Mesleğinin erbabı olmak kolay değildir. Hem yetenek hem de azim gerektirir. İnsanımızın birçoğu bulunduğu yerden ve durumdan çok memnun olmasa da bir şekilde işini gücünü devam ettirmektedir.
Mesleğinin erbabı olmak kolay değildir. Hem yetenek hem de azim gerektirir. İnsanımızın birçoğu bulunduğu yerden ve durumdan çok memnun olmasa da bir şekilde işini gücünü devam ettirmektedir.
Meslek hastalıkları kadar meslekten dolayı insanın yüklendiği psikolojiler de insanın karakterini değiştirebilmektedir. Her ne kadar gömlek bol geldi şeklinde bir deyimle nitelense de bazı değişen karakterler, temelinde bulunulan durumun da taşıdığı psikolojik yapılar ortaya çıkmaktadır.
Daha çok yaşamının önemli bir kısmını oluşturan iş hayatının içinde şekillenen karakteristik özellikler de insanın düşünsel dünyasına eklenmekte, kazanılan deneyimler, olaylara bağlı olarak edinilen bilgi ve beceriler, insanın duygu ve davranışlarını doğrudan etkilemektedir.
Hukuk dünyasına girildiğinde, adi suçlardan tutun da organize suçlara kadar pek çok olgu, bu dünyanın içinde olan insanların karakterlerini etkilemekte, deneyim yığılmaları düşünsel yaklaşımlarını değiştirebilmektedir. Yaşanan ortamın içinde çoğunlukla suç ve ceza yer almaktadır. Aynı şekilde yasaların getirdiği uyarlamalar da yüklenince, bireyler normal hayatın içinde, normal olması gerekenin dışında düşünsel boyutlara gidebilmektedir. Diğer bir deyişle normal hayatın içinde suç ve ceza bakışları gelişebilmektedir.
Hukuk dünyasının yanında güvenlik hizmetlerinde de benzer karakter gelişimleri ortaya çıkabilmektedir. İş hayatı veya yaşam ortamı şeklinde günlük faaliyetlerin çoğunluğunu oluşturan suçlular ve cezalılar, normal yaşamın içine farkında olmadan girebilmektedir. Normalin dışında her eylem veya ortaya çıkan durum potansiyel suçlu tanımlamasını gündeme getirebilmektedir. Gecenin bir yarısında sokaktaki bir insan, kanunsuz bir eyleme kalkışabilir kuşkusu doğurabilmektedir. Gerçi çoğu insanımız benzer tanımlamayı yapabilir ama güvenlik hizmetlerinde bu tanımlama çok daha kati düzeylerdedir. İşine olan bağımlılık bu tür tahmin ve kestirimleri çoğaltmaktadır. Çünkü iş yaşamı içerisinde suçlularla geçirdiği süre oldukça fazladır. Meslekte deneyim ilerledikçe bu tür yaklaşımlar daha da artmaktadır.
Toplumsal hizmet sektörlerinin, insanla münasebeti yüksek mesleklerin çalışanlarında psikolojik yüklenmelerin önüne geçmek mümkün değildir. Güvenlik ve hukuk çalışanlarının sokaktaki insanı potansiyel suçlu tanımlaması için çok fazla deneyim ve bilgi birikimi vardır. Normal olmamakla birlikte, meslek hayatının içindeki bu tür gelişim doğal görünmektedir. Bireysel veya toplumsal eylemlerde güvenlik tedbirlerinde nispeten normalin üzerine çıkılması, eylemin farklı boyutlara taşınma potansiyelindendir.
Türkiye’de keskin duruş ve hareketler oldukça yüksek düzeylerde. Medyanın da bu anlamda baskısı azımsanacak gibi değil. Dolayısıyla edinimler de hemen her olguyu, normalin ötesine taşıyabilmektedir. Normal ötesi düşünüşler, çalışan sağlığını farkında olmadan ciddi bir şekilde etkilemektedir. Zaten stresli yaşam ortamı, hayatın bütününe yayılabilmektedir. Oysa güvenlik çalışanları hayatın her döneminde polis, hukuk çalışanları yargıç, savcı veya avukat olmamalıdır.