Eskiler hep anlatır. Bir yerden bir yere giderken kamyondan çevirme otobüslerin olduğunu.
Eskiler hep anlatır. Bir yerden bir yere giderken kamyondan çevirme otobüslerin olduğunu. Ulaşımın zor olduğuna dair hikâyeler az değildir. Otogarlarda yatanlar uyuyanlar, gün boyu otobüs bekleyenler vardı eskiden. Yakın gelecekte otogarların da önemi kalmayacak. İnternetten herkes bilet alabiliyor ve istediği yerden otobüse veya servise binebiliyor. Hem de neredeyse hemen her tarafa gün boyu otobüs var.
Otobüsler neredeyse uçuyor. Her yeni model yeni donanımlarıyla insanı hayretler içerisinde bırakıyor. Uçaklarla yarışıyor maşallah. Yan koltukta oturanı merak etmeye gerek bırakmamışlar. Kulaklıklar hazır. Önünüzdeki koltuğun arkasında küçük televizyon ekranı var. İster oyun oynayın, isterseniz internette gezinin. İster müzik dinleyin veya film seyredin. Onlar açmazsa, canınız sıkılıyorsa bir sürü televizyon kanalı var, onları izleyin. Hatta merak ediyorsanız, kanalın bir tanesinden otobüsün gidişini, kaptanla birlikte yol güzergâhını seyredin. Nerdeyse yok yok.
Otobüslerde akla gelebilecek hemen her türlü konfor düşünülmüş. Yolcunun rahatı için ne gerekiyorsa yapmışlar. 302’lerden bu yana ne otobüsler geldi geçti. Yenilikler sürekli artıyor. Bilgisayar ve iletişim teknolojileri alabildiğine yükleniyor.
İnsan yanındakiyle konuşma ihtiyacı hissetmiyor kesinlikle. Kulaklığı takınca TV ekranı ile arana kimse giremez. Çocuklara göre kanallar da var. Kulaklıkları takınca hiç sesleri çıkmıyor. Uzun yollarda eskiden ne poğaçalar, ne sigara börekleri çıkardı çantalardan. Şimdi hostes uyarı yapıyor, sakın tanımadığınız kişilerin ikramlarını almayın, kabul etmeyin diye.
Otobüsler yolcusu için her türlü konforu sunmaya çalışırken, sorunlar da çıkmıyor değil.
Bir ara otobüs yangınları sıklıkla meydana gelmeye başlamıştı. Sebep olarak akaryakıt masrafını azaltmak için yağ kullandıkları ileri sürüldü ve yasaklandı. Mazot fiyatlarının yüksek olması nedeniyle, otobüs ve kamyonlar, mazota yağ karıştırıyorlardı. Motorların çok ısınması nedeniyle de yangın çıkıyor ve plastik aksam hızla yanıyor, ölümle sonuçlanan olaylar meydana geliyordu.
Otobüslerde artık yangın çıkışını unutmuştuk ama Balıkesir Gökçeyazı’da meydana gelen ölümlü otobüs yangını farklı bir konuyu ortaya çıkarıverdi.
Evet, otobüsler hizmette uçarken, 220 voltluk elektrik sistemi de bulunduruyorlar. Çünkü yolcuların cep telefonu, dizüstü bilgisayar ve benzeri iletişim araçlarının şarjlarının bitmesi durumunda elektrikten yararlanmaları gerekiyor.
Cuma günü Balıkesir’de meydana gelen otobüs yangınının kahve makinesinden çıktığına dair kanaatler yaygın görünüyor. Eğer yangın 220 voltluk şebekeden ortaya çıkmış ise, otobüslerde bu sistemin gözden geçirilmesinde yarar var.
Motorlu araçlarda elektrik sistemi şarj dinamosu ve akü ile beslenir. Amperi yüksek olmakla birlikte, voltajı düşüktür. 220 voltluk elektrik basit kısa devre arızalarında yangına neden olabilecek potansiyel oluşturmaktadır. Şasi ve kaporta dışında çoğu aksam petrol ürünü olduğundan yangın anında yolcuların otobüsü terk etmeye zamanları kalmamaktadır. Bu nedenle, yangına neden olabilecek unsurların yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor. Aksi halde giden canlar geri gelmiyor.