Öyle veya böyle geldik seçime.


Öyle veya böyle geldik seçime.
.
Hani iptal edilen,
Hani YSK üyelerinin oy çokluğu ile tekrarına kararını aldığı,
Hani aynı zarfın içindeki 4 oydan sadece bir tanesine itiraz edilen,
Hani,
Hani,
Hani…
.
İşte o seçim.
.
Aklıma takılan şu;
Seçim tekrar edildiği için daha önce seçimde oy kullananlar katılabilecek.
O tarihten bu yana yaşı büyüyüp oy kullanmayı hak edenler kullanamayacak.
Bu anayasal bir hak bence.
İleride iptal sebebi olabilir.
.
Madem yeni bir şey kabul edilmiyor,
O halde o tarihte verilen vaatlerin dışındaki yeni vaatlerde kabul edilmesin.
.
Misal;
Binali Ağabey; “31 Martta metro sözü vermediyse,
Şimdi ise metro sözü verdiyse kabul edilmesin.
Yok hükmünde sayılsın.”
..
Bakanlar yeni sisteme göre dışarıdan, partili olmayan bağımsız kişilerden oluşması gerekiyor.
Bizim bakanlar maşallah AK Parti sözcüsü gibi çalıştılar.
.
Sanki olmadı gibi, uymadı gibi…
.
Eskiden seçim öncesi İçişleri, Ulaştırma ve Adalet bakanları istifa ederdi,
Yeni sistemde aday gibi çalıştılar.
.
Oldu mu?
Bence olmadı.
.
Şartlar eşit olmadı.
Haksızlık oldu,
Hukuksuzluk oldu.
.
Ha…
Diyeceksiniz ki;
“Deveye sormuşlar;
“Neren eğri” diye.
Cevaplamış;
“Sıkıysa gel düzelt…”
İşte 23 Haziranda eğri mi kalacak, düzeltilecek mi?
Göreceğiz...
.
Nihayetinde 23 Haziran geldi çattı.
Bugün insanlar yarım kalmış bir seçimi tamamlamak üzere sandık başındalar.
.
Kaybeden tarafın seçmenleri içlerine sinmese bile seve seve tekrarlanan seçimde gidip oy kullanacaklar.
.
Cuma gününden bu yana İstanbul dışında olup yola koyulan seçmenleri gördükçe şaşırmadım değil.
.
Konvoylar halinde yollara düşmüşlerdi.
.
Çanakkale savaşında ülkenin her tarafından vatan kurtarmaya gelen vatanseverler gibi, akın akın hareket ediyorlardı.
.
Hiçbir çıkarı olmadan,
Hiçbir beklentisi olmadan,
Sırf vatan sevgisi ile dolu olarak tatillerini yarım bırakıp yollara düşmüş seçmen,
Bombasırtı’ndaki Askerler gibi aynı inancı taşıyorlardı.
.
Atatürk Bombasırtı olayını şöyle anlatıyor;
“Biz kişisel kahramanlık sahneleriyle meşgul olmuyoruz. Yalnız size Bombasırtı olayını anlatmadan geçemeyeceğim. Karşı siperlerle aradaki mesafe sekiz metre, yani ölüm mutlak. Birinci siperdekiler hiçbiri kurtulmamacasına düşüyor. İkinci siperdekiler onların yerine gidiyor. Ama ne kadar imrenilecek bir sakinlik ve inançla biliyor musunuz? Öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor. En küçük bir bezginlik bile göstermiyor. Sarsılmak yok. Okumayı bilenler ellerinde Kuran’ı Kerim Cennete girmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler kelime-i şehadet çekerek yürüyorlar. Bu, Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren hayrete ve kutlamaya değer bir örnektir. Emin olmalısınız ki Çanakkale Savaşını kazandıran işte bu yüksek ruhtur.”
.
Yüksek ruh mu?
Herkes bilmez…