Bu bayram daha fazla traktör kazalarına şahit olduk. Her ne kadar yollar daha iyi hale getirilmiş olsa da sürücü hataları bitmek bilmiyor. Bununla birlikte, yollarda kavşak çalışmalarının da geliştiri
Bu bayram daha fazla traktör kazalarına şahit olduk. Her ne kadar yollar daha iyi hale getirilmiş olsa da sürücü hataları bitmek bilmiyor. Bununla birlikte, yollarda kavşak çalışmalarının da geliştirilmesi gerekiyor. Tez canlı olan insanımız kuralları bazen unutabiliyor.
Yollar, aslında doğayı bölen, yaban hayvanlarının yaşam alanlarını bozan en önemli unsurlardır. Birçok yabani hayvanın çoğalmasını önlemektedir. Otoyollar en önemli bölücü etkiye sahip iken, bölünmüş yollar da benzer etkiye sahip olmaya başlamıştır. Ormanları, meraları, tarım alanlarını bölen yollar yerleşim yerlerini, köyleri bile ikiye bölmektedir.
Yollarda araçların çarptığı kaplumbağa, kirpi, tilki, kedi, köpek gibi hayvan ölülerine bakıp geçiyor çoğu zaman insan. Oysa yaşam alanları içerisinden geçen yollar, yaban hayvanlarının nesillerini tüketmektedir. Özellikle sürüngenlerin hareketleri kısıtlanmakta, tür erozyonu ciddi boyutlara ulaştırmaktadır. Eşekler pek kalmadığı için evcil hayvan kazalarına pek rastlanmaması sevindirici sayılabilir.
Koyun ve keçi sürülerinin yollardan geçirilmesi, meraya gidip gelmesi, araç sayısı arttıkça daha da zorlaşmaktadır. Hele hayvan sürülerini bölünmüş yollardan geçirmek daha da zordur. Ağıl bir tarafta, mera bir tarafta, köy bir tarafta, tarla bir tarafta olabilmektedir. Karayolları üzerinde binlerce köy bulunmaktadır. Ulaşım kolaylaşırken, yollar bölünmüş halde trafiği hızlandırırken, köylümüzün yaşamını zorlaştırmaktadır. Diğer taraftan köy giriş çıkışlarında kazaların çoğalması, ulaşımın nasıl bir anlaşılmaz noktalara taşındığını da göstermektedir. Çoğu zaman beklemekten usanan köylülerimiz traktörünü yoğun trafiğin üzerine sürmekte ve kazalara sebebiyet vermektedir.
Kırsal yerleşim alanlarıyla tarım alanlarının, mera ve çalışma sahalarının bölünmesi ulaşımı zorlaştırmaktadır. Burada araç sayısının az olması bile önemli değildir. Tarlasından, bahçesinden yorgun argın dönen üreticimiz şehirlerarası yollardan traktörü veya iş makinalarıyla geçmek zorunda kalmaktadır. Sınavdan çıkmış öğrenciden farkı olmayan dalgın üreticimiz zaman zaman tehlike yaşamaktadır. Nitekim köy yerlerinden veya yakınlarından geçen yollarda daha fazla trafik kazası meydana gelmektedir. Özellikle gece traktör ve iş makinaları daha fazla tehlike oluşturmaktadır.
Sadece yoldan ibaret bölünmüş yollar üzerinde tarımsal sanat yapılarının yer almayışı en önemli eksikliktir. Meydana gelen kazalarda yitirdiğimiz canları geri getiremeyiz. Maddi hasarlı kazalarda kaybolan değerler belki çok daha fazlasını yapar alt ve üst geçitlerin. Hazır yollar yapılırken alt geçitlerin yapılması, tarım alanlarına gidiş gelişlerin de kolaylaştırılması büyük önem arz etmektedir.
Bölünmüş yollar hızla uzarken tarım kesimi bütün örgütleriyle bir araya gelmeli ve kendi ulaşımları için yeni ulaşım alanları oluşturmak için çözüm aramalıdır. Hem hayvanların sevk ve idaresi, hem de tarım alanlarına gidiş gelişlerde kullanılmak üzere bölünmüş yollar üzerinde alt ve üst geçitler yaptırılmalıdır.
Nasıl bir çevre yolu şehir trafiğini rahatlatıyorsa, bölünmüş yollarda da geçitler tarla, bahçe trafiğini rahatlatacaktır. Bölünmüş yollar, çiftçinin, alın teriyle kazanan üreticinin işini gücünü bölmeden, bütün insanımızın hayatını kolaylaştırsa daha iyi değil mi?
