.


Hububat hasatları batı ve güney bölgelerinde hızla devam ediyor. Güz kuraklığı ve aşırı yağışlar hasat yapılan bölgelerde verimin düşmesine neden oldu. Umutlar orta Anadolu’ya kaldı.
Buğday ekim alanı son yıllarda hızla azalıyor. Bir zamanlar 95 milyon dekar civarında olan ekim alanı 75 milyon dekarın altına düştü. Üstelik tam eki zamanı fırlayan gübre fiyatları taban gübresinin 185 lirayı görmesi, taban gübresi kullanımını da azalttı.
Batı bölgelerinde geçtiğimiz üretim sezonu kışlık ürünler için genel olarak elverişli idi. Ancak yağışların bol olması erken ilkbaharda kök boğazı hastalıklarını ve pas hastalıklarını artırdı. Gübre kullanımının da düşmesi verimleri azaltacak gibi görünüyor.
Buğday hasadı güney bölgelerde tamamlanmak üzere. Geçen sene hasadın başlamasına rağmen Toprak Mahsulleri Ofisi’nin ithalata devam etmesi ve piyasaya düşük fşyattan buğday vermesi fiyatları bir önceki senenin altına düşürmüştü. Bu sene açıklanan fiyatlar yüksek gibi görünse de, bakanlığın açıkladığı fiyatların çok altında seyrediyor. Hâlihazırda borsalarda buğday 125 kuruş, arpa ise 115 kuruştan işlem görmektedir.
Buğday üretim maliyetleri ise önceki yıllara göre iki katına yaklaşmış bulunmaktadır. Sadece gübre fiyatları iki katına yükselmiştir.
Türkiye net buğday ithalatçısı haline gelmiştir. Buğday ekim alanların artırılması gerekmektedir. Boş kalan alanların yeniden üretime kazandırılmasında yarar vardır. Üretimin artırılması için de taban fiyatları ve desteklemelerin ekim sezonundan önce ilan edilmesi gerekmektedir. Buğday ve arpa gibi ürünler, ekimden sonra en az 8 ayda ele gelmektedir. Üretim fazlası her zaman üreticinin elindeki ürünü, değerinin altında satmasıyla sonuçlanmaktadır. Bu durum, ticaret sektörünü de zora sokmaktadır. Buna karşın, üretimin yetersiz olduğu ürünlerde de fiyatlar astronomik değerlere çıkmaktadır. Dolayısıyla sürekliliği olan bir üretim planlaması ne yazık ki yapılamamaktadır. Geçen yıl domates fiyatlarının tuta zararlısı nedeniyle artması nedeniyle bu yıl yer gök domates oldu.
Buğday ekim alanlarındaki azalışa bağlı olarak bu sene buğday üretimi 20 milyon tonun altında kalması beklenmektedir. Serbest piyasada oluşan fiyatların düşmemesi için sağlıklı depo sistemlerinin geliştirilmesi yanında ithalatın geciktirilmesinde yarar vardır.
Halen piyasada oluşan fiyatlara göre, buğday üreticisinin para kazanabilmesi için verimin 300 kilogramın üzerinde olması gerekmektedir. Gübre, ilaç ve mazot fiyatlarının yüksekliği, maliyetleri artırmaktadır. Yapılan masrafın faiz giderleri eklendiğinde kışlık hububatın dekar başına maliyeti 300 lirayı bulmaktadır. Daha bu fiyatın içinde tarla kirası bulunmamaktadır.
Ekmek fiyatlarına odaklanan yöneticiler, ne yazık ki uzun süredir azalan buğday üretiminin farkına varmamışlardır. Buğday ve arpa en kolay ve en ucuza üretilebilen ürünlerdir. Son on yılda buğday ithalatına 15 milyar dolar ödenmiştir. İnsanımız ucuz ekmek yerken, başka ülkelerin çiftçisi kazanmıştır. Oysa destekleme ve ithalat politikalarının değiştirilmesiyle buğday üretimini 30 milyon tonlara çıkarmak işten bile değildir.