.
Amatör kulüpler sporcularını maçlara götürmek için dolmuş parası bulamazken, İstanbul kulüpleri dünyanın parasını ödüyor yabancı futbolculara. Servet sayılabilecek paraları nerden bulurlar diye hesap ederken, bir yandan da borç erteleme hesapları yapıyorlar. Bonservis bedelleri, maç başına ödenecek paralar, çaydan toplasan bu kadar çıkmaz. Yabancı futbolcu sayısı da neredeyse sınırsız olunca, dünyanın dört bir tarafından topçu getiriyorlar. Futbol ve gösteri dünyasında bu kadar çok para var demek ki.
Öteden beri Türkiye’de futbolcu yetişmediğinden hep yakınılır. Alt yapı eksikliklerinden bahsedilir. Eğitim sisteminin sporcu yetişmesine izin vermediğinden dem vurulur. Oysa sokak aralarında, naylon toplarla oynayan çocuklar da, bu paraları götüren yabancılar kadar yetenekli olmalılar. Yoksa Güney Amerika ülkelerinde de çok yaygın alt yapı bulunduğu söylenemez. Hele Afrika ülkelerinde hiç yoktur. Yetenek bir yere kadar önemli. Çalışınca hemen hepsi bir yerlerde top koşturuyor. Alt yapı falan hiç biri dinlemiyor. Tersine daha iyi çıkıyorlar.
Geçen sene milli takım teknik direktörü takıma oyuncu seçmekte epey zorlandı. Bazı maçlarda yerli oyuncu izlemek imkânsızdı neredeyse. Oysa liglerde dünya çapında oyuncular var. Eskiden futbolcuların pek çoğu tek tek sayılabiliyordu. Günümüzde üçüncü liglerde dahi yabancı futbolcular var. Hatta amatör küme takımlarından bir kaçında dahi Afrikalı futbolcular top koşturuyor. Bir yerde gösteri sanatımızı elimizden alıyorlar sanki.
Uzmanlar bu tür büyük transferlerin Türk futboluna önemli katkılar sağlayacağını iddia ediyor. İtalya ve İspanya bu konuda epey ileride görünüyorlar. Tribünleri tıklım tıklım doluyor. Maç seyretmek ucuz da değil. Bizde ise tam tersine. Çok önemli maçlar dışında para verip maça giden neredeyse yok. Anadolu kulüplerinin bazıları boş tribünlere oynuyor. Futbolda bu yönden kaynak yaratmak çok zor. Sadece yayın havuzundan iyi gelirleri var. Bu gelirler de neredeyse kulüpleri idare edecek kadar. Seyirci gelirleriyle futbolun yürümesi imkansız bu memlekette. Reklam ve yayın gelirleriyle dönen bir sektör olarak görünüyor.
Dönen ve kazanan bir sektörde yabancı oyunculara bu kadar çok rağbet gösterilmesinin nedeni olarak Türk futbolunun gelişmesi gösteriliyor. Yabancı oyuncu oynatmak suretiyle futbolcularımızın vizyonu gelişecektir mutlaka. Ama nereye kadar gelişebilir bunu doğru değerlendirmek gerekir. Önceleri 3+1 olan yabancı futbolcu kontenjanı çok artırıldı ve takımların yarısından fazlası neredeyse yabancı futbolculardan oluşmaya başladı. Onlarca takımda yüzlerce yabancı futbolcu top koşturuyor. Futbolun daha da gelişmesi beklenirdi. Oysa hiç de istenen seviyelere gelmediği ortada. Milli takımlarda, gençler ve yıldızlar saman alevi gibi bazı başarılar elde ediyorlar ama A takımlar ne yazık ki istenen yerde değil.
Yabancılara ödenen bu paralar, yatırıma dönüştürülmüyor bir türlü. Hazır oyuncu oynatma yolu seçiliyor Arap ülkeleri gibi. Yüz binlerce insanın merakla izlediği bir sektörde, paraların dışarıya kaçmasını anlamak son derece zor. Diğer sektörlerde de benzerini yapıyoruz galiba. Yetiştirmek, üretmek yerine hazır almak en önemli özelliğimiz oldu.