.
İspanya’nın Endülüs Eyaleti, İslam Medeniyetinin zirveye çıktığı bölgelerden biri. Bilim, sanat ve mimaride dünyanın en ileri dönemini yaşamış bir bölge. Bölgenin başkenti Granada. Sağlıkta Okur Yazarlığın Arttırılması Projesi çerçevesinde gerçekleştirilen yoğun toplantıların arasında şehri tanıma fırsatı da bulduk.
Granada İspanyolca başkent anlamına gelmektedir. Granada Sierra Nevada dağlarının eteğinde kurulmuş bir şehir. Dört nehrin birleştiği yerde bulunmaktadır.
Deniz seviyesinden yaklaşık 740 metre yükseklikte yer almaktadır. Bu nedenle oransal nem biraz düşüktür.
Denize bir saatlik mesafede bulunması ve Sierra Nevada dağlarında kayak merkezlerinin uzun süre işlev görmesi Granada’nın turistik değerini artırmaktadır.
Granada şehrinin nüfusu 250 bin civarındadır ve çok fazla hareketlilik bulunmamaktadır. İl nüfusu 500 bin civarında bulunmakta ve İspanya’da il nüfusu itibariyle 13. Sırada yer almaktadır.
Nüfusun yaklaşık %3.3'ünü, Güney Amerika’dan göç edenler oluşturmaktadır. Endülüs Emevileri döneminden sonra bu bölge Amerika’ya önemli düzeyde göç vermiş ve halen Güney Amerika ülkelerinde Endülüs İspanyolcası konuşulmaktadır.
Endülüs Emevileri tarafından inşa edilen Elhamra Sarayı ve Kalesi Granada’da bulunmaktadır. İspanya'nın turizm değerini artıran değerlerin başında da bu eserler yer almaktadır. İslam tarihinin en ünlü eseri Elhamra Sarayıdır.
Garanada’nın önemli değerlerinden biri de Garanada Üniversitesi’dir. Biri Amerika’da beş farklı kampüsü bulunan üniversitede 90 bine yakın öğrenci öğrenim görmektedir. İspanya’nın beşinci büyük üniversitesidir. 1531 yılında kurulmuş olan bu üniversite, yıllık 350 milyon avroya yakın bağış almaktadır.
Bugün Granada’yı çevreleyen bölge, MÖ 5500’den bu yana canlılığını sürdürmektedir. Roma ve Vizigotların etkileri de yaşanmaktadır. En eski kalıntılar bu iki medeniyete ait bulunmaktadır.
Granada'nın en büyük sanatsal zenginlikleri, İspanyol-İslam sanatıdır. Özellikle Elhamra ve Generalite’nin bileşiminden oluşan kampüs, çeşmeleriyle, farklı bitkilerden oluşan bahçeleriyle ayrı bir mimari ve sanatsal değere sahiptir.
Granada’da kurak ve sıcak bir Akdeniz iklimi hüküm sürmektedir. Malaga’dan şehir merkezine gelinceye kadar, dağ taş zeytin bahçeleriyle kaplı. Aynı zamanda Granada, İspanya’nın en sıcak bölgesidir. Yağışların çoğu Kasım-Ocak arasında düşmektedir. Kışları ılıman geçen bölgede, bazı subtropik meyve türleri yetiştirilebilmektedir.
Yağışların çoğunluğu kış aylarında düşen bölgede ana tarımsal faaliyet zeytin yetiştiriciliği ve zeytinyağı üretimi olarak ortaya çıkmaktadır. Badem bahçeleri de arada dikkati çekmektedir. Çok kıraç alanlarda bağcılık gelişme göstermektedir.
Yapı itibariyle Ege ve Akdeniz bölgelerine önemli benzerlikler göstermektedir. Mevcut şartları değerlendiren ürünlerde marka yaratan bölge, dünyanın dört bir tarafına zeytinyağı, şarap ve badem göndermektedir. Su kaynaklarını tüketmeyen, koruyan uygulamalar sürdürülebilirlik açısından da önem kazanmaktadır. Zorlamayla tarımsal üretimin verimli olmayacağını görmüşler.
