçersin ve yediğin dayağı duymazsın…”
…
Eh bu kadar yazıya bir beyin fıkrası yazmadan olmaz.
.
Rus gizli haber alma örgütü KGB, Ruslar hakkında çok gizli sırları ele geçiren Amerikalı, İngiliz ve Temel'den oluşan üç ajan yakalamıştı. Bu ajanlar bilgiyi güvenlik açısından üçe bölmüş ve her birinin diğer iki sırdan haberi olmayacak şekilde her şeyi ayarlamışlardı.
KGB bunları konuşturmak için işkencelere başladı. Amerikalı kendisine ait bilgiyi 9. gün ağzından kaçırdı.
Sıra İngiliz’e gelmişti.
Onun ağzı da 17. gün çözüldü.
Temel'i de konuşturabilirlerse her şey tamamlanacak.
Ama Temel bir türlü konuşmuyor.
Artık 36. gün...
İşkence seansından sonra getirip hücresine kapatıyorlar.
Temel kafasını duvara vurarak:
-“Hatırla ulan hatırla...”