.

 
Temeşvar’da düzenlenen ApiHealty projesinin toplantısına katılmak üzere karayoluyla, projenin yazarı Prof.Dr. Kemal Çelik ile birlikte yaklaşık 1100 km’lik bir yolculuk yaptık. Edirne Kapıkule’den çıktıktan sonra, Sofya ve Belgrad üzerinden Temeşvar’a geçtik.
Avrupa’nın güney yolu olarak da nitelendirilebilecek bu yolun, neredeyse Anadolu’daki yollardan farkı kalmamış.
Adriyatik’ten Çin Seddine derlerken eskiler boşuna konuşmamışlar. Kapıkule’de pasaport kontrole yaklaşırken elinde ağır çantaları olan yaşlı bir bayan, yardım isteyince meşhur Mustafa’nın yerine kadar götürüverdik. Yolda Türkiye’ye yakın bölgelerin çoğunluğunun Türk olduğunu anlattı.
Yolda gördüğünüz hemen iki tırdan birisi Türk tırı. Bunun dışında yabancı plakaya sahip olan tırlar da var. Bakıyorsunuz onlar da Türk tırı. Bulgaristan yollarında birkaç Bulgar tır, Sırbistan yollarında birkaç Sırp tırı ancak dikkati çekiyor. Bizim tırlar neredeyse Avrupa’nın yükünü çekiyor.
Elbette bu kadar çok tır yollarda olunca, altyapı hizmetleri de epey gelişmiş. Bulgaristan’da petrol istasyonu, lokanta ve benzeri yerlerde Türkçe konuşarak istediğinizi yapabiliyorsunuz. Neredeyse herkes çat pat da olsa Türkçe biliyor.
Kapıkule sınır kapısında pasaport ve gümrük kontrolü yapan görevlilerin Türkçe bilmesi gayet doğal görünüyor. Ancak Sırbistan sınır kapısına geldiğinizde benzer bir durum gördüğünüzde şaşırıyorsunuz doğal olarak. Yine otobanlarda geçiş ücreti öderken de görevliler Türkçe ifade edebiliyorlar ne kadar ödemeniz gerektiğini.
Yollarda çok sayıda lokanta, kahvehane Türkler tarafından işletiliyor. Daha fazla müşteri çekebilmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Bir lokantanın tabelasının altında yazan ilan çok ilginçti. İlanda tuvaletlerimiz ‘taharet musluklu’ yazıyordu.
Yerel hizmet sektörü de elemanlarına iyi Türkçe öğretmiş görünüyor. İngilizce bilmeyenler Türkçe biliyor.
Artık bir yere gitmek için çok tarif gerekmiyor. Gideceğiniz yerin ismini yazıyorsunuz, Google, sizi istediğiniz yere götürüyor. Bununla birlikte, Bulgaristan ve Sırbistan’ın Kiril alfabesini kullanmaları yer bulmada sıkıntı çıkarabiliyor.
Tren ve deniz taşımacılığının gelişmediği memlekette karayolu taşımacılığı gelişti haliyle. Günümüzde nerede ne yük varsa, karadan gidecekse, lojistik hizmetlerinde Türkiye, Avrupa’nın en iyisi durumunda görünüyor. İtalya, Almanya ve Rusya yollarında Türk tırlarının yaygın olduğu dikkatlerden kaçmıyor.
Taşımacılığın gelişmesi, kamyonların çalışması elbette mükemmel bir gelişme olarak kabul edilebilir. Bununla birlikte, taşıdıkları Türkiye’ye doğruysa ki öyle görünüyor, vaziyet çok iyiye gitmiyor, ithalat artıyor demektir.
Her ne şekilde olursa olsun, taşımacılık sektörü Avrupa yollarında kurumsallaşmaya başlamış durumda. Yolda kaldım, lastik patladı, kime sorsam gibi bir endişe kalmamış artık. Allah nazardan saklasın. Koşturuyor tırlar.