Günümüzde karşımıza neler çıkıyor, neler.
Günümüzde karşımıza neler çıkıyor, neler.
.
Hele biz gazeteci olduğumuzdan hemen hemen her gün birileri bizi arayarak bir derdini, bir şikâyetini veya bir hikâyesini anlatıyor ve gazetede ismini vermeden yayınlamamızı istiyor.
.
Bu devirde derdi olmayan yok zaten.
Maşallah kime dokunsanız “Ah” işitiyorsunuz.
.
Karşınıza bir kadın çıksa ve
“Ben 3500 yılından geldim” dese…
İnanır mısınız?
.
“İnanırım” diyenlerin az olduğunu tahmin ediyorum.
.
Ancak “Mary” adlı bir kadıncağız böyle bir açıklama yaptı.
.
Kimliğini açıklamasının mümkün olmadığını çünkü hayatından endişe edeceğini İnternetten açıkladı.
.
“İyi de birader hangi saftirik 3500 yılından günümüze gelir ki?” diyeniniz olabilir.
Açıklıyor tabi…
.
İşin aslı öyle değilmiş.
Meğer bu kızımız, dünyamızdan gitmiş zaten.
Yani o bir “Zaman yolcusu…”
.
Yanlış anlamadınız;
Zamanlar arasında yolculuk yapan biri.
(İnanmak zor ama kadın öyle iddia ediyor)
.
Hikayesi ilginç.
“Ben bir profesörün yanında çalışıyordum. Bir gün kilitli bir kapıdan tesadüfen içeri girdim. Meğer içeride zaman makinesi varmış…” diye başlıyor.
Profesör bunu yasaklı odada yakalayınca, önce kızmış. Sonra sırrı meydana çıkmasın diye asistanı yapmış.
Meğer zaman makinesi 1970 yılından beri varmış.
O tarihten bu yana bir dolu insanı çeşitli zamanlara yollayıp bilgi topluyorlarmış.
.
Zaman makinesini görünce canı çeken kızcağız “Ben 3500 yılına gitmek istiyorum” diye tutturunca, “Madem çok istedin olur” diyerek bunu 3500 yılına postalamışlar.
.
O sıralarda 3500 yılında meğer “Andromeda Galaksisi”nden gelen uzaylılar dünyayı istila etmiş, bizimkilerle savaşıyormuş.
Bu kızımız kahramanlık yaparak savaşmaya başlamış ama becerememiş.
.
Peki ne olmuş?
Tecavüzcü bir uzaylı buna…
Anladınız siz onu.
.
Kızcağız bakmış durumlar vahim, hemen “Alın beni burdan” diyerek, günümüze dönmüş.
.
Dönmesine dönmüş ama ne yazık ki (tesadüfe bakın) 5 aylık hamileymiş.
.
Şimdi soruyorum;
“Kimden?”
.
Evet kız elindeki ultrason sonuçlarını ekrana göstererek açıklıyor;
“Yarı uzaylı bir çocuğum olacak…”
.
“Sadece 3500 yılına değil, 2900 yılına da gittim. Ama o zaman dilimi Cennet gibiydi” diye açıklama yapıyor...
.
Bu anlatılanlara inanıp inanmamak size kalmış.
.
Ancak ben küçükken yalan söylediğimde büyüklerim bana;
“Küçük at da civcivler de yesin…” derlerdi.
.
Şimdi işin ciddi boyutuna gelirsek;
Eğer kız doğru söylüyorsa bu hikâyeden çıkarılacak tek sonuç var;
“Uzaylılar da sapık…”